I heard you the first time traduction Turc
249 traduction parallèle
- I heard you the first time.
- İlk söylediğinde duydum.
I heard you the first time.
- İlk dediğinde duymuştum zaten.
Yeah, I heard you the first time.
Evet, anlıyorum.
I heard you the first time.
Anladım.
I heard you the first time.
İlk dediğinde de duydum.
I heard you the first time.
Seni kapıyı ilk çaldığında da duymuştum.
I heard you the first time.
İlk senden duyuyorum.
- I heard you the first time.
- Seni ilk seferinde duydum.
Yeah, I heard you the first time.
Evet, duydum.
I heard you the first time, but on what do you base that conclusion?
Sizi ilk kez işittim, fakat o sonucu neye dayandırıyorsunuz?
- I heard you the first time.
- İlk söylediğinde de duydum.
I heard you the first time.
Tamam, duyduk.
- Okay, I heard you the first time!
- Tamam, anladım dedim!
I heard you the first time.
Tamam anladık.
I heard you the first time!
Tekrar etme, duydum!
I heard you the first time.
Tekrar etmene gerek yok. Biliyorum.
i heard you the first time.
Seni ilk seferinde de duymuştum.
I heard you the first time!
İlk söyleyişinde duydum seni!
Yeah, I heard you the first time.
Sizi ilk kez duyuyorum.
I heard you the first time.
- Evet. İlkinde duydum.
I heard you the first time.
İlk söylediğinde de duydum.
I heard you the first time.
Tatlım, ilk seferde seni duydum.
I heard you the first time.
- Seni zaten duydum.
- I heard you the first time.
- İlk söylediğinde duymuştum.
- I heard you the first time.
- İIk defasında da duymuştum.
Yeah, I heard you the first time.
Evet ilk söylediğinde de duymuştum.
I heard you the first time, Harry.
İlk söylediğinde seni duydum, Harry.
I heard you the first time.
İlk söylediğinde duydum.
- I heard you the first time.
- İlk söylediğinizde de duymuştum.
Yeah, I heard you the first time.
Tamam, seni ilk seferinde duydum!
This is the first time I've ever heard of how much you like udon.
- Udon sevdiğini de ilk kez bugün öğrendim. - Sen udon sevmez misin?
That's the first time I ever heard your mother tell you to do something... and you didn't hop to do it.
İlk defa annenin sana bir şey söylediğini ve senin hemen yapmadığını görüyorum.
- I heard you the first time.
- Anlıyorum.
This the first time I ever heard the Rainbow outfit called cattle thieves if that's what you mean.
Demek ki biz ilk defa Rainbow personeli olan,... sığır hırsızlarına karşı geleceğiz, öyle mi? Bilmiyorum, söylediklerimi yap yeter.
The first time I've ever heard you mention that word.
Bu kelimeyi ilk defa kullanıyorsun.
Don't think it's the first time I've heard you and your men friends here in the afternoon.
Öğlen vakti seni ve erkek arkadaşlarını ilk defa duyuyorum sanma!
You needn't shout so loud I heard you quite well the first time
Bağırmanıza hiç gerek yok! İlkinde de gayet iyi duymuştum.
This is the first time I've heard that from you.
Hayır senin de işine geldi.
REMEMBER THE FIRST TIME I HEARD YOU PLAY?
Seni ilk dinlediğim zamanı hatırlıyor musun?
I think that's the first time I ever heard you say that.
Sanırım ilk defa böyle bir şey söylediğini duyuyorum.
That is the very first time in the eons that I have known you that I have ever heard you complain, and now you're tired, poor darling.
Seni çok uzun yıllardır tanıyorum ve ilk defa bir şeyden... şikayet ettiğini duydum. Demek yorgunsun zavallı bebeğim.
- I heard you twice the first time.
- İlk söylediğinde duydum.
I think that's the first time I've heard you say anything positive about being here.
Sanırım, burada ki hayat hakkında senden ilk kez iyi bir şeyler duyuyorum.
I believe that's the first time I've heard you swear.
Sanırım senin küfür ettiğini ilk kez duyuyorum.
From the very first time I heard you laugh.
Gülüşünü duyduğum ilk andan beri.
Bud, I'm sure this isn't the first time you've heard this.
Bud, eminim bunu ilk defa duymuyorsundur :
- I heard you the first time.
- Hayır dedim
- He's laughing. Michael, that is the first time I've heard you laugh in days.
Michael, günlerdir ilk kez güldüğünü duyuyorum.
The first time I heard that number, I said, "You're kidding me."
Rakamı ilk duyduğumda, "Dalga geçiyorsun." dedim.
That is the first time I've ever heard you say you don't like someone.
Bu ilk defa senden birini sevmediğini duyuşum.
That was the first time I heard you say my name.
İlk kez o zaman adımı söylediğini duydum.