I know it's not ideal traduction Turc
45 traduction parallèle
I, I I know this is an ideal sort of kissing moment you know, night, moon, boat, water lapping you know, it's, um... i t's perfect and I'm I'm not feeling that it would be nice but I don't really know anything about you and I'm I'm still on the rebound
Yani gece, ay, tekne, suyun sesi... her şey mükemmel ve hoş olmayacağını hissettiğimden değil ama hakkında hiçbir şey bilmiyorum ve ben... hala kafamı toparlayamadım.
Look, I know it's not an ideal situation, anything but.
Bakın, çok da uygun bir durum olmadığının ben de farkındayım ama...
I know it's not exactly ideal here for you and Charlie, but it'll change.
Buranın sen ve Charlie için ideal bir yer olmadığını biliyorum ama bu değişecek.
It's not ideal, but I've lived a pretty good life, you know?
Pek kusursuz olmasa da benim de güzel bir hayatım oldu.
Look... I know... it's not ideal, but at this stage, it is the safest move.
Bakın... biliyorum en iyisi bu değil, ama şu durumda en güvenli hareket bu.
I know it's not ideal, but Al really wants you to do this.
Kafandaki olmadığını biliyorum ama Al seni gerçekten istiyor.
- You mean leave our homes? - Look, I know it's not ideal, but the only other choice is to turn in a bunch of innocent people, and I know you guys aren't gonna do that, right?
- Bakın, bunun iyi bir şey olmadığını biliyorum ama diğer seçenek bir grup masum insanı teslim etmek ve siz de öyle bir şey yapmayacaksınız, değil mi?
I know it's not an ideal situation, and... well, maybe the whole thing will fall through of its own accord.
Bunun mükemmel bir durum olmadığını biliyorum, ama... herşeyin iradesi dışında berbat olma ihtimali de var.
And, look, I know that it's not ideal, but it makes sense.
Bak, biliyorum ki en ideal çözüm bu değil, ama mantıklı.
I know it's not ideal.
Biliyorum, asıl fikir bu değildi.
Nate, I know it's not ideal.
Blair ve Chuck her zaman yapıyor.
Well, I know it's not ideal, but we'd both benefit.
İdeal olmadığını biliyorum ancak ikimiz de bundan fayda sağlayacağız.
I know it's not ideal, man but right now it's the fucking best option I have.
Bunlar pek bana göre değil ama şimdilik en iyi seçenek bu.
Look, I know it's... I know this isn't the ideal way to... no, you're right. This is not ideal.
Bak biliyorum... biliyorum ki... bu ideal bir yol değil Yo haklısın bu ideal değil.
I know it's not ideal.
İdeal olmadığını biliyorum.
- I know it's not ideal, but it was the only place that was available.
İdeal olmadığını farkındayım ama müsait olan tek yer orasıydı.
I know it's not ideal, but we have to be practical.
Bu ideal bir çözüm değil ama bir şeyler yapılması gerekiyor.
It's not ideal, I know, but you'll have some privacy and at least there's air conditioning in here.
İdeal değil biliyorum ama biraz da olsa yalnız kalırsınız en azından kliması var.
Lemon, look, I know it's not ideal, but Ruby's not exactly fighting fair, either.
Lemon, bak, biliyorum bu ideal bir plan değil, Ancak Ruby'ninde adil savaştığı söylenemez.
I know, it's not ideal.
- Biliyorum ideal değil.
I know it's not ideal, but don't let them ruin our night.
Pek hoş olmadı biliyorum ama akşamımızı mahvetmesinler.
I know it's not what any of us think is ideal.
İkimizin fikrinin de en iyi fikirler olmadığını biliyorum.
It's not ideal, I know.
İdeal koşullar yok, biliyorum.
Yeah. I know it's not ideal.
Evet, pek uygun değil biliyorum.
I know it's not ideal.
Bunun ideal olmadığını biliyorum.
I know it's not ideal, but we have to do whatever it takes to make sure the kids are safe, right?
Biliyorum en iyi fikir değil ama çocukları güvende tutmak için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, değil mi?
I know it's not ideal, but it's who I am.
Ben, normal değilim biliyorum ama ben buyum.
Look, I know it's not ideal, but at least Arturo has agreed to these terms.
İstediğimiz gibi olmadığının farkındayım ama Arturo en azından bunları kabul etti.
Honey, I know it's not an ideal situation.
Tatlım, ideal bir durum olmadığını biliyorum.
It means a lot, and I know it's not ideal.
Benim için anlamı büyük ve çok doğru olmadığını biliyorum.
I know it's not ideal, but it's such an improvement on being apart that I think we should celebrate.
İdeal değil biliyorum ama ayrı olmaya göre büyük gelişme var. Bence kutlamalıyız.
I know it's not ideal, but your donation has to remain anonymous.
Uygun olmadığını biliyorum ama bağışının anonim olarak kalması lazım.
I know it's not ideal, but we have no choice.
İdeal olmadığını biliyorum ama başka seçeneğimiz yok.
It's not ideal, but if I didn't know about it, it wouldn't kill me.
Pek ideal değil ama haberim yoksa ölmem herhalde. - Aynen öyle.
I know it's not ideal.
Normal olmadığını biliyorum.
Honestly it's not ideal, but I think the alternative, which is her living upstate and commuting is maybe worse for the relationship, you know?
Dürüst olmak gerekirse ideal değil, fakat alternatifi düşünüyorum, Onun yaşadığı kuzeybatı Ve ilişki için gidip gelmek belki daha da kötüydü, anlıyor musun?
I know it's not the most ideal solution.
Bunun en ideal çözüm olmadığını biliyorum.
I know it's not ideal, but it's just temporary.
İdeal olan bu değil biliyorum ama sadece geçici olarak
It's not ideal. I know.
En iyisi olmadığını biliyorum.
I know it's not ideal, but, um, I really think we can pull this off.
Kusursuz olmadığını biliyorum ama bence cidden üstesinden gelebiliriz.
Look, I know it's not ideal, okay?
Bak, en ideal yöntemin bu olmadığını biliyorum. Tamam mı?
Look, I know it's not the ideal time for me to make demands of you, but I need you to do as I ask.
Senden bir talepte bulunmak için doğru zaman olmadığını biliyorum ama söylediğim şeyleri yapman gerekiyor.
And I know it's not an ideal situation... but we're gonna get through this together.
İdeal bir durum olmadığını biliyorum ama bunu birlikte aşacağız.
Which, I know, is not ideal but it's- - it's not a permanent solution.
Uygun olmadığını biliyorum ama kalıcı bir çözüm değil.
I know it's not ideal, but you'd have plenty of space for your furniture, and there's this cool button that makes an entire wall go up and down.
İdeal bir yer sayılmaz biliyorum ama eşyaların için bolca alanın olacak. Bir de bütün duvarı kaldırıp indiren şu havalı düğme var tabii.