I think you do know traduction Turc
2,782 traduction parallèle
â ™ ª You know I dream in color â ™ ª â ™ ª And do the things I want â ™ ª â ™ ª You think you got the best of me â ™ ª â ™ ª Think you had the last laugh â ™ ª
* Renkli rüyalar görüyorum * * Ve istediğim şeyleri yapıyorum * * İdare edebildiğini sanıyorsun beni, son gülenin sen olduğunu *
♪ How do you think he does it? ♪ ♪ I don't know ♪
* Bilmiyorum nasıl yaptığını * * Bilmiyorum *
Why do I think you know this routine?
Niye bu rutini bildiğini düşünüyorum?
Do you know, I think... my instinct is that he was just a fisherman.
Bilmiyorum, ama içgüdülerim sadece bir balıkçıydı diyor.
You just wanna know what I think we should do.
Ne yapmamız gerektiği konusunda ben ne düşünüyorum onu mu soruyorsun?
Do you? D'you think I don't know why that sticker is there?
O çıkartmaları neden yapıştırdığını bilmiyorum mu sanıyorsun?
I know she was upset, but do you think Lois would've gone so far as to kidnap him?
Üzgün olduğunu biliyordum ama Lois onu kaçıracak kadar ileri gitmiş midir?
Do you think I don't know that a sound recording can be manipulated?
Ses kayıtlarının değiştirilebileceğini bilmiyor muyum sanıyorsunuz?
You know what I think we'll do?
Ne yapalım biliyor musun?
♪ in pop rocks and pity right now, but I think I know what you should do.
Kötü bir durumda olduğunu biliyorum ve merhamet etmem bekliyorsun.. .. fakat ne yapman gerektiğini biliyorum.
I think that you probably get on more with her than I do, you know?
Bence sen onunla benim anlaştığımdan daha iyi anlaşırsın.
I do not know what you think, but I joined the paratroopers to be properly disposed.
Sizi bilemem ama ben birliğime savaşmak için katıldım.
I... Do you know, I really think I should be going.
Biliyor musunuz aslında, benim gerçekten gitmem gerek.
I know you better than you think I do.
Seni sandığından daha iyi tanıyorum.
And if I know, how long do you think it's gonna take for them to find out?
Ve ben bilebiliyorsam onların öğrenmesi ne kadar sürecektir acaba?
You may not believe it, but I know how that feels, and I think you do too.
İnanmayabilirsin ama hislerini anlıyorum ben de aynısını hissediyorum.
- You know, I see something and once I think it, I have to do it.
- Biliyorsun, Bir şeyler görüyorum ve bir kere düşündüğümde yapmak zorundayım.
I think I should just do this on my own, you know...
Sanırım bunu tek başıma yapmalıyım, anlarsın ya...
I know that it's a lot to ask, but do you think that maybe you could have two maids of honor?
Biliyorum bunu istemem çok fazla ama, Sence iki baş nedimen olabilir mi?
You know what? No, I just don't think that this is the right thing to do.
Hayır, bunu yapmamızın doğru olacağını düşünmüyorum.
I think I know what you've been trying to do, and it worked.
Sanırım ne yapmaya çalıştığınızı anladım ve işe yaradı.
Look, I know you're just trying to be a good mom by coming over here to convince me to let dad bang my photography teacher, But do you really think there's anything you can say that's gonna make me want that to happen?
Bak, biliyorum buraya kadar gelip de babamın Fotografi hocama çakmasına izin vermem için beni ikna ederek iyi bir anne olmaya çalıştığını biliyorum, ama cidden söyleyeceğin herhangi birşeyin bunun olmasını istememe neden olabileceğini zannediyor musun?
I know you're the boss, but do you really think you should be consulting on this hopped up on pain meds?
Patron olduğunun farkındayım ama ilaçların etkisinde olan birinin sözünü dinlemek ne denli doğru bilemeyeceğim.
You know, you-you're gonna think that I'm crazy, but there is this thing that we used to do in med school to try and stay awake.
Deli olduğumu düşüneceksin ama eskiden tıp fakültesindeyken uyanık kalmak için yaptığımız bir şey vardı.
Okay, I know it's killing you to do this whole song and dance, but I think it's going great.
Bu şamatadan nefret ettiğinin farkındayım ama her şey çok güzel olacak.
Hmm, I think I'll have to go with the first one. So, if you don't watch ghost movies, how do you know so much about them?
