I thought you liked me traduction Turc
149 traduction parallèle
I thought you liked me.
Benden hoşlandığını sanmıştım.
Last night I thought you liked me.
Dün gece benden... -... hoşlandın sanmıştım.
But I thought you liked me, ma'am.
Ben de sizi dost sanmıştım hanımefendi.
I thought you liked me.
Beni beğeniyorsun sanmıştım.
I thought you liked me.
Hoşlandığını sanmıştım.
I thought you liked me as well.
Seninde bana benzeyip.
I thought you liked me.
Sanırım benden hoşlandın.
- I thought you liked me.
- Beni sevdiğini sanıyordum.
- Josh, I thought you liked me.
- Beni sevdin sanıyordum.
I thought you liked me.
- Benden hoşlandığını sanmıştım.
I thought you liked me.
Beni sevdiğini düşünmüştüm.
- I thought you liked me.
- Benden hoşlandığını sanmıştım.
I thought you liked me, you bitch.
Benden hoşlandığını sanmıştım kaltak!
I thought you liked me.
Benden hoşlandın sanmıştım.
I thought you liked me.
Benden hoşlandığını sanıyordum.
I thought you liked me indoors.
Beni evin içinde de sevdiğini sanıyordum.
You know? I thought you liked me, but you were only using me to free her.
Biliyor musun, benden hoşlandığını sanmıştım... ama sadece onu serbest bırakmak için beni kullanıyormuşsun.
But I like you, and I thought you liked me.
Ama senden hoşlanıyorum, ve senin de benden hoşlandığını düşünüyorum.
- I thought you liked me.
- Benden hoşlandığını sanıyordum.
What? But, I thought you liked me!
Ama benden hoşlandığını sanmıştım.
I thought you liked me the way I am.
Beni bu halimle sevdiğini zannediyordum.
I thought you liked me. I do.
Benden hoşlandığını sanmıştım.
I thought you liked me.
Sevdin beni.
Aw, I thought you liked me being a tart.
Fahişe olmamı sevdiğini sanıyordum.
But, I thought you liked me, Nick.
- Ama benden hoşlandığını sanıyordum.
And here I thought you liked me.
Beni sevdiğini sanmıştım.
- But I thought you liked me.
- Ama beni sevdiğini sanıyordum.
- É assim. - But I thought you liked me. No?
Benden hoşlandığını sanmıştım, değil mi?
I thought you liked me.
Benden hoşlandığını düşünmüştüm.
- I thought you liked me.
Benden hoşlandığını sanmıştım.
Because it's free. I know, but I thought you liked it here with me.
- Biliyorum ama benimle burada olmayı sevdiğimi sanmıştım.
You always liked me when you thought I had money, didn't you?
Benden sadece param olduğu için hoşlandın, değil mi?
- I thought you liked seeing me naked.
- Beni çıplak görünce beğendiğini sandım.
I thought I thought I knew how you felt I took it for granted that you liked me and maybe what happened with Hikaru is my punishment for assuming that...
Duygularını bildiğimden içim rahattı ama... Ama bu düşüncem belki bana bir cezadır Hikaru ile yaşadıklarından sonra.
And there was this guy who worked there who... you know, thought he knew what I liked and he handed me this album one day.
Orada çalışan bir adam vardı, benim neyi sevdiğimi bildiğini sanırdı bir gün bana bir albüm verdi, John Coltrane'nindi.
Anyway, uh, you asked me if I were free on Friday, but we got separated before I could give you my phone number, which I would have because I really liked you and I thought you were cute.
Neyse, cuma günü boş olup olmadığımı sordun ama numaramı veremeden ayrıldık. Numaramı verecektim çünkü senden gerçekten hoşlandım ve hoş olduğunu düşündüm.
I thought you liked your eggs with the bread with the hole in the middle, a la me!
Senin yumurtayı ortası çıkartılmış ekmekle sevdiğini sanıyordum, benim tarzım!
I thought you liked disturbing me.
Beni rahatsız etmekten hoşlandığını sanıyordum.
I thought you never liked me.
Benden hoşlanmadığını sanıyordum.
I thought you maybe liked me, but it's obvious that you're not interested.
Belki benden hoşlanıyorsun sanmıştım, ama ilgilenmediğin açık.
I thought you really liked me.
Benden gerçekten hoşlandığını sanmıştım.
I thought about what you said. And, OK, maybe you were inviting me in because you liked me.
Söylediklerin üzerinde düşündüm ve belki de benden hoşlandığın için beni içeri davet ettin.
I thought people liked me. People can fool you.
İnsanlar seni kandırabilirler.
I thought that's what you liked about me.
Benim bu yönümü seviyorsun sen de.
I really like being with you. And I thought you liked being with me.
Ve senin de benimle birlikte olmaktan hoşlandığını sanıyordum.
Was the Funkytown thing too quippy,'cause I thought you liked that about me, but
Funkytown olayı çok mu nükteliydi? Beni onun için sevdiğini sanıyordum ama eğer...
I thought since... you liked me and I liked you, maybe... that would make it go away.
İkimiz de birbirimizden hoşlanırsa bu düşünce de ortadan kalkar diye düşündüm.
I fucking thought you liked me, man.
Benden hoşlandığını sandım!
I thought that's what you liked about me.
Sevdiğin şeyin bu olduğunu sanıyordum.
I thought that's why you liked me.
Bu yüzden benden hoşlandığını sanıyordum.
And here I thought it was'cause you liked me.
Ben de benden hoslandigin için saniyordum.