I told you to stop traduction Turc
423 traduction parallèle
I told you to stop!
Kes dedim sana!
How many times have I told you to stop following me?
Sana kac kere beni takip etme dedim?
I thought I told you to stop charging stuff.
Veresiye almayı, kesmeni söylemiştim.
I told you to stop!
Sana kes dedim.
I told you to stop bothering me, Sam.
Beni rahatsız etmeyi bırakmanı söylemiştim, Sam.
I told you to stop!
Size şunu durdurmanızı söyledim!
In two years I earned you seven or eight million. Then I told you to stop, but you were too greedy.
İki yılda sana 7-8 milyon kazandırdım ve durmanı söyledim, ama sen açgözlülük ettin!
I told you to stop moping.
Surat asmayı bırak dedim sana.
Oh, honey, I told you to stop worrying about it.
Ah, tatlim. Sana korkmamani söyledim.
I told you to stop.
Sana ağlama dedim.
I told you to stop!
Sana bunu yasaklamıştım!
I told you to stop looking at me like that or I'll bust your teeth out.
Bana öyle bakma dedim. Yoksa ağzına yumruğu yiyeceksin.
I told you to stop playing that song!
Size şarkıyı kesin demedim mi?
I told you to stop playing that music!
Size şu şarkıyı kesin dedim!
Hi. I'd like to, Jackie, but I told you to stop by the shop.
İsterim Jackie, ama dükkana uğra demiştim.
Haven't I told you to stop telling lies.
Sana yalan söyleme demedim mi?
I told you to stop fucking with me!
Size benimle uğraşmayın demiştim di mi!
I told you to stop?
Sana dur dedim!
I told you to stop that.
Sana bunu kesmeni söyledim.
- I told you to stop.
Sana durmanı söylemiştim.
I told you to stop with the hopping!
Zıplamayı kesmeni söylemiştim!
I thought I told you to stop wasting your money...
Sana paranı boşa harcamaman gerektiğini söylediğimi düşünmüştüm...
I TOLD YOU TO STOP MESSING WITH THAT DAMN ORGAN!
Sana şu aptal orgu çalmayı bırak demiştim!
I told you to stop calling here.
Sana burayı aramayı bırakmanı söylemiştim.
Dad, I told you to stop.
- Baba sana durmani soylemistim.
I told you to stop calling me that.
Beni öyle çağırmanı bırakmanı söylemiştim.
- I told you to stop branching', punk!
- Sana ayrılmamanı söylemiştim serseri!
I told you to stop doing that!
Sana durmanı söyledim!
I told you to stop showing the fucking tape.
Sana kaseti gösterip durma demiştim.
I told you to stop, I tell you to go on.
Sana durmanı söyledim, şimdi de sana başlamanı söylüyorum.
I've told you how it's going to be, now stop barking orders.
Nasıl olacağını söyledim sana, şimdi emir yağdırmayı bırak.
I gather you were only told to stop those disguised as monks.
Anladığım kadarı ile herkesi keşiş kılıfında oldukları için durdurduğunuzu söylüyorsunuz.
- I told you not to stop the engine.
- Sana motoru durdurma demiştim.
I told you once and for all to stop.
Sana sonsuza dek bırak demiştim.
You told me to stop in if I passed this way.
O taraftan geçiyorsam orada konaklayabileceğimi söylemiştin.
I thought I told you lot to stop here.
Size burada durun demiştim.
I mean, with your nephew being kidnapped, and they told me you took the time to stop off at the nursery...
Yani, yeğeniniz kaçırıldığı halde, ve fideliğe uğrayarak zaman geçirdiğinizi bana söylediler...
Hey, I told you to slow down, not stop completely!
Hey, yavaşlamanı söylemiştim, tamamen durmanı değil!
If I'm not told where you've got to go how will I stop the tonga?
Eğer kime gittiğinizi bilmezsem tongayı nerede durduracağım?
I told you not to stop.
Sana durmamanı söylemiştim.
I told you to wait by the exit! Stop!
Çıkışta beklemeni söylemiştim!
I have told you to stop, understood?
Sana durmanı söyledim, anlamıyor musun?
Cousin, I told you I don't have time to stop here.
Kuzen, söyledim sana. Burada oyalanacak zamanım yok.
I told you time and again to stop indulging so frequently in overly spiced food.
Sana söyledim baharatlı yemek düşkünlüğünden vazgeçmelisin.
I told you to stop!
Dur!
- I told you. We've got to stop.
- Durduralım mı?
I've told you to stop gambling.
Sana kumar oynama demedim mi?
Listen to me, ever since the night. That you told me how you felt, I have not been able to stop thinking about you.
Bana hislerini söylediğin o geceden beri seni bir türlü aklımdan çıkartamıyorum.
I told you L.A.P.D. is sending a shark to stop me.
Sana polisin beni durdurmak için bir köpekbalığı... göndereceğini söylemiştim.
- Smiling faces sometimes Hey, Cutty, I told you to stop spoiling'her like this.
Cutty, sana söyledim.
I told billy to stop picking on you.
Billy'e seninle uğraşmamasını söyledim.