I just wanted to tell you traduction Turc
1,071 traduction parallèle
I just wanted to tell you I'm really glad you came with us.
Bizimle gelmen çok iyi oldu, diyecektim.
I just wanted to tell you, about that Jersey porcelain...
Jersey porselenleri ile ilgili aradım. Elimde çok iyi bir teklif var.
I just wanted to tell you to eat it.
Sen o arkadaşlığı bir tarafına sok.
I just wanted to tell you, your wife subpoenaed me.
Ben sadece karından bana mahkeme celdi geldiğini söylemek istedim.
I just wanted to tell you.
Sana söylemek istedim yalnızca.
I just wanted to tell you, I hope you find what you're looking for.
Umarım aradığınızı bulursunuz demek istemiştim.
I just wanted to tell you.
Sadece söylemek istedim.
I JUST WANTED TO TELL YOU
Şunu da söylemek istiyorum ki ;
I just wanted to tell you... I have an itsy bit of Christmas shopping to do... Before I come out to the farmhouse.
Çiftliğe gelmeden önce, küçük bir Noel alışverişi yapacağımı söylemek istedim.
Honey, I just wanted to tell you This Old House is coming on.
Canım sadece, This Old House'un başlayacağını söylemeye geldim.
I just wanted to tell you I'm sorry, I didn't know.
- Sadece üzgünüm demek istedim, bilmiyordum.
I just wanted to tell you how great you were.
Ne kadar harika olduğunu söylemek istiyorum.
I just wanted to tell you... whatever happens... it's nothing to do with me and you.
Bilmelisin ki, ne olursa olsun... hiçbir şeyin... ilişkimizle bir ilgisi yok.
I just wanted to tell you that that this is really a lot of car to handle.
Diyecektim ki bu arabayı idare etmek gerçekten zormuş.
- I just wanted to tell you.
- Bunu söylemeye geldim.
I just wanted to tell you that.
Sadece bunu söylemek istedim.
I just wanted to tell you.
Sadece sana bunu söylemek istedim.
I just wanted to tell you that I was sorry.
Sadece üzgün olduğumu söylemek istedim.
I just wanted to tell you I just got a call from the doctor, and I'm dying.
Bir haber vermek istedim. Az önce bir doktor aradı ve ben ölüyormuşum!
Well, I just wanted to tell you that, but whatever you decide is okay with me.
Neyse, sadece haberin olsun istedim. Vereceğin karara saygı duyacağım.
I just wanted to tell you how pleased I am to be aboard.
Size gemide bulunmaktan ne kadar memnun olduğumu söylemek istedim.
I just wanted to tell you that I'm starting Harris against the Yankees tomorrow, even though I know it's your turn in the rotation.
Sana şunu söylemek istiyorum ki yarın Yankees'e karşı Harris ile başlıyorum. Daha sonra seni oyuna alacağım.
- Listen, I- - I just wanted to tell you, you know, it was just- - wow.
- Sana söylemek istediğim...
I just wanted to tell you, Mr. Simpson... I'm not going on the school trip to Europe with Katie.
Sadece sizinle konuşmak istiyorum, bay Simpson Katie ile Avrupaya okul gezisine gidemem.
Dorothy, I just wanted to tell you that I feel bad about this.
Dorothy, sana bu konuda kendimi kötü hissettiğimi söylemeye geldim.
I just wanted to tell you that I met many cheats, you aren't one of them, of course,
Ben sadece birçok hile ile karşılaştığımı söylemek isterim, tabii ki sen onlardan biri değilsin, tabii ki,
- Frank? - Jane. I just wanted to tell you that I'm sorry about what happened tonight.
Jane, olanlar için üzüldüğümü söylemek istiyorum.
I JUST WANTED TO TELL YOU HOW SORRY I AM I DONE WHAT I DONE.
Yaptığım şey için senden özür dilemek istedim.
I just wanted to tell you that I really enjoyed Fair Game.
"Fair Game"'i çok beğendiğimi söylemek istiyorum.
I just wanted to tell you both that I've come to a decision that's... very important and long overdue.
Size çok önemli ve uzun zamandır geciken bir karara vardığımı söylemek istiyorum.
I just wanted to tell you I was wrong.
Yanıldığımı söylemek istedim.
And, uh, I just wanted to tell you that, uh, that I'm - -
ve sana sadece şeyi söylemek için geldim, şey -
I just wanted to tell you not to feel bad.
Sana kendini kötü hissetme demek istedim.
Mr. Simpson, I just wanted to tell you... that you've done a wonderful job with Lisa.
Bay Simpson, size söylemek istiyorum ki Lisa`yla muhteşem bir iş yapmışsınız.
I didn't mean to insult. I just wanted to tell you how beautiful you look.
Ne kadar güzel göründüğünüzü söylemek istiyorum.
I just wanted to tell you this case is extremely important.
Sana söylemek istediğim bu dava aşırı derecede önemli.
Hard to tell when, but a while ago, in a good olde clay time in one plasticine country just as I wanted to tell you the tale of the Pike fish
Hiç kimse zamanını tam olarak söyleyemez, ancak çok uzun zaman önce eski kil zamanlarında bir oyun hamuru ülkesinde - Görüyorsunuz! Size bir turnabalığının öyküsünü anlatmak istiyordum.
I wanted to tell you that I was just so knocked out when Fritz told me about your call.
Fritz aradığınızı söylediğinde çok şaşırdığımı söylemek isterim.
In any case, guys, I just wanted a chance to tell you to have a good time and beware of those Alphas.
Neyse, iyi vakit geçirin ve Alpha'lara dikkat edin.
I just thought that this might be a good opportunity to tell you something that I've wanted to tell you for a long time.
Gayet iyiyim. Size uzun zamandır söylemek istediğim bir şey var ve bu iyi bir fırsat olabilir.
I just wanted to you tell that l`ve found that glass
Sana sadece şunu söylemek istedim, bardağı buldum.
I just wanted to come here and tell you in person'cause I figured after everything, I owed you at least that.
Buraya gelip size şahsen söylemek istedim. Bunca şeyden sonra size bunu borçlu olduğumu düşündüm.
I just wanted to congratulate you... ... and tell you I thought your speech was incredible.
Seni tebrik etmek ve konuşmanın inanılmaz olduğunu söylemek istedim.
Just wanted to tell you I'm resigning.
İstifa edeceğimi bilmeni isterim.
And I just couldn't tell you what I wanted to tell you to your face, so it just sort of got out of control.
Ve söylemek istediklerimi karşınızda anlatamadım, ve işler birazcık kontrolden çıktı.
I've just remembered there was something else I wanted to tell you.
Beni memnun etmeden buradan gidecek olursan sana söylemek istediğim başka bir şey daha olduğunu hatırlayabilirim.
Mr. Keene I just wanted to thank you for trying to tell me the truth a long time ago.
Bay Keene, uzun zaman önce bana gerçeği söylemeye çalıştığınız için teşekkür ederim.
I could tell you that you wanted to ask me for my number, so I just asked for yours.
Bana numaramı sormak istediğini düşündüm ve ben seninkini istedim.
I just heard about Laura, and I wanted to call and tell you how much we'll miss her.
Laura'yı henüz öğrendim ve arayıp baş sağlığı dilemek istedim.
That's what I wanted to tell you... that we're all thinking of you... and Marie-Paule, the girl you just moved in with... who's carrying your child.
Sana tüm söylemek istediğim hepimiz seni ve Marie-Paule'u düşünüyoruz yanına yeni taşındığın ve senin çocuğunu taşıyan.
Look, I just wanted to tell you what's up for your own good.
Güle güle, Frank.