I knew something was wrong traduction Turc
283 traduction parallèle
I knew something was wrong because of her outfit.
Kıyafetinden bir şeyin yanlış olduğunu biliyordum.
I knew something was wrong the minute I seen them.
Onlarda tuhaf bir şeyler olduğunu sezmiştim.
I knew something was wrong... even before he tried suicide.
İntihara kalkışmadan evvel bile birşeylerin ters gittiğinin farkındaydım.
I knew something was wrong, because about a month ago I sat next to him at dinner, and he asked me what I thought
Bir terslik olduğunu biliyordum çünkü yaklaşık bir ay kadar önce yemekte yanına oturdum ve bana evinin satış değeri hakkında
- I knew something was wrong.
- Son zamanlarda fazla garip, oldugunu seziyordum. Ya bunun burada isi ne?
Well as soon as I arrived yesterday evening I knew something was wrong.
Dün akşam oraya gittiğim gibi bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
Hell, I knew something was wrong.
Kahretsin, terslik olduğunu biliyordum.
I knew something was wrong.
Hep bunu söylüyorum.
I knew something was wrong from the get-go.
Bir şeyler döndüğü baştan belliydi.
I knew something was wrong.
Birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum.
- I knew something was wrong.
- Bir terslik olduğunu biliyordum.
God, I knew something was wrong, Harry.
Tanrım. Bir şeylerin ters gittiğini biliyordum.
These tests are never perfect, so I knew something was wrong, but I didn't know who I could trust.
Ve gerçekten kusursuzdu. Bu testler asla kusursuz olmaz. Bir şey yanlıştı, biliyordum.
There were three newspapers at her door, so I knew something was wrong.
Paspasında üç günlük gazete birikmişti. Sorun olduğunu oradan anladım.
I knew something was wrong. I called out for her.
Kötü bir şey olduğunu hemen anladım.
I knew something was wrong.
Ters giden bir şeyler olduğunu sezmiştim.
When we first met, I knew something was wrong.
Onunla ilk tanıştığımızda bir sorun olduğunu biliyordum.
I knew something was wrong when I got her in the water.
Onu suda görünce bir şeylerin yanlış gittiğini anladım.
I knew something was wrong.
Bir şeyin yanlış olduğunu biliyordum.
I knew something was wrong.
Birşeylerin ters gittiğini anlamıştım.
See, I knew something was wrong, I just- -
Yanlış bir şey olduğunu biliyordum, ben sadece...
I knew something was wrong.
Bir sorun olduğunu biliyordum.
When she didn't show up, I knew something was wrong.
Ortalarda gözükmeyince yanlış bir şeyler olduğunu anladım.
You see, sir, as soon as I saw the body, I knew right away something was wrong.
Görüyorsunuz, efendim, ben cesedi görür görmez, bir şeylerin yanlış olduğunu hemen anladım.
- Mmm. - I knew there was something that seemed wrong.
Bir şeylerin ters olduğunu biliyordum.
Uh-huh. I knew there was something wrong with them.
Bir sorunları olduğunu biliyordum.
Well, the minute he came home, I knew there was something wrong- -
Eve geldiği anda, bir terslik olduğunu anladım.
He never told me what it was, but I knew from the moment I saw him, that something was wrong.
Ne olduğunu bana hiç anlatmadı, fakat onu gördüğüm anda bir şeylerin yanlış gittiğini fark ettim.
I knew there was something wrong with that guy.
O adamda ters bir şey olduğunu anlamıştım zaten.
I knew there was something wrong.
Bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştım.
Then when this letter arrived with your husband's signature on it I knew something must be wrong because he knew Penny was dead.
Kocanlzln imzaslnl ta § lyan bu mektup gelince bir terslik oldugunu anladlm, § LinkLi 0 Penny'nin éldiigiinii biliyordu.
I knew there was something wrong when I saw that light.
O ışığı görünce garip bir şeyler olduğunu biliyordum.
I always knew something was wrong with her.
Onda bir şey olduğunu biliyordum.
I knew there was something wrong with him the first time I saw him.
Onu ilk gördüğümde bir gariplik sezmiştim zaten.
I knew there was something wrong with that project.
Projede yanlış bir şeylerin olduğunu biliyordum.
I knew there was something wrong with this set-up.
Bu işte bir terslik olduğunu biliyordum.
As I reached the middle, I knew at once that something was wrong.
Tam ortaya varınca, bir şeylerin ters gittiğini hissettim.
I finally knew something was wrong when she didn't wanna play.
Oynamak istemediğinde bir şeyler olduğunu anladım.
I knew there was something wrong.
Bir şeylerin yanlış gittiğini biliyordum.
And I knew right away that something was wrong.
Ve derhal bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
I knew there was something wrong with him.
Canını sıkan bir şeyler olduğuna eminim.
I knew there was something wrong with you.
Sende bir terslik olduğunu biliyordum zaten.
I knew there was something wrong.
Yanlış bir şeyler olduğunu biliyordum.
I knew there was something wrong but I had to finish the whole shot.
Orada bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştım ama çekimi bitirmek istiyordum.
But then you were born, right away I knew there was something wrong with you, different, evil.
Ama sen doğduğunda hemen sende bir sorun olduğunu anladım ; farklı, kötü.
As soon as I heard that Ralph was back in Kings Abbott, and staying at the White Hart, I knew something must be wrong.
Ralph'ın King's Abbott'a geldiğini ve White Hart'ta kaldığını duyduğumda bir terslik olduğunu anlamıştım.
I knew exactly what I was doing. is something wrong?
Tam olarak ne yaptığımı biliyordum.
I knew that there was something wrong with me.
Ben de kötü bir şey olduğunu anlamıştım.
I came home one night, and I don't know how I knew, but I just knew something was wrong, so I went straight to your room... and you were just lying there sleeping like an angel.
Bir gece eve geldim, neyin olduğunu değil fakat. birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum. Doğruca odana gittim. Bir melek gibi, öylece yatıyordun.
I knew there was something weird about this hurricane, Russ, And I thought it was cover for the military, but I was wrong.
Bu kasırgayla ilgili garip şeyler ver Russ, askeri bir örtbas olduğunu sandım ama yanılmışım.
I knew there was something wrong with that room.
O oda hakkında yanlış birşeyler olduğunu biliyordum.