English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I promised you

I promised you traduction Turc

2,655 traduction parallèle
I promised you that I'd come back, didn't I?
Sana döneceğime dair söz verdim, değil mi?
I-I promised your mom I'd get you back safe.
Annene seni sağsalim eve götüreceğime söz verdim.
I promised you Red Listers.
Sana kırmızı listeliler söz vermiştim.
Just like I promised you.
Sana söz verdiğim gibi.
And I promised you.
Ve ben de sana söz verdim.
I promised you on your wedding day that I would be here when he left you.
Düğün gününde seni terk ederse yanında olacağıma dair söz vermiştim.
Well, I-I promised your father that I would look after you.
Babana, seni koruyacagima dair söz verdim.
A while ago, I promised you, I'd be honest with you no matter what.
Bir süre önce sana ne olursa olsun dürüst olacağımı söylemiştim.
# I promised you that we could have it all # # you trusted me # # but I let you fall #
# Söz vermiştim, yapacağız demiştim güvendin sözüme oysa ben incittim seni. #
I promised you I'd get you here.
Seni buraya getireceğime söz vermiştim.
You promised not to repeat what I just told you
Bunları tekrar etmemeniz için size yemin ettirdim.
When you went undercover, I promised no one would harm you.
Gizli görevdeyken, sana kimsenin zarar vermeyeceğine söz vermiştim.
Archer, I still haven't gotten those TE reports you promised me. Are you sure?
Archer, harcırah raporlarını vermeye söz vermiştin hâlâ yoklar.
And I know I promised never to ask you, but... Peter's so close.
Ve senden hiçbir şey istemeyeceğime dair söz verdim ama Peter çok yaklaştı.
I promised Alex I'd keep you safe.
Alex'e seni güvende tutacağıma söz verdim.
I don't know what she promised you to do what you did, but she's lying.
Asıl sen dinle! Bunun için sana ne vaat etti bilemiyorum ama yalan söylüyor.
You promised me, but you're just like the rest of them. I'm not.
Bana söz verdin, ama sen de ötekiler gibisin.
Hey, Because you promised me that role I didn't work for a year.
Hey. Sen o rolü bana söz verdiğin için,... tam bir yıl çalışmadım ben.
I promised I would never do anything like that to you again.
Böyle bir şeyi tekrar yapmayacağıma söz verdim.
And then drag me out of here like you promised, because that is the only way that I'm leaving her now.
Sonra da beni buradan zorla çıkar. Çünkü buradan ancak bu şekilde giderim.
You and I promised to watch each others'back and we're still alive.
Sen ve ben birbirimizi koruyacağımıza söz verdik ve ikimizde hala yaşıyoruz.
I thought you promised me a name.
- Bana bir isim söz vermiştin. - Evet...
I promised her I would not let you dye your hair blonde and that you would keep your grades up.
Saçını sarıya boyamana izin vermeyeceğime ve notlarını hep yüksek tutacağına dair söz verdim.
I know I promised not to buy you anything, so don't worry, I didn't pay for it.
Hediye almayacağıma söz verdim biliyorum ama parasını vermedim, merak etme.
I never promised you anything else.
Sana boş vaatlerde bulunmadım.
I hope Grega got what he was promised and I'm sorry Andrej, you were never in at all
Umuyorum ki Gregor söz verildiği şeyi almıştır. Ve Andrej için çok üzüldüm. Hiç bunun için de değildin.
But three months ago you promised I'd get my job back when I'm healthy.
Ama üç ay önce, iyileştiğimde yeniden işe alacağınıza söz vermiştiniz.
Wait, aren't you the one that promised me that if I joined your team you were gonna help me get back in the bureau?
Ekibine katılırsam büroya geri dönmeme yardım edeceğine söz veren sen değil miydin?
Either you give me the full amount you promised, or I will tell anyone who will listen who you really are.
Ya söz verdiğin tüm parayı verirsin, ya da kim olduğunu dinleyecek herkese anlatırım.
All I've ever tried I just promised I'd... to do is keep you safe...
Sadece... - Beni dinle bir.
I asked him to look after you, and he promised me with his life.
Sana göz kulak olmasını istedim ve o da hayatı pahasına söz vermişti.
Thought we'd have lunch... and you'd remind me I promised not to work so hard.
Sen de bana bu kadar sıkı çalışmamamı söylerdin.
You see, I promised Stefan I wouldn't let you die... but how many freebies did I really sign up for?
Stefan'a senin ölmemeni sağlayacağıma söz verdim ama kaç tane iyilik yapacağım daha?
The beach is 2 miles away, and I promised Diana I'd bring you.
Sahil 2 km uzakta,... ve Diana'ya seni getireceğime söz verdim.
I promised them. You don't want to disappoint these kids.
Bu çocukları hayal kırıklığına uğratmak istemezsin.
Out of desperation, I handed over the KB-1 schematic to you but you didn't pay the 12 million dollars you promised
KB-1 planları sana çaresizlikten verdim ancak sen söz verdiğin 12 milyon doları ödemedin.
I'd invite you to join, but I promised Amy- -
Seni de davet ederdim ama Amy'ye söz verdim...
I promised I would love you.
Seni seveceğime söz verdim.
Maggie promised to be gentle with me, and I assure you, it's a bald-faced lie.
Maggie bana da nazik olacagina dair söz vermisti ve sizi temin ederim ki, bu tamamiyla yalan.
How? I mean, you promised Mom you weren't gonna gamble.
Anneme kumar oynamayacağına söz vermiştin.
I promised George I'd get you excited about Chatswin, and what do I do?
George'a seni Chatswin konusunda heyecanladıracağım için söz vermiştim.
You sat on that bench in Central Park when I was 13 and promised me you'd never touch another drop of alcohol.
Central Park'ta bana söz verdiğinde 13 yaşındaydım. - Bana tekrar içmeyeceğine söz vermiştin.
Look, I know you promised Kara, but it's not worth getting yourself killed.
Bak, Kara'ya söz verdiğini biliyorum, ama bu yüzden ölmene değmez.
You promised that I would no longer have to live in fear.
Artık korku içinde yaşamayacağıma söz vermiştin.
When you have, I'll give you everything I promised.
Babamı iyileştirdiğinde söz verdiğim her şeyi sana sağlayacağım.
I thought that you promised to call before you came.
Gelmeden önce ararım diye söz vermiştin hani?
Yes, yes. You were promised gold, and gold you shall have. But I did not get to where I am by thinking small.
Size altın sözü verildi, ve o altınları alacaksınız da ama ben olduğum yere küçük düşünerek gelmedim.
I promised to uncle that until you get settled in life I'll take care
Hayatını düzene sokana kadar seninle ilgileneceğim diye amcama söz verdim.
I promised to uncle that I can trust you and your talent
Sana ve yeteneğine güvenebilirim diye amcama söz verdim.
You promised I could go if I got a "B" on my test.
"Sınavdan B alırsan gidebilirsin" demiştiniz.
When your father sent you away, I promised to look after you, and that's a promise
Baban seni yolladığında sana bakacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya niyetliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]