Tamam o halde.. eğer hayalet filmi izlemiyorsan nerden biliyrosun?
There is no need to do any more and yet I probably may do some more, and I don't really think it's a good idea because you become a polluter, you know, a visual polluter.
Daha fazlasını yapmaya gerek yoktu. Yine de daha fazlasını yapabilirim muhtemelen. Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
You know what I think? I think you gotta quit your navel gazing and your soulful eye-banging with G.I. Joe over there and do your damn job.
Fikrimi soracak olursan kendine acımayı ve yakışıklı prensinle duygusal bakışmaları bırakıp işini yapmalısın.
And you know, some of the people things that I do you'll think about someday or something, and you know, you're... you know, I know I'm your mom, but I'm also a...
Ve bilirsin, bazı insanların yaptığı şeyler... bir gün sen de bir şeyler hakkında düşüneceksin, yani, sen... yani, biliyorum, ben senin annenim fakat...
And I do not know why he put us together, but obviously he's either being a total jackass or you know, maybe... he actually thinks that you and I would think that the work was more important than him.
Ve bizi neden biraraya getirdi bilmiyorum, Ama açıkça ya bir dallama, Ya da gerçekten ikimiz içinde bu işin ondan önemli olduğunu düşündü.
I know I do, Mac. And I think you're right.
- Biliyorum, Mac.
I don't know, Danny. Which one do you think is the mastermind?
Bilmiyorum kim yaptı bunu?
He's, you know, he's a good friend of mine. He'll do a great job, I think.
Yalnızca bu yetmez mi?
Um, Sean, I think you know how I feel about those baby blues, so you do not want to make me jealous.
Sean, senin için ne hissettiğimi biliyorsun beni kıskandırmak istemezsin sanırım.
But I know that you met with my client, and I don't think you should do that again without me being there, okay?
Müvekkilimle tanıştığınızı biliyorum,... ama bunu bir dahaki sefere yanında ben olmadan yapabileceğinizi sanmıyorum, anladınız mı?
You know, I do think that would actually look better... - with a little tilt. - Mmm.
Bence biraz daha eğersek aslında daha iyi durur.
I know you think I took a risk with Maribel, but I really did do what I thought was best for her.
Maribel'i riske attığımı biliyorum. Ancak onun için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptm. İyi fikirdi.
Why do I think you already know the answer to that, Terry?
Bunun cevabını zaten biliyorsun.
Do you know what I think you need?
Senin neye ihtiyacın var biliyormusun?
Yeah, you know, I don't think 25 bags of cement are gonna do it.
Biliyorsun ki 25 paket çimento bunu ispatlamaya yetmez.
I know it's hard to think about now, but you do have options.
Biliyorum şuan bunları düşünmek zor ama elinde başka seçenekler yok değil.
D'you know, I think the best thing you can do right now, let's just find someone else and make her jealous.
Şu an yapabileceğin en iyi şey başka birini bulup onu kıskandırmak olacaktır.
I don't know how other citizens feel but... do you think that's worse than those who are isolated?
Diğerleri ne hissediyor bilmiyor olabilirim. Sence içeride tutulan insanlardan daha mı kötü durumdalar?
You know what? I think we can do it.
Sanırım, bunu yapabiliriz.
Do you think I don't know about ours? Oh.
Bizimkileri bilmiyorum mu sanıyorsun?
black guys-black suit, you know, huge afro, walking around this world and they would do things like, form a swastika out of themselves and i think that was a real landmark, because it was when they were able to see that,
ve kendileriyle haç gibi şeyler yapıyorlardı. bence bu gerçek bir işaretti, çünkü bunu yaptıklarını gördüğünüzde, sayılarını daha ilginç ve yıkıcı şeyler yapmada kullanabilirlerdi.
I don't know what you're talking about. Oh, I think you do.
- Neden bahsettiğini bilmiyorum.
You know, I don't think this has anything to do with politics at all.
Hiçbir şeyin politik olduğunu sanmıyorum.
Where do you think? I don't know.
Nereye sanıyorsun?
Do you know what I think it
Ne düşündüğümü biliyor musun?
I think somebody did something to the test paper before you graded it, and I just want you to know I had nothing to do with it.
Sanırım birisi siz kontrol etmeden benim sınav kağıdımda bazı değişiklikler yapmış, ve ben de bunu benim yapmadığımı bilmenizi istedim.