I know you did it traduction Turc
1,856 traduction parallèle
I know you did it!
Senin yaptığını biliyorum!
It's like, I feel.... It's really the only thing I could equate you know, to what I did for you. I feel like Neil Armstrong.
Şey gibi bir his bu kendimi Neil Armstrong gibi hissediyorum.
If it's nuclear devices you are talking about I really did not know what was happening.
Nükleer aygıtlardan söz ediyorsan neler döndüğünü gerçekten bilmiyordum.
I know you did not know who he was, but it was me, and it was great.
kim olduğunu bilmiyodun ama bendim. önemli değil.
Because, you know, if I find it... it's something I did'you know?
Çünkü, yani, eğer yaptığım bir şeyi bulursam.
I don't know how you did it, but you planted that knife.
Nasıl yaptın bilmiyorum ama o bıçağı sen koydun.
I don't know how you did it and I really don't give a shit.
Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum bu umurumda bile değil.
Hello, Etta. I did not know it was you.
Senin olduğunu fark edemedim.
You know, I couldn't have done this on the first two movies, because I never really did squats or anything then, but now I've been really working out my butt and legs, and it gave the dog something to bite on.
Biliyorsun, iki film içide bunu ilk defa yapıyorum daha önce hiç dalaşmamıştım, ama şimdi ise götüm ve bacaklarım, ıssırması için köpeklere verilen şey oldu.
I can't tell you how much this means to me... what you did, and.. and I want you to know that I'm gonna'get my shit together... from now on, I keeping it in my pants.
Bu yaptığının benim için anlamını bilemezsin. Ve, bilmeni istiyorum ki, pisliğimi ortaya çıkarmayacağım artık. Pantolonumda kalacak.
Don't you want to know how I did it?
Nasıl başardığımı bilmek istemiiyor musun?
Well, the first day I wondered why I did it,'cuz you know I wanted to eat, and the third night, I got home from a 14-hour day, where I usually would have went to bed,
İlk gün neden yaptığımı bilmiyorum ama, çünkü yemek yemek istedim, ve üçüncü günde ondört saat çalıştıktan sonra normalde eve gidip yatarken, dışarı çıkıp bir buçuk saat daha çalıştım.
You know, if I did it, then... Well, you know, I'd be tempted by what they have over here.
Eğer yapmaya başlarsam, anlarsın ya, mutlaka biryerde birşeyler beni ayartır, ve perhizimi bozarım.
Do you know what, when I did it, I was completely calm about it.
Ama yaptıktan sonra, oldukça sakinleştim.
What song did you pick? What if I don't know it?
Hangi şarkıyı seçtin?
I don't know how you did it all by yourself.
Tüm bunları tek başına nasıl yaptın bilmiyorum.
It's the way I did it. You know?
Aldattım işte.
You're in this hospital room and there's all the sounds and the smells and just the prior experiences of being in a hospital. All these negative things come back so there was the whole environment to be overcome because little did I know that it didn't matter where I was,
Hastane odasında, tıpkı önceki deneyimde olduğu gibi kokular ve sesler, tüm bu negatif şeyler geri dönmüştü bu çevrenin üstesinden gelinmesi gerekiyordu.
Although if you think about it, and I never did till you just said that... we're all on kind of an assembly line, just... you know, going through each other's lives.
Düşünecek olursan ki sen söyleyene kadar hiç düşünmemiştim aslında hepimiz birbirimizin hayatlarına giren montaj hatları gibiyiz.
It matters that I did not know you went. - I'm sorry.
Fark şu ki geleceğinizden haberim yoktu Üzgünüm!
I know you wanna be completely sure you get that monster who did it to her.
Ona bunu yapan canavarın kim olduğunu kesin olarak bilmek istediğini biliyorum.
I guess I just wanted you to know he was here waiting for you, and everything he did, it was for the right reasons.
Sanırım sadece onun burada olduğunu bilmeni istedim. Seni bekliyor. Yaptığı her şeyi doğru sebepler için yaptı.
Um, you know, I did the library back there, and it has this beautiful, dark carved wood...
Kütüphaneyi arkaya koydurttum ve çok güzel oldu. Oymalı ahşap...
You know, I think we did it.
Biliyor musun?
I know perfectly well who it is. When did you shoot this?
Kim olduğunu biliyorum, bunu ne zaman çektin?
I don't know how you stuck it out as long as you did.
Nasıl bu kadar dayanabildiğini anlamıyorum.
