I don't know what happened traduction Turc
2,514 traduction parallèle
I don't know what happened between you and those yellow-haired shits.
Şu sarı kafalı bok çuvallarıyla aranızda ne oldu bilmiyorum.
Mari, I don't know what happened.
Mari, ne oldu, bilmiyorum.
And, I mean, if it weren't for Bruce, I don't know what would have happened to me and my son.
Bruce olmasa oğlumla ben ne hâle gelirdik bilmiyorum.
I... I don't know what happened to you in the past.
Ben... geçmişte ne yaşadığını bilmiyorum.
I don't know what happened.
Herkes çok iyi, ne oldu anlamadım.
- I don't know what happened.
- Ne olduğunu ben de bilmiyorum.
I don't know what happened to me the past couple of days.
Geçen bir kaç günde bana ne olduğunu bilmiyorum.
I also don't know what happened to your sister.
Ayrıca kız kardeşine neler oldu bilmiyorum.
And I also don't know what happened to you in there.
Ayrıca orada sana ne olduğunu da bilmiyorum.
I just don't know what happened.
Ne olduğunu anlamadım.
I don't know what happened. Somewhere, uh...
Bir yerde yolumu şaşırdım.
- You already know what happened. - No, I don't!
bilmiyorum!
What happened? I don't know.
- Bilemiyorum.
I don't know what happened, I...
Ne olduğunu bilmiyorum. Sopayı gördüm ve...
I don't know what just happened.
Ne oldu anlamadım ya.
And then... I don't know what happened.
Sonrasında ne oldu hiç bilmiyorum.
I don't know what happened.
Ne olduğunu bilmiyorum.
But I don't know what happened to Milli, and now, Harry.
Ama Milli'ye ne olduğunu bilmiyorum. Ve şimdi de...
I don't want her to know what happened either!
Ben de bilsin istemiyorum
Look, I don't know what happened between you and Quinn, but I lost a relationship because of this job, and I take great comfort in the pure objectivity of numbers.
Bak, Quinn'le aranızda neler geçti bilmem ama bu iş yüzünden ilişkimden oldum ve sayıların kati objektifliğinde huzur buldum.
And then, I don't know what happened to him.
Sonra ona n'oldu bilmiyorum.
I don't know what happened between you and Princess.
Prenses ile aranızda neler geçti bilmiyorum.
I don't know what I'd do if something happened to my mom, or if I could never see her again.
Anneme bir şey olsa, ya da onu bir daha göremesem ne yaparım bilemiyorum.
I don't know what happened to his body, but Ian's dead.
Cesedine ne oldu bilmiyorum ; ama Ian öldü.
She used to have a lot of potential. I don't know what happened.
Ne kadar da büyük bir potansiyeli vardı.
I don't know what happened between you or how you were or used to be or why she left you for Ronnie.
Üzgünüm. Aranızda ne oldu ya da sen nasıl biriydin, ya da seni niye Ronnie için terk etti bilmiyorum.
Look, I don't know exactly what happened that day, but obviously dropping Turell Baylor off in front of angry gang members was not Chief Johnson's finest hour.
Bak, o gün ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama besbelli ki, Turell Baylor'ı kızgın çete üyelerinin önüne bırakmak, şef Johnson'ın hayatının en iyi işi değildi.
I don't know what happened before.
Önceden neler olduğunu bilmiyorum.
I don't know what happened exactly, but there was fighting, and then they zip-tied her, and now she's gone.
Sonra da kelepçeyi takıp götürdüler.
If you hadn't found me when you did, I don't know what would've happened to me.
Eğer beni bulmamış olsaydın, bana ne olurdu bilmiyorum.
I don't know what happened.I don't know where it came from.
Ben iyiyim. Ne olduğunu bilmiyorum. Nereden ateş edildiğini bilmiyorum.
I don't know that that's actually what happened, but you could tell from - there wasn't any distinct tire wear in the ground.
Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Ama toprakta belirgin lastik izi olmamasından bunu anlayabilirsiniz.
I don't - I don't know what - I don't know what happened, but I - immediately after the execution,
Ne olduğunu bilmiyorum ama infazdan hemen sonra üzerimden ağır bir yük kalkmış gibi hissettim.
I-I don't know what I would do if anything happened to you.
Sana bir şey olsa ne yapardım bilemiyorum.
I don't know what happened to you or who made you this way.
Başına ne geldi de bu hâle geldin onu da bilmiyorum.
Aah! I don't even know what happened back there.
Ne oldu anlamadım bile.
I still don't even know what happened.
Ne olduğunu hala anlayamadım.
He's... recovering from chemotherapy. I don't know what happened.
kemoterapi görüyor ne olduğunu bilmiyorum.
I don't know what kind of thoughts he's putting in your head, Mads, but... absolutely nothing happened between me and Eduardo, okay?
Kafana nasıl şeyler soktu bilmiyorum Mads ama Eduardo'ya aramızda kesinlikle hiçbir şey olmadı, tamam mı?
I mean, are we supposed to all pretend we don't know what really happened?
Hepimiz gerçekte ne olduğunu bilmiyormuş gibi mi yapacağız?
I don't know about this. What ever happened to "never return to the scene of the crime"?
"Suç mahalline asla geri dönme." ye ne oldu?
I don't know what happened.
- Ne oldu bilmiyorum.
I don't know what happened to you, Aileen.
Sana ne oldu bilmiyorum, Aileen.
I don't know, but when you consider the timing of it and what happened with Eduardo,
Bilmiyorum, ama bunun zamanlamasına ve...
I don't know what happened, man.
Nasıl oldu bilmiyorum.
I know, and I don't understand what happened.
Biliyorum, ve ne olduğunu anlamadım
I don't know what happened to Rachel, and if you're trying to provoke me, it's not working.
Beni kışkırtmaya çalışıyorsanız, işe yaramıyor.
I don't know what happened.
Ne oldu bilmiyorum.
Yeah, I don't know what happened to this guy, but I am seeing dozens of different types of organic and inorganic matter here.
Evet, bu adama ne oldu bilmiyorum ama burada düzinelerce farklı türlerde organik ve inorganik madde görüyorum.
But... if Patrick hadn't come along and given her the courage to accept help... I don't know what might have happened.
Ama Patrick karşısına çıkıp yardım almak için ona cesaret vermemiş olsaydı ne olurdu bilmiyorum.
I don't know what happened, I swear.
Yemin ederim, ne olduğunu bilmiyorum.