English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I started

I started traduction Turc

20,271 traduction parallèle
We made an announcement... I started the tests as soon I could.
Testlere elimden geldiğince çabuk başladım.
You know, when I started in counterintelligence, they gave me a new partner - - Chris amador.
Karşı İstihbarat'a ilk başladığımda yeni bir ortak vermişlerdi, Chris Amador.
See, back when I was partaking... now, this is before you and I started working together... uh, Rick and I, we... we used to party pretty hard together, in every city.
Ben eskiden bir şeyleri paylaşırken seninle çalışmaya başlamadan önce Rick'le ben, biz her şehirde sağlam partiler yapardık.
- finish something that I started.
- Başladığım şeyi bitirmeliyim.
So, I started using the lightbulb cameras and wearing an earwig so I could hear instructions.
Sonrada ampul şeklindeki kamera ve kulak içi kulaklık, kullanmaya başladım. Böylece talimatları duyabiliyordum.
I started winning a little.
Ufak ufak kazanmaya başladım.
She was unconscious, had no pulse, so I started compressions.
Bilinci kapalıydı, nabız yoktu, o yüzden ben de masaja başladım.
I started saying what I wanted, when I wanted.
İstediğimi, canım ne zaman isterse söylemeye başladım.
I started working.
Çalışmaya başladım.
I don't know, then I started drinking here.
Ne bileyim, sonra burada içmeye başladım.
Then I started checking systems.
Sonra sistemleri kontrol etmeye başladım.
But I started following Bo on Instagram, too, and he posted a picture of her... in person... and then all these guys started making disgusting comments on them.
Ama ben Bo'yu da Instagram'dan takip etmeye başladım. Bizzat kendisi kardeşimin bir fotoğrafını paylaştı. Sonra bir sürü adam onun hakkında iğrenç yorumlar yapmaya başladı.
I recognized the handwriting, but I couldn't figure out what Nusrat's journal was doing with our family memorabilia... until I started reading it.
El yazısından tanıdım. Fakat Nusrat'ın günlüğünün, bizim aile hatıralarının içinde ne işi olduğunu anlayamadım. Taa ki okumaya başlayana kadar.
I started the search of marriage records in Boston.
Boston evlilik kayıtlarını araştırmaya başladım.
When I started this job, I thought it would be gratifying to help victims of homicide through my forensic work, which it has been, and also, so much more.
Bu işe başladığımda cinayet kurbanlarına, adli işlerimle yardımcı olarak tatmin olacağımı düşünmüştüm.
I started off with a matchstick and ended up with a bonfire.
Çırpı bacakla başlayıp şenlik ateşiyle sonlandırıyorum.
But I started out working for his partner.
Fakat ilk başta ortağı için çalışmaya başladım.
Yeah, he did that to me when I started.
Evet, ilk başladığımda bana da yapmıştı.
I'm sorry we started without you ;
Siz gelmeden başladığım için özür dilerim.
I remember when it started.
Başladığı zamanı hatırlıyorum.
Started calling me Kristian Herz, like he thinks I'm him or something.
Bana Kristian Herz demeye başladı. Sanki ben o veya başka bir şeymişim gibi.
We should have never started playing "Janine."
Asla Janine'i çalmaya başlamamalıydık.
When she first started coming here to church, I felt threatened. I was...
Kiliseye ilk gelmeye başladığında kendimi tehdit altında hissettim.
I-i just went over there looking for Henry, and he - - he started telling me this stuff.
Henry'yi almaya gittiğimde bana bunları anlatmaya başladı.
And I'm just getting started.
Ve daha yeni başlıyorum.
I.V. lost en route, started grand mal seizing as we descended.
Serum yerinden çıkmış. Tekrar takmaya çalışırken nöbet geçirmeye başladı.
Remember how I held you up while you started to skate?
Kaymaya başladığında seni nasıl tuttuğumu hatırlıyor musun?
I actually started to enjoy it.
