I tried to stop him traduction Turc
284 traduction parallèle
I tried to stop him but Jim fired that shot so sudden and unexpected.
Onu durdurmaya çalıştım ama, Jim aniden ateş etti.
- I tried to stop him.
- Onu durdurmayı denedim.
I tried to stop him, but he nearly knocked me over.
Durdurmaya çalıştım ama neredeyse eziyordu beni.
- I tried to stop him from calling you.
- Seni aramasını önlemeye çalıştım.
Once I tried to stop him.
Bir keresinde onu durdurmayı denedim.
I tried to stop him.
Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop him, but he followed the samurai.
Onu durdurmayı denedim ama Samuray'ın peşinden gitti.
I tried to stop him, but he's not easily dissuaded.
Durdurmaya çalıştım ama kolayca caydırılabilen biri değil.
I swear I tried to stop him out at the lagoons.
Yemin ederim ki madende onu durdurmaya çalıştım.
- I tried to stop him.
- Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop him.
I tried to stop him.
I tried to stop him disgracing you and me.
Seni ve beni utandırmasını önlemeye çalıştım.
I tried to stop him!
Ben onu durdurmaya çalıştım!
I tried to stop him, but you know what your father is.
Onu engellemeye § all § tlm, ama babanl bilirsin.
I tried to stop him, Your Honor...
Durdurmaya çalıştım, efendim...
I tried to stop him, Captain.
Onu durdurmaya çalıştım.
When I tried to stop him, he used a gun butt on me.
Onu durdurmaya çalıştım ama bana silah çekti.
But anyway, when I tried to stop him... he was like a crazy man!
Ama neyse, onu durdurmaya çalıştığımda delirdi.
I tried to stop him, but he managed to drive away.
Onu durdurmaya çalıştım ama kaçmayı başardı.
I'm sorry, Papa, but I tried to stop him.
Üzgünüm Papa. Ama onu durdurmaya çalistim.
I tried to stop him, but he wouldn't let me.
Onu durdurmaya çalıştım, ama beni dinlemedi.
I tried to stop him, but he no doubt thought I was a constable about to apprehend him for the breaking of the window.
Onu durdurmaya çalıştım, fakat hiç kuşkusuz benim pencereyi kırdığı için onu tutuklamak isteyen bir polis memuru olduğumu sandı.
- I tried to stop him, but he had a gun in my face.
- Durdurmaya çalıştım ama silahı vardı. - Yapman gerekeni yaptın, Richie.
I tried to stop him
Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop him but he left.
Onu durdurmaya çalıştım ama gitti.
I tried to stop him, but he went on doing it.
Bunu engellemeyi denedim.
Now! - I tried to stop him.
- Onu durdurmaya çalıştım.
Savannah and I tried to stop him, but the government did it first.
Savannah'yla onu durdurmaya çalıştık, ama devlet önce davrandı.
I tried to stop him and he threw a guy off a bridge.
Onu durdurmaya çalıştım o da bir adamı köprüden aşağı attı.
Mr. Stevens, I tried to stop him.
Bay Stevens, Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop him, but someone ambushed me from behind.
Durdurmaya çalistim ama birisi arkadan saldirdi.
I tried to stop him, but it's too powerful.
Onu durdurmaya çalıştım, ama çok güçlü.
I tried to stop him!
Onu durdurmaya çalıştım!
Of course I tried to stop him.
Tabii O'nu durdurmaya çalıştım.
He was furious. I tried to stop him.
Onu durdurmaya çalıştım.
I tried to stop him but he was too fast.
Durdurmaya çalıştım ama çok hızlıydı.
- Sorry, Commissioner. I tried to stop him.
- Üzgünüm, Komiser. Durdurmayi denedim.
I tried to stop him, but I... I couldn't.
Onu durdurmaya çalıştım ama başaramadım.
I tried to stop him going to work the next day, but...
Ertesi gün işe gitmesin diye çok uğraştım ama...
I shot him because he tried to stop me.
Onu vurdum, çünkü beni durdurmaya kalktı.
I even tried to stop him.
Onu durdurmaya çalıştım.
If I'd been going fast or hadn't tried to stop him.
Hızlı gidiyor olsaydım ya da onu durdurmaya çalışmasaydım.
I would have tried to stop him, but the security guard told me to just stay away from them until they arrived.
Onu durdurmaya çalıştım, fakat güvenlik görevlileri kendileri gelene kadar onlardan uzak durmamı istediler.
I tried to make him stop but Mike just got more and more hysterical and pushed me away.
Onu durdurmaya çalıştım Ama Mike dahada deliye döndü Ve beni kenara itti.
I tried to shush him and suckle him, but he just wouldn't stop.
Onu emzirerek susturmaya çalıştım ama susmadı.
I should have tried harder to stop him, but he...
Onu durdurmak için biraz daha uğraşmalıydım, ama...
Somebody tried to kill you, but I couldn't do anything to stop him.
Biri seni öldürmeye çalıştı ama onu durdurmak için hiç bir şey yapamadım.
I tried to stop them from taking him away, but was struck by an alien staff weapon. "
Onu alıp götürmelerine engel olmaya çalıştım ama yabancı bir enerji silahıyla vurulmuştum. "
I've tried talking to him, but he doesn't want the lawsuits to stop. He's making too much money.
Onunla konuşmayı denedim, ama davaların durmasını istemiyor.
I have tried everything to stop him.
Onu durdurmak için her şeyi denedim.
I tried very hard not to think about him... to stop loving him but I just could not.
Onu düşünmemeyi çok denedim... Fakat onu sevmekten vazgeçemedim.