I haven't done anything wrong traduction Turc
180 traduction parallèle
What did I do? I haven't done anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
I haven't done anything wrong, have I?
Yanlış bir şey yapmadım değil mi?
I haven't done anything wrong!
yanlış bir şey yapmadım!
I haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadım.
Besides, I haven't done anything wrong.
Ayrıca, ben yanlış birşey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Ben yanlış birşey yapmadım.
Calm down, I'm sure they haven't done anything wrong.
Sakin ol, yanlış bir şey yapmadıklarına eminim.
But I haven't done anything wrong.
Ama yanlış bir şey yapmadım ki.
I haven't done anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Hiçbir hata yapmadım.
The thing is, and then I'll shut up I haven't done anything wrong.
Demek istediğim, sonra susacağım kötü bir şey yapmadım.
- I've told him he no longer has anyone to fear. In the eyes of the law, Michael Long is legally dead, and we haven't done anything wrong.
Resmi olarak Michael Long ölü olduğundan artık korkacağı kimse olmadığını.
But I haven't done anything wrong
Ama ben yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Yanlış birşey yapmadım.
- I haven't done anything wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
But I haven't done anything wrong.
Gerçekten yanlış bir şey yapmadım.
If I go down, so do you. - I haven't done anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım.
I mean you haven't even done anything really wrong yet... and already you're acting weird.
Demek istediğim, daha henüz yanlış bir şey yapmadın. Ama şimdiden garip davranıyorsun.
I want to remind the people outside that we haven't done anything wrong that we're not criminals and that we don't deserve to live like this.
Dışardaki insanlara yanlış bir şey yapmadığımızı, suçlu olmadığımızı ve böyle yaşamayı hakketmediğimizi hatırlatmak istiyorum.
I haven't done anything wrong!
Suç işlemedim ki ben!
I haven't done anything wrong. YOU are the one.
Ben yanlış bir şey yapmadım, suçlu sensin.
- I haven't done anything wrong.
- Ben yanlış hiçbir şey yapmadım.
Look. I haven't done anything wrong.
Bak, yanlış bir şey yapmadım.
And I think, if I get this right, we haven't done anything wrong and we're in the clear.
Düsünüyorum da, Eger dogru anladiysam, yanlis hiç birsey yapmadik ve biz masumuz.
I haven't done anything wrong!
Yanlış bir şey yapmadım!
I haven't done anything wrong, but everybody always picks on me, Maman!
Yanlış bir şey yapmadım ama herkes üstüme geliyor Mama!
I haven't done anything wrong, but everybody always picks on me, Maman!
Maman, yanlış bir şey yapmadığım halde herkes bana musallat oluyor!
I haven't done anything wrong and you know it.
Suçsuz olduğumu siz de gayet iyi biliyorsunuz.
I haven't done anything wrong.
Ben yalnış bir şey yapmadım.
Even if I haven't done anything wrong, I still feel guilty.
- Niye olduğunu bilmiyorum.
I haven't done anything wrong.
Kötü bir şey yapmadım.
I hope I haven't done anything wrong
Umarım yanlış birşey yapmamışımdır
- Bob, I haven't done anything wrong.
- Bob, yanlış bir şey yapmadım.
But I haven't done anything wrong.
Ama ben yanlış bir şey yapmadım ki.
I haven't done anything wrong...
... herhangi bir haksızlık yapmadım...
Look, I haven't done anything wrong.
Ben hiçbir yanlış yapmadım.
I was out here handling a Foreign Office case when I heard about your situation. I haven't done anything wrong.
Ben yanlış hiçbir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong.
Efendim, ben hiçbir şey yapmadım.
I haven't done ANYTHING wrong.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
- I haven't done anything wrong.
Brian, yanlış bir şey yapmadım.
I know you haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadığını biliyorum.
I haven't done anything wrong.
Ben kötü bir şey yapmadım.
I'm sorry I haven't done anything wrong, have I?
Neden böyle yapıyorsun?
I haven't been charged, I haven't done anything wrong.
Sebebsiz yere suçlanıyorum. Yanlış hiçbir şey yapmadım.
L... I haven't done anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadım!
- I haven't done anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadım!
All this running and hiding, Sometimes i forget we haven't done anything wrong.
Büyün bu kaçma ve saklanmalar yüzünden, bazen yanlış bir şey yapmadığımızı unutuyorum.
I haven't done anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadım.
I haven't done anything wrong, and I'd like you to leave.
Ben yanlış hiçbir şey yapmadım, ve sizin evimden çıkmanızı istiyorum.
- But, Jack, I haven't done anything wrong.
- Ama Jack, yanlış birşey yapmadım.