I haven't the faintest idea traduction Turc
123 traduction parallèle
Course you haven't the faintest idea... What I'm talking about, have you?
Tabii neden bahsettiğim hakkında en ufak bir fikrin bile yok, değil mi?
I haven't the faintest idea.
En ufak bir fikrim bile yok.
I haven't the faintest idea.
Hiç bir fikrim yok.
- I haven't the faintest idea.
- En ufak fikrim yok.
I haven't the faintest idea.
Hiçbir fikrim yok.
I haven't the faintest idea what you are talking about.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak fikrim bile yok.
I haven't the faintest idea.
En ufak bir fikrim yok.
- I haven't the faintest idea.
- En ufak bir fikrim yok.
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim bile yok.
- I haven't the faintest idea.
- En ufak bir fikrim bile yok.
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Neden bahsettiğiniz konusunda en ufak bir bilgim yok.
My dear sir, I haven't the faintest idea.
Saygıdeğer beyefendi, en ufak bir fikrim yok.
Sorry, but I haven't the faintest idea what you're talking about.
Özür dilerim, ama neden bahsettiğine dair en ufak bir bilgim yok.
And you haven't the faintest idea what's bothering me. Honey, I'd flip without you.
Beni neyin rahatsız ettiği konusunda en ufak, bir fikrin bile yok...
No, I haven't the faintest idea.
En ufak bir fikrim bile yok.
I haven't the faintest idea.
Hiç fikrim yok.
I haven't the faintest idea. - Jesus, I hope it isn't political.
- Hiç bilmiyorum.
I haven't the faintest idea.
Ben hiç hatırlamıyorum çünkü.
- I haven't the faintest idea! Oh, ho, ho, ho...!
- En ufak bir fikrim bile yok!
I'm sure I haven't the faintest idea what you're talking about.
Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok.
My dear boy, I haven't the faintest idea who you are.
Sevgili çocuğum, kim olduğunuz hakkında en ufak fikrim yok.
- I haven't the faintest idea, Darling.
- En ufak bir fikrim yok hayatım.
- I haven't the faintest idea.
- Zerre kadar fikrim yok.
I suppose we could make up a case for flying that plane at a dangerously low altitude, but I haven't the faintest idea of what the statute is on that.
Sanırım şu çok alçaktan tehlikeli bir şekilde uçan uçak için hukuki bir durum oluşturabiliriz ama bu olayın durumu hakkında en ufak bir fikrim yok.
'I haven't the faintest idea,'replied Alice. "
'En ufak bir fikrim yok, dedi Alice. "
He said, "I haven't the faintest idea who she is," he said to me.
Dedi ki ; "Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok!"
I haven't the faintest idea who she is!
"Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok!"
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Hiçbir şey anlamadığımı söylesem iyi olacak.
I haven't the faintest idea who those guys were.
Bu adamların kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yok.
- I haven't the faintest idea.
- Hiç bir fikrim yok.
- I haven't the faintest idea.
- Hiçbir fikrim yok.
And I haven't the faintest idea what it is.
Ve ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
I haven't the faintest idea.
En ufak bir fikrim yok. Tuhaf bir şey daha ;
I haven't the faintest idea what you're talking about.
- Söylediklerinin tek kelimesini anlamıyorum.
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Söylediklerinin tek kelimesini anlamıyorum.
- You haven't the faintest idea- - - l know exactly what I'm talking about.
Ne dediğinin farkında değilsin. Dediğimin çok iyi farkındayım.
I haven't the faintest idea what to do with her.
Bu konuda en ufak bir fikrim bile yok.
I haven't the faintest idea.
En ufak fikrim yok.
No, I haven't the faintest idea.
Hayır, benim bir fikrim yok.
- I haven't the faintest idea.
Neden? Hiçbir fikrim yok.
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Neden söz ettiğini bilmiyorum.
- I haven't the faintest idea.
- Fantastik bir fikrim yok henüz
Well, to be honest, I haven't the faintest idea.
Dürüst olmak gerekirse, hiç bir fikrim yok.
I haven't the faintest idea what you're talking about.
Bahsettiğin türden, garip bir fikrim olmadı.
I haven't the faintest idea.
Cahillikten değil.
I haven't the faintest idea, darling.
Hiçbir fikrim yok tatlım.
I haven't the faintest idea.
- Hiçbir fikrim yok.
But I haven't the faintest idea what to do!
Ama ne yapacağımı bilmiyorum!
Okay, Mom... Of course, I haven't the faintest idea of where to find a slide projector.
Tabi slâyt makinesi nereden bulunur hiç bilmiyorum.
I haven't the faintest idea what you're going on about!
Ne söylediğin hakkında en ufak bir fikrim yok!
I haven't the faintest idea how this map came to be in your possession but quite frankly, I am astounded that you didn't hand it in.
Bu haritanın nasıl eline geçtiği konusunda hiçbir fikrim yok ama açıkçası, okula vermemene çok şaşırdım.