English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I got a job for you

I got a job for you traduction Turc

264 traduction parallèle
I got a job for you, fan.
Senin için bir görevim var.
I got a job for you if you're interested.
İlgilenirsen elimde uygun bir iş var.
I got a job for you.
Senin için elimde bir iş var.
I got a job for you.
Senin için bir iş var.
I got a job for you.
Sana göre bir işim var.
I got a job for you.
Senin için bir işim var.
- ( Roger ) Come here. I got a job for you.
- Çok iyiyim.
I got a job for you.
Senin için bir görevim var.
[Brown] I got a job for you.
Senin için bir işim var.
Oh, have I got a job for you.
Sizin için bir iş buldum.
I got a job for you... if you can tear yourself away from all this weird shit. You need a woman's touch in here.
Senin için bir işim var eğer kendini tüm bu tuhaf boklardan koparabilirsen.
I got a swell job for you, but I have a couple of questions.
Bir işiniz olacak ama size önce bir soru soracağım.
I've got a job for you.
Senin için bir işim var.
- Yes, I've got a job for you this morning.
- Evet, bir işimiz var.
- I've got a job for you.
- Sana bir is var.
The devil with that job. I've got a job for you.
Sana göre bir işim var.
Leach, I got a job for you.
Leach, sana bir iş vereceğim.
Listen, I've got a job for you.
Dinle, senin için bir işim var.
I've got a big job for you.
Büyük bir iş var.
You listen to me, I've got a little job for you to do.
Sen beni dinleyeceksin, yapacağın küçük bir iş var.
Insigna, I've got a real special job for you.
Insigna, sana çok özel bir iş vereceğim.
I've got a few ideas, but you'd better hold on to your job for a while.
Birkaç fikrim var, ama bir süre daha işini bırakmamalısın.
I've got a job for you.
Sizin için bir işim var.
I heard you two grousing about the small thanks you got for doing such a big job.
Yaptığınız büyük iş sonrası aldığınız ufak teşekkür hakkında homurdandığınızı duydum.
Mother, I've got a job for you.
Sana bir görev vereceğim.
Don't go away, Sam, I've got a job for you.
Uzaklaşma, Sam, Seninle bir işim var.
♪ I'm reviewing the situation : ♪ If you want to eat you've got to earn a bob! ♪ Is it such a humiliation For a robber to perform an honest job?
durumumu değerlendiriyorum... aç kalmamak için para kazanmalıyım... bir hırsızın dürüst bir işi olması acaba çok mu küçük düşürücü olur?
- I've got a job for you.
- Elimde senlik bir iş var.
- I've got a job for you.
- Sana bir görev vereceğim.
- Tyler, I've got a job for you.
- Tyler, sana göre bir işim var.
I got a little job for you, Cheetah.
Senin için küçük bir işim var, Cheetah.
Wilbur, I've got a job for you.
Wilbur sana bir isim var.
I got a desk job for you. Spell ophthalmology.
Sana bi masabaşı işi ayarladım.
I've got a more important job for you.
Daha önemli bir görev veriyorum.
You got something useful I can do while I'm waiting for a job?
Ben burada iş için beklerken benim için uygun bir şey ayarlar mısın?
... I've got a job for everyone and a challenge for all of you!
... her yerde işsizlik var ama bugün buraya herkes için bir işle geldim. Bugün buraya herkes için bir davetle geldim!
I got no job right now. You want me to put it a different way for you?
İşsizim.Senin için farklı bir yoldan anlatmamı ister misin?
I got a little job for you.
Senin için küçük bir işim var.
Mac, I've got a job for you.
Mac, tam sana göre bir işim var.
I've got a job for you two.
İkiniz için bir işim var.
I got a little job for you.
Size bir iş vereceğim.
Archie, I've got a job placement for you.
Archie, seni bir işe yerleştiriyorum.
Glad to see you staying straight, Franny. I believe that I've got a job for you.
Sarhoş olmadığına sevindim, Frannie.
It's a good thing I got you two geniuses around to do my job for me.
Bana ne iş yapacağımı öğreten iki dahi elemanımın olması harika bir şey.
'Cause I've got a job for you tonight.
Çünkü bu gece sana göre bir işim var.
I want you to know, you got a job for life.
Şunu bil ki, ömrün boyunca çalışabileceğin bir işin var.
Lothar, I've got another job for you... a condolence call.
Bir geçmiş olsun ziyareti.
I've got a good job for you.
Senin için iyi bir işim var.
So, you know, it's hard to find a guy with 20 years'experience who will work for minimum wage, so I got my old job back.
Asgari ücretle çalışacak, 20 yıllık tecrübeye sahip birini bulmak zor olduğu için, eski işime geri alındım.
I know you already got a job working for Strozzi... but I figure you for the kind of guy... who goes to the highest bidder... just like those Mexicans... that were supposed to guard my booze.
Bir işin olduğunu biliyorum Strozzi için çalışıyorsun. Ama bence sen en yüksek fiyatı verene... gidecek türden birisin. Mallarıma göz kulak olacak... o sefil Meksikalılar gibi.
- Salmoneus... I've got a job for you.
- Salmoneus... senin için bir işim var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]