English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I need to speak with you

I need to speak with you traduction Turc

368 traduction parallèle
I need to speak with you.
- Seninle konuşmam lâzım.
Well? I need to speak with you. Just for a minute.
- Sizinle konuşmalıyım, sadece bir dakika.
I need to speak with you.
Konuşmamız lazım.
- Mr. Addison, I need to speak with you.
- Bay Addison, sizinle biraz konuşmak istiyorum.
Sorry to come unannounced, sweetie, but I need to speak with you.
Geleceğimi söylemediğim için üzgünüm, tatlım, fakat sizinle konuşmalıyım.
- I need to speak with you.
- Seninle konuşmalıyım.
I need to speak with you.
Seninle konuşmalıyım.
- I need to speak with you.
- Konuşmamız gerek.
Sir, I need to speak with you.
Efendim, sizinle konuşmam gerek.
- I need to speak with you.
- Seninle konuşmam gerekiyor.
Danny, I told you, quit bugging me. Hello? Yeah, Paul, I need to speak with you.
Veriler hiç mantikli gelmiyor.
- I need to speak with you.
- Sizinle konuşmalıyım.
I'll tell you one thing, Greasy Joe is sorry he ever met me! Marge, I need to speak with you.
sana bir sır vereyim sanırım Yağlı Joe benim gibi biri ile tanıştığı için çok pişman olmuştur marge, seninle konuşmam gerek
I need to speak with you.
Seninle konuşmam gerek.
I'm glad I did'cause I need to speak with you about a chris morrow.
İyi ki denemişim... çünkü sizinle Chris Murrow hakkında konuşmalıyım.
Father, I need to speak with you.
- Baba, seninle konuşmalıyım.
I'm sorry, but I need to speak with you...
Özür dilerim, ama sizinle konuşmaya ihtiyacım var..
- Agent Mulder, I need to speak with you. - About?
- Ajan Mulder.
- Agent Mulder, I need to speak with you.
Sizinle konuşmam gerek.
Mulder, I need to speak with you.
Mulder, seninle konuşmam lazım.
I need to speak with you right away.
Sizinle hemen konuşmalıyım.
I need to speak with you. Alone.
Seninle yalnız olarak konuşmalıyım.
- Mark, I need to speak with you.
- Mark, seninle konuşmam lazım.
I need to speak with you, sir.
- Sizinle konuşmam gerekiyor, efendim.
Before we get this soiree started, I need to speak with you for a few ticks.
Şu partiye başlamadan önce seninle biraz konuşalım.
Margo, I need to speak with you about your grant.
Margo, gelişmeler hakkında konuşmalıyız. - Duydun mu?
I need to speak with you.
Konuşmamız gerekiyor.
So we won't be bothered by these hammertoed hags. - Men, I need to speak with you.
- Sizinle konuşmamız lazım beyler.
Grandmother Willow, I need to speak with you.
Büyükanne Willow, Seninle konuşmaya ihtiyacım var.
- I need to speak with you.
- Konuşmalıyız.
I need to speak with you for a moment, please.
Mümkünse seninle biraz konuşmak istiyorum.
I need to speak with you.
Ne? Seninle konuşmam gerek.
- I NEED TO SPEAK WITH YOU.
- Sizinle konuşmam lazım.
I need to speak with you.
Sizinle konuşmalıyım.
No, I need to speak with you, Mrs. Armacost... about those two minutes.
Aslında sizinle konuşmam gerekiyor, Bayan Armacost. O iki dakika hakkında.
I need to speak with you.
Sizinle konuşmam lazım.
I need to speak with you.
Seninle konuşmam lazım.
No, no emergency, but I need to speak with you.
Hayır, acil bir durum yok, sizinle konuşmaya ihtiyacım var.
I need to speak with you in the Astrometrics Lab.
Sizinle Astrometrik laboratuarında konuşmam gerekiyor.
- I need to speak with you.
- Seninle konuşmak istiyorum, Will.
I need to speak with you, sir.
Sizinle konuşmalıyım.
I need to speak with you. I'm sorry.
- Seninle konuşmam lazım.
I need to speak with you.
Seninle konuşmam gereken bir şey var.
And I need to speak with you... about Nick Stokes.
Nick Stokes hakkında.
If you'll excuse me, Father, I need to speak with Officer Allen.
Eğer şimdi izin verirseniz Peder, Memur Allen'la konuşmam lazım.
Excuse me. I really need to speak with you.
Afedersiniz sizinle gerçekten konuşmam gerekli.
I need you to speak freely with me.
Bana karşı dürüst olmanı istiyorum.
Richard, I need to speak with you.
Seninle konuşmalıyım.
'I need to speak with you.
Seninle konuşmam gerekiyor.
How are you doing there? I need to speak with Rifkin.
Merhaba, Rifkin'le konuşmak istemiştim.
- I need to speak with you.
Plecki, sizinle konuşmam lazım. - Tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]