Oh. You know, under normal circumstances, I'd rub it in. But because you did it for the business I'm gonna increase your morphine regime and say, thank you.
Normal şartlar altında bunu yüzüne vururdum ama bunu işimiz için yaptığını göz önünde bulunduracak olursak morfini biraz daha arttırıp, teşekkür ediyorum.
I know you guys have things in common and all but after a point, it's like "How many clothes did you wash today?"
Birçok ortak yanınız var biliyorum ama bir noktadan sonra aranız "bugün kaç çamaşır yıkadın" a gelmeyecek mi?
You know, you never even asked me if I did it.
Benim yapıp yapmadığımı bile sormadın.
I know what he did to you six years ago, and it is a big deal.
Altı yıl önce sana ne yaptığını biliyorum ve mühim bir şey bu!
I don't know what they did to you, Jack, but it must have been pretty bad.
Sana ne yaptılar bilmiyorum, Jack, ama epey bir kötü olmalı.
Seriously, I'd like to know how you did it.
Açıkçası ; bunu nasıl yaptığınızı bilmek isterim.
No need to know what I did cos it ain't important to you.
Ne yaptığımı bilmene gerek yok, çünkü bunun, senin için önemi yok.
Because they, uh, you know - It's like, I wonder what I did in my past life to be reborn a legless, flightless bird... in the middle of the North Pole -
Çünkü onlar da büyük ihtimalle... daha önceki hayatlarında ne günah işlemişler de Kuzey Kutbu'nda... kanatsız ve bacaksız bir kuş olarak doğmuşlar, diye düşünüyorlardır.
I know what you did and I think it's disgusting.
Yaptığın şeyi biliyorum, berbat bir şey.
I mean, however it was created, whatever happened, you know, whoever did it...
Yani, nasıl yaratıldıysa, ne şekilde olduysa, bilirsin, kim yaptıysa...
You know when I realized that you did it?
Ne zaman senin yaptığını anladığım, biliyor musun?
I don't know how you did it, but you found a killer.
Nasıl yaptın bilmiyorum, ama bu sefer tam bir katil bulmuşsun.
I was just saying that, uh, you know, I did a lot of things that I regret. Yeah, yeah, it's okay.
Sadece diyorum ki, pişman olduğum çok şey yaptım.
I did. And you know what it sounds like?
Kitty'e bunu söyledin mi, yada, bilemiyorum, baba olacağını öğrendiğinde yaşadıklarını?
Don't you want to know how I did it? No.
- Nasıl yaptığımı bilmek ister misin?
I can't help you get through this, Skyler, you know, if you won't tell me what it is that Walt did.
Bunu aşmana yardımcı olamam Skyler. Yani bana anlatmazsan... - Walt ne yaptı.
And you know, the one thing... it's ironic, but if they didn't support Al Qaeda before, then they did after, I can guarantee you that.
Bir şey vardır çok da ironiktir, zira El Kaide'ye önceden destek vermemiş olmaları vermeyecekleri anlamına gelmez. Bunu sana garanti de edebilirim.
You know, it's funny that you mention that,'cause... I've been thinking recently... why this thing happened, and... did you ever see a dead person?
Bundan söz etmen çok komik, çünkü son zamanlarda, bunun neden olduğunu düşünüyordum hiç ölü bir insan gördün mü?
I know it! I know it in my bones! You did away with her.
Biliyorum, çok iyi biliyorum.
I do know what it's like to feel like the only thing Left to do with your life is throw it away. But you didn't, did you?
Hayatında elinden son kalan şeyin vazgeçmek olması nasıl bir şey bilemiyorum ama sen yapmadın değil mi?
How did you know I had it in me?
Başaracağımı nasıl bildin?
Did you also know Kristen was allergic to it? No, I didn't.
Hayır, bilmiyordum.
I just wanted him to have answers. You and I both know why you did this, and it has nothing to do with Chuck. Please.
Sadece sorularına cevap bulmasını istedim.
Now I have no idea what he did, but I know that it was really bad, because when I tell you that my mother is spinning like a top... did you tell'em about your appointment?
Ne yaptığıyla ilgili bir fikrim yok ama kesin kötü birşey yapmış, çünkü annem tüm gece bir dansöz kıvırıp durdu... Onlara doktor randevundan bahsettin mi?
Double Elvis was I did not know it was Warhol I said... "You should make more like that"
Ben Warhol olduğunu bilmiyordum dedim "Böyle daha yapmak gerekir.".