English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I got a present for you

I got a present for you traduction Turc

164 traduction parallèle
- I got a present for you.
- Sana bir hediyem var.
I got a present for you.
Sana hediyem var.
I got a present for you.
Sana bir hediyem var.
If I do get it, I got a present for you.
Öyle olursa sana bir hediyem var.
I got a present for you.
Senin için bir hediyem var.
I missed you so much, I got a present for you.
Öyle özledim ki, sana hediye getirdim.
[Boy # 2 ] I got a present for you. [ Spits]
Sana bir hediyem var.
I got a present for you.
Sana göstermek istediğim bir şey var.
Ricky, I got a present for you.
Riki, gel dışarda hava süper ya!
And I got a present for you, Bobo.
- Sana da bir hediyem var Bobo.
I got a present for you, Jim.
Sana bir hediyem var, Jim.
I got a present for you.
Hadi. Sana bir hediyem var.
- Oh, really. I got a present for you.
- Frederick, erkek arkadaşım
I got a present for you.
Gel tatlım, sana bir hediyem var.
- I got a present for you.
- Senin için bir hediyem var.
One moment, Sheriff, I've got a little present for you... first.
"Bir dakika Şerif, size küçük bir hediyem var, Ama önce..."
And I just recollected, I got a little present for you.
- Sana bir hediyem vardı, şimdi hatırladım.
I got a little present for you.
Senin için küçük bir hediyem var.
Ashley, I've got a present for you too!
Ashley, senin için benim de bir hediyem var.
I got a little Christmas present here for you.
- Sana ufak bir Noel hediyem var.
I've got a present for you for Michelle.
Ben Michelle'e senin yerine bir hediye vereceğim.
Knowing your passion for kilts... I got you a present in Scotland.
İskoç eteklerine olan tutkunu bildiğimden sana İskoçya'dan bir hediye aldım.
Bright Eyes, I've got a present for you.
Parlak Gözler, sana bir hediyem var.
Hey, I've got a present for you two kids in that bag.
Hey, şu çantada size bir hediyem var, çocuklar.
I've got a little present for you in my study.
Çalışma odamda sana ufak bir armağanım var.
- I've got a present for you.
- Gitmeden, sana bir armağanım var.
I've got a special present for you.
Sana çok özel bir hediyem var.
I got a little present for you.
Sana bir hediyem var.
I've got a present for you.
Sana bir hediyem var.
I got a present for you from Mama.
Annemden sana bir hediye getirdim.
Have I got a nice present for you.
Sana güzel bir hediyem var.
- I've got a present for you.
- Sana bir hediyem var.
I got a going-away present for you, but it isn't wrapped.
Senin için bir veda armağanım var, ama paketsiz.
'Cause I got a little present for you.
Çünkü sana küçük bir hediyem var.
And for being such a good girl, I've got a present for you.
İyi bir kız olduğun için, sana bir sürprizim var.
I got a going-away present for you in the courtyard.
Avluda sana bir gidiş hediyem var.
And that being the case, I got a little present for you.
Bu yüzden sana bir hediye getirdim.
I hear you got something for me. A little present.
Benim için birşeyin varmış, küçük bir hediye.
I've got a little present for you.
O zaman sana bir hediyem var.
Dad, I've got a present for you.
Baba, sana bir hediyem var.
HELLO STEVEN I'VE GOT A PRESENT FOR YOU
MERHABA STEVEN SANA BİR HEDİYEM VAR
- I got a little present for you.
- Sana küçük bir hediye aldım. - Öyle mi?
I've got a present for you!
Sana ziyaretçi getirdim!
Frasier, now that I know you like antiques, I've got a little present at home for you.
Frasier, madem antika seviyorsun, evde sana vereceğim bir hediye var.
I got a little present for you! - Nice..
Size ufak bir hediyem var.
I've got a little present for you.
Sana bir hediyem var.
Hey, Mark, I got a little present for you, right here.
Hey Mark, sana küçük bir hediyem var, işte burada.
And... I also got a present for you.
Ve Senin için bir hediyem daha var.
I've, um, I've got a little present for you.
Ben mi? Şey! Sana küçük bir hediye aldım.
I've got a present for you.
Sana hediyem var.
Do you remember that time we had to buy a present for your mother, you got lost in the crowd, I couldn't find you?
Annene hediye almaya çıktığımız günü hatırlıyor musun? Sen kalabalıkta kaybolmuştun da seni bulamamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]