English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I want to see her

I want to see her traduction Turc

1,437 traduction parallèle
I want to see her body for myself.
Cesedini bizzat görmek istiyorum.
- I want to see her.
- Onu görmek istiyorum.
Well, I want to see her, my sister. I want to see her. Well, I figured you might, but then... there's something else I have to tell you as well, huh...
Anlaşılan, babanın iki değişik ailesi ve iki değişik hayatı varmış.
And I tell her, I want to see her Naples.
Ona naplesi * görmek istediğimi söyledim.
Tell her I want to see her.
Onu görmek istediğimi söyleyin.
I want to see her happy.
Onu mutlu görmek istiyorum.
- If you're worried about your salary I'm sure we'll find a way... - I want to see her file!
Eğer konu ücretiniz ise eminim bir yolunu buluruz.
You do that'cause I want to see her.
Çağır çünkü onu görmek istiyorum.
I see you coming back after each meeting... feeling you've failed the people you don't want to fail... and I feel I have to stick up for people who are being bullied.
Seni her toplantı sonrası görüyorum... kaybetmesini istemediğin insanları kaybettirmişsin gibi hissederek geldiğini... ve ben bu zorbalık gören insanların yanında olmam gerektiğini hissediyorum.
Yes, I really want to see her.
Evet, onu görmeyi gerçekten çok istiyorum.
I want you to see the truth with your own eyes.
Her şeyi değiştirmek istiyorum
I want to see my granddaughter in her hour of glory as early as possible.
Torunumu mümkün olduğu kadar erken zamanda, zafer anında görmek istiyorum.
I want to see everything.
Her şeyi görmek istiyorum.
I want to see her.
Onu görmek istiyorum.
- No, I want her to see.
- Hayır onun görmesini istiyorum.
And i was wondering if you'd do me a favor and tell me her name, because even though you don't want to see Ms. Powell again, she's agreed that if you I.D. the victim, she'll make the capital part of your sentence go away
Acaba bana bir güzellik yapıp kim olduğunu söyler misin? Çünkü Savcı Powell'ı yeniden görmek istemesen de, eğer kurbanın kimliğini açıklarsan, cezanın büyük bölümünü kaldırmayı kabul ediyor. Artık idam cezası almayacaksın.
And people like valerie cherish And they don't want to see her brutalized.
İnsanlar, Valerie Cherish'i seviyor o yüzden, şiddete maruz kaldığını görmek istemezler.
I want you to talk to her when she calms down see if she can come up with any leads.
Sakinleştiği zaman onunla konuşmanı istiyorum. Bakalım bir ayrıntı hatırlayabilecek mi?
A picture I didn't want her to see.
Görmesini istemediğim bir resim.
I-I want you to not see her for a while. No.
Onu bir süre görmemeni istiyorum.
I don't care about him, but I wouldn't want to see him get hurt.
- Her neyse. - Söyleyeceğimi söyledim.
I want her to see what I see. You know, the adorable, wonderful girl with the big heart and the great sense of humour.
Benim sende gördüğümü görmesini istiyorum- - Tapılası, inanılmaz sevgi dolu, anlayışlı bir kızı.
I want to see the results of her biopsy, and have a look at her overnight labs.
Önce biyopsi sonuçlarını görmek ve gece yapılan tahlil sonuçlarını incelemek istiyorum.
I didn't want to see her cry.
Ağlarken görmek istememiştim.
I'll bet if I look back at the footage I'll see something, maybe a light somewhere that lights up every time you want her to fold.
İddiaya girerim kayıta bakarsam bir şeyler görürüm. Belki onun pas demesini istediğinde bir yerlerde ışık yanıyordur.
No. I don't want to see her.
Onu görmek istemiyorum.
Well, I just didn't want you to see it happen later and get angry with me.
- Her şey en iyi şekilde sonuçlandı.
I just want to see her, you know?
Onu görmek istiyorum, anlıyor musun?
Tell Natalie--you know, if I don't get to see her... that I want to be cremated.
Natalie'ye de ki--bilirsin, eğer tekrar göremezsem... yakılmak istiyorum.
Go talk to the old man see if we can get an address on the son I want to get
Gidip adamla konuşun bakalım oğlunun adresini alabilecek miyiz? Bu çocuk hakkında bulabileceğimiz her şeyi öğrenmek istiyorum.
It's a cancer-survivor bracelet, but I told her I didn't want to see her anymore, and I sent her away.
Şu "kanserim, hayattayım" bileziklerinden. Ama ben onu artık görmek istemediğimi söyledim ve onu kovdum.
I just don't want to see her hurt again.
Tekrar incindiğini görmek istemiyorum, hepsi bu.
Next time you see your mother, I want you to tell her that we had her favourite dessert.
Anneni görürsen, ona en sevdiği tatlıyı onsuz yediğimizi söyle.
I don't want to see her screw this up.
Bunu mahvetmesini görmek istemiyorum.
I told you I didn't want to see her.
Sana onu görmek istemediğimi söylemiştim.
I don't want to see anyone, you handle evetything.
Hiç kimseyi görmek istemiyorum. Sen her şeyi hallet.
And I want to see your classroom and just make sure that everything's okay.
Sınıfını görürüm. Böylece de her şeyin yolunda olduğundan emin olurum.
I want her to see this.
Bunu görmesini istiyorum.
If you ever see your mother cry again and I am not there to stop her I want you to bring her here.
Eğer anneni bir daha ağlarken görürsen ve onu susturmak için orada olmazsam anneni buraya getirmeni istiyorum.
! If he touches her... If he does anything to her, I never want to see you again!
Eğer ona elini sürecek olursa eğer ona birşey yapacak olursa, seni bir daha asla görmek istemiyorum!
I never want to see her again.
Onu bir daha görmek istemiyorum.
- I want to see everything! Full disclosure.
- Her şeyi görmek istiyorum.
Margene's my best friend, and I don't want to see her get hurt.
Margene benim en iyi arkadaşım ve incinmesini istemiyorum.
I never want to see her again, dumbbell!
O gerzeği bir daha görmek istemiyorum!
I never want to see her again.
Biliyor. - Onu bir daha görmek istemiyorum.
I didn't want anyone to see her.
Ben kimsenin onu görmesini istemedim.
I don't want to see her high again.
Bir daha onun kafasının iyi olduğunu görmek istemiyorum.
I want to talk to her and see her on a regular basis.
Onunla konuşmak ve düzenli olarak onu görmek istiyorum.
I don't want to see any of you again until after the baby is born, which, if he does like I told him to and stays on schedule, should be in four-and-a-half hours.
Bebek doğana kadar seni tekrar görmek istemiyorum, ve eğer her şey yolunda giderse, bu önümüzdeki dört buçuk saat demek.
And I did not want to see her.
Görüşmek istemedim çünkü ona bir ağaç borcum var.
- And I think I want to go see her.
Ve galiba onu görmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]