I need you to help me traduction Turc
1,163 traduction parallèle
I need you to help me.
Bana yardım etmen gerek.
I need you to help me see.
Görmeme yardımcı olun.
I need you to help me this time.
Bana yardım etmen gerek.
If I say, "No, I can't make it to the party," then I need you to help me get rid of him.
Eğer ben, "Hayır, partiye vaktinde varamadım" dersem, o zaman ondan kurtulmak için senin yardımına ihtiyacım olacak.
Now I need you to help me advise this child.
Şimdi şu çocuğa öğüt vermeme yardım edin.
Piper, I need you to help me find Paige.
Piper, Paige'i bulmama yardım etmelisin.
- I need you to help me find her.
- Onu bulmama yardım etmen lâzım.
Africa agrees with you. - I need you to help me with a GI bleeder.
- Gastrointestinal kanaması olan bir hasta için yardım lazım.
I need you to help me get out of here.
Buradan çıkmak için, Yardımına ihtiyacım var.
And I will help you, but I need you to help me first.
Size yardım edeceğim ama önce benim sizin yardımınıza ihtiyacım var.
When I ask Jake to do something, I need you to help me make sure he does it.
Charlie, Jake'ten bir şey yapmasını istediğimde, yaptığından emin olabilmem için bana biraz yardım etmelisin.
I want to help her, but I need you to help me.
Ona yardım etmek istiyorum, ama yardım etmem için sen lazımsın bana.
NOW, UNDERSTANDABLY, THE AMERICAN GOVERNMENT IS-IS VERY UPSET, WHICH MEANS I NEED YOU TO HELP ME NAIL THEM BOTH.
Şimdi, tabii ki Amerikan hükümeti bundan çok rahatsız ki bu da her ikisini de yakalamak için bana yardım etmeni istiyorum demek.
I need you to help me.
Bana yardım etmelisin.
I need you to help me find REMY
Hun'u bulmak için yardımına ihtiyacım var.
I need you to help me out, can you help?
Yardımına ihtiyacım var, mümkün mü?
I need you to help me with this grid.
Bu bölge hakkında yardımına ihtiyacım var.
- I need you to help me with something.
- Baba. - Kim, bana birşey için yardımcı olması istiyorum.
I need you to help me find out what it is.
Bunun ne olduğunu bulmak için bana yardım etmen gerekiyor.
Hey, George Michael, I need you to help me fix up the banana stand.
Hey, George Michael, muz standını tamir etmek için bana yardım etmen gerek.
I need you to help me with this illusion I'm working on.
Üzerinde çalıştığım bu illüzyon için yardımın lazım.
- I need you to help me find my gun.
Sadece silahımı bulmama yardım et.
I need you to help me focus.
Bana burada odaklanmama yardımcı olmanı istiyorum.
I need you to help me.
Yardımına ihtiyacım var.
I need you to help me get proof
Bu iki ekstra odayı ne için kullanırız?
I really need you to help me out.
Gerçekten bana yardım etmen gerek.
Carly, I need you to come help me look around, please.
Carly, etrafa bakmama yardım et lütfen.
- I really need you to help me.
- Gerçekten yardımın gerek. - Nasıl?
I need you. I just need you to help me.
- Ben... sadece... yardımına ihtiyacım var.
I think you need to take some time and think about that, so that maybe later, you help me understand what I'm getting from this exchange...
ama o bundan kurtulmak için ne yapıyor? sanırım zamana ihtiyacın var. bunu düşünmen için. belki sonra anlamama yardım edebilirsin.
I'm sorry, if you want to help, you need to help me properly.
Üzgünüm, yardımımı istiyorsan sen de dediklerimi yapmalısın.
$ 50 bucks, gonna need you to help me to put this away tomorrow, ya know what i'm saying?
Elli Dolar'a aldık, bunları düzenlemede bana yardım etmeni istiyorum, ne dediğimi anladın mı?
I'll be right here to help you if you need me.
İhtiyacın olursa ben buralardayım.
But I'm gonna need your help - you're gonna have to trust me.
Ama yardımın gerekecek - güvenmen gerekecek.
I need you to give me a hand and help light the fuse on this powder keg.
Bana destek olmanız ve barut fıçısının fitilini yakmak için yardım etmeniz gerek.
I don't need you to help me do that.
Bunu yapmak için yardımına ihtiyacım yok.
I don't need you to help me.
Bana yardım etmene gerek yok.
Sorry you're not interested because I need somebody to help me hang these "No Hunting" and "Free Tibet" signs.
İlgilenmemene üzüldüm çünkü bu "Avlanmak Yasak" ve "Özgür Tibet" panolarını asmama yardım edecek birine ihtiyacım var.
And now, when I need you, you refuse to fucking help me.
Şimdi sana en çok ihtiyacım olan anda bana yardım etmeyi reddediyorsun.
I need you boys to help me pick up my new Hoveround.
Yeni tekerlekli sandalyemi almak için yardımınıza ihtiyacım var.
And I need you to come and help me, and I need you to talk to him, and I need you to tell him to go away.
Bana yardım etmen gerek, onunla konuşman gerek ve ona gitmesini söylemen gerek.
He may not speak your dialect, but I need you to translate and help me out.
Tam olarak sizin lehçenizde konuşmuyor ama konuştuklarını çevirmene ve yardım etmene ihtiyacım var..
I need you and your family... to help me choose those moments you want to keep.
Sizin ve ailenizin... kalmasını istediğiniz hatıraları seçmesi gerekiyor.
I need you to let me help you.
Sana yardım etmeme izin ver.
I don't need you pity to help me in this mess...
Bu sıkıntıda yardımına ihtiyacım yok, seni zavallı...
You're looking for a shortcut and I'm looking for a getaway I need someone to help me...
Bense bir kapı arıyorum.
L-I thought that you might need me to help you with the books.
Sana hesap konularında yardımcı olabilirim.
I need you help me to remember...
Kaza yaptığım geceyi hatırlamam...
And I need you to help me get my affairs in order.
İşlerin mi?
I also need a little help getting out of here... so you guys wanna walk me to the door?
Tamam. Ayrıca buradan çıkmam lazım... o yüzden bana kapıya kadar eşlik eder misiniz?
I wanna help you, but I need you to tell me exactly what's going on.
Yardım etmek istiyorum ama bana tamamen ne olduğunu söylemelisin. Konu Alex.