I never thought i'd see the day traduction Turc
149 traduction parallèle
I never thought I'd see the day you drive away in that horrible thing.
Bu korkunç şeyi süreceğin günün geleceğini hiç sanmıyordum.
I never thought I'd see the day when I'd be praying for the sight of his ugly mug.
Onun çirkin yüzünü görmek için dua edeceğim günü göreceğimi sanmazdım.
I never thought I'd live to see the day... that Tom Destry's son would be the laughing stock of the whole town.
Tom Destry'nin oğlunun bütün kasabanın... maskarası olabileceği bir günü asla düşünemezdim.
I never thought I'd live to see the day my girl got slapped and I did nothing about it.
Kızımın bu hale düşeceğini hiç düşünmemiştim,... ve elim kolum bağlı duracağımı.
- I never thought I'd live to see the day you'd inspire anybody to do anything but slug it out.
Birine yumruk attırmak yerine ilham verdiğini göreceğimi tahmin etmezdim.
All Mae said. Never thought I'd see the day a woman could lead my own sister's son by the nose.
Mae yalnızca öyle demiş bir kadının yeğenini koyun gibigüttüğünü göreceğim, hiç aklıma gelmezdi.
Never thought I'd see the day.
Hiç böyle bir şey görmedim.
I never thought I'd see the day when I'd have a word to say against him, but I don't think Mr. O'Finn is very bright.
Onun aleyhine bir söz söyleyecek olduğum taktirde gün yüzünü göreceğimi asla düşünmedim, fakat Bay O'Finn'in pek zeki olduğunu sanmam.
I never thought I'd live to see the day when a man like Mr. Frank would have to go into hiding.
Bay Frank gibi bir adamın saklanmak zorunda kalacağı bir günü yaşayacağımı asla düşünmezdim.
Well, Spang, never thought I'd see you twice in the same day.
Evet, Spang, aynı gün içinde iki kez seni göreceğimi hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd live to see the day.
Bu günü göreceğimi düşünemezdim.
Amnesty. I never thought I'd live to see the day.
Genel af. Bugünleri göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
I never thought I'd see the day When I would face the world and say Good morning Look at the sun
Tekrar gündüzü görebileceğimi sanmıyordum, dünya ile yüzleşip ona'Günaydın, güneşe bak'diyene kadar.
Never thought I'd live to see the day.
Bugünleri görebilecek kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day when buffalo brought more than beaver.
Bizonların kunduzlardan çok para getireceği günü göreceğimi sanmazdım.
I thought I'd never live to see the day when I was once again- -
Bu günü göreceğimi asla düşünemezdim bir kere daha- -
- I never thought I'd see the day.
- Bu günü göreceğimi hiç sanmıyordum.
i never thought i'd see the day.
Bugünleri göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
I never thought I'd live to see the day.
O günü görebileceğimi hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day.
Bu günü göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
Never thought I'd see the day when you talk like a fucking punk, Q.
Serseri gibi konuşacağın günlerin, geleceğini hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day when Western basketball is in the state it is right now.
Western basketbolunun, eyalette olacağı günü göreceğimi sanmazdım.
Well, I never thought I'd see the day.
- Ben bugünü görebileceğimi düşünmezdim.
I never thought I'd see the day when you'd side with a Cardassian against me.
Bana karşı bir Kardasyanın tarafını tutacağını göreceğimi hiç düşünmezdim.
I never thought I'd see the day... when two such highly reputable mischief-makers as yourselves... douse their drawers at the sight of a mall security guard. Shit, bitch!
Siktir lan ibne!
Never thought I'd see the day.
Bugünü göreceğime hiç inanmazdım.
I never thought I'd see the day when any of us would sit at a table with the Trabe.
Bir Treyb ile masada karşılıklı oturacağımızı asla düşünemezdim.
Never thought I'd see the day.
Bugünü göreceğimi sanmazdım.
Never thought I'd see the day that you were afraid of any man.
Senin bir erkekten korkacağın günü göreceğimi sanmazdım.
I never thought I'd see the day when an ant would put himself... - before the rest of his colony. - What?
Hiçbir zaman bir karıncanın... kolonisine zıt düşeceğini düşünmezdim.
I never thought I'd see the day.
Bu günü göreceğimi sanmazdım.
I never thought I'd see the day when an ant would put himself...
Kuş çalışacak.
I never thought I'd see the day that old Ray Gibson give up hope.
Ray Gibson'un umudunu kaybedeceği günü görmeyi hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day that- - Look at Kaufman.
İşte başlıyorlar.
I never thought I'd see the day.
Bu gürünü göreceğimi sanmazdım.
Second, third, fourth... I never thought I'd see the day.
İkinci, üçüncü, dördüncü... Bu günü görebileceğimi, asla düşünemezdim.
- [Voiceover] I never thought I'd see the day when a Peep got beat.
Neden onu vermiyorsun? Baba, onun bir köpek olduğunu sanmıyorum.
Never thought I'd live to see the day. Finally.
Bu günü görebileceğimi sanmıyordum.
I... never thought I'd see the day.
Bu günü göreceğimi asla düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day, Private Wynn.
Christenson, haydi. Bugünleri göreceğimi hiç ummazdım er Wynn.
I never thought I'd see the day.
Bu günleri görebileceğimi sanmazdım.
You know, I never thought I'd live to see the day... that an fbi agent would be peddling smack.
Bir FBI ajanının mal sattığını göreceğimi sanmazdım.
I never thought we'd see the day when the team split up.
Bir gün takımın ayrılacağını hiç düşünmemiştim.
- I never thought I'd see the day...
- Bunu sonra konuşabilir mıyız?
As I live and breathe, Ms Hobbes, I never thought I'd see the day.
Yaşadığım sürece Bayan Hobbes, bu günleri göreceğimi hiç düşünmemiştim.
I never thought I'd see the day.
Bu günü göreceğimi hiç sanmamıştım.
I never thought I'd see the day the president of the United States would raise an army to invade his own country.
Birleşik Devletler başkanının kendi ülkesini işgal etmek için bir ordu toplayacağı günü göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
MY GOD, I NEVER THOUGHT I'D LIVE TO SEE THE DAY.
Tanrım, bu günü göreceğim aklıma gelmezdi.
I never thought I'd see the day where this job was more important than family.
Bu işin, bu aileden daha önemli olacağını hiç düşünmezdim.
Charlie, I've got to admit, I never thought I'd see the day when you'd be hosting a family Thanksgiving.
Charlie, itiraf etmeliyim ki....... günün birinde aile içinde bir Şükran Günü yemeği düzenleyeceğin hiç aklıma gelmezdi.
Never thought I'd see the day that taunt would lose its power.
Dalga geçmenin gücünü bu kadar kaybettiği günleri göreceğim aklıma gelmezdi.