I aslında zevk başladı.
I went to talk to my boss about the whole salary thing and he started cracking jokes, so I lit him up and I quit.
Patronumla maaş işini konuşmaya gittim ve şakalar patlatmaya başladı ben de onu haşladım ve istifa ettim.
I think it's high time the coffin-maker started taking measurements.
Bence cenaze levazımatçısının ölçü almaya başlamasının tam zamanı.
I was just hoping it would all blow over, and some of the players started digging into it themselves.
Ben sadece bütün bunların geçmesini ve bazı oyuncuların kendi içlerinde halletmelerini umuyorum.
As soon as I found it, the bullets started flying.
Bulduğum anda, mermiler uçuşmaya başladı.
When I started thinking about your place
Ona ne dedin?
Nay-Nay, the little girl who, when we were just five-years-old in art camp, started talking to me because she saw I was scared.
Nay-Nay biz henüz beş yaşında sanat kampındayken korktuğumu görüp benimle konuşan küçük kız.
The little girl, who when we were both five years old in art camp, started talking to me because she saw I was scared.
Biz henüz beş yaşında sanat kampındayken korktuğumu görüp benimle konuşan küçük kız.
The little girl who, when we were just five-years-old in art camp, started talking to me because she saw I was scared and helped me make Mr. Rags.
Biz henüz beş yaşında sanat kampındayken korktuğumu görüp benimle konuşan küçük kız. Ve Bay Pırtık'ı yapmama yardım eden kız.
No, but I got a feeling this GA bitch is just getting started.
Hayır ama GY kaltağının daha yeni başladığına dair bir his var içimde.
Now, I've also started a removal order, in case you agree we should question Mr. Hecht.
Bay Hecht'i sorgulamamız gerektiği konusunda hemfikir olursanız diye nakil izni sürecini de başlattım ayrıca. Ancak, onu süresiz olarak ve...
I'm gonna get your prelim started so you don't have to come to the morgue, okay?
Ön otopsiyi hemen başlatacağım. Morga gelmenize gerek yok, tamam mı? - Evet.
I was doing his intake, and he just started clutching his stomach.
İçeri yatırıyordum ki karnını tutarak kıvranmaya başladı.
Uh, I had surgery like, uh, six months ago, and after a while, this little guy just started popping out of there.
Altı ay önce ameliyat oldum. Bir süre sonra bu küçük adam fırlamaya başladı.
These crimes that you're accusing me of orchestrating... they all started when I was in jail.
Beni, başında olmakla suçladığın bütün suçlar, ben hapisteyken başladı.
I hear you've started doing concrete jobs for Brenthams.
Brenthams için inşaat işine başladığını duydum.
- I already started the ticket.
- Cezayı kestim bile.
Yes! I've started a little relocation journal for you.
Senin için küçük bir taşınma günlüğüne başladım.
I mean, you're the one who started it all, telling her how much you missed her.
Onu ne kadar özlediğini söyleyerek her şeyi başlatan sendin.
Started making this little click, click, click noise, so I had to bring it into the shop.
Ses çıkarmaya başladı ben de tamirciye götürmek zorunda kaldım.
No, absolutely, but I just feel like the landscape has shifted, you know, a little since we started this.
Kesinlikle. Ama sanki... bu işe ilk başladığımız güne kıyasla... bir şeyler değişmiş gibi.
I don't think the CIA realized the amount of violence that was actually going to happen when these countries started breaking apart from Yugoslavia.
Bana kalırsa CIA, bu ülkeler Yugoslavya'dan ayrılmaya başlayınca ortaya çıkacak şiddetin boyutlarını anlayamadı.
! I-I-I don't know. She just started screaming.
Bilmiyorum, birden bağırmaya başladı.
As soon as this idiot started operating a couple years back, I said to my guys, we got two possible outcomes :
Bu aptal bikaç sene önce faaliyete başladığında, bizim elemanlara söyledim, dedim ki burdan iki sonuç çıkar :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]