English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I want you to go

I want you to go traduction Turc

7,680 traduction parallèle
I want you to go online and expose this frightened fool for what he is, or you're fired. - Is that what you are?
- Sen bu musun?
Now, I want you to go out and write that great American novel that you're probably never gonna write.
Şimdi dışarı çıkmanı ve büyük ihtimalle yazamayacağın o harika Amerikan romanını yazmanı istiyorum.
Now I want you to get cleaned up, I want you to go to that dance, and rock that homecoming like my Bianca Piper would.
Şimdi temizlenmeni istiyorum, o dansa gidip ve benim Bianca Piper'ım gibi o baloyu sallamanı istiyorum.
I want you to go down to Jackson farm. I want you look for a red pickup truck.
Jackson çiftliğine gitmenizi ve kırmızı bir pikap aramanızı istiyorum.
Listen to me, I want you to go home right now.
Dinle beni, hemen eve gitmeni istiyorum.
And in a moment, I want you to go straight down to your cabin and lock the bathroom door on your side.
Hemen şimdi doğruca kamarana gitmeni ve banyoya girip içeriden kapını kilitlemeni istiyorum.
Okay, I want you to go home, I want you to call your lawyer.
Şimdi eve git. Avukatını ara.
I want you to go and punch that big-ass dude in the mouth.
Oraya gidip yarmanın ağzına bir tane patlatmanı istiyorum.
- I want you to go with me, Nelly.
Benimle gelmeni istiyorum, Nelly.
Hey, I know it's getting kind of late, but would you guys want to go get a cup of coffee somewhere or...?
Saat geç oldu ama kahve falan içmek ister misiniz?
I got places to go, how about you tell me what you want.
İşte geldim, ne istediğini söylemeye ne dersin.
I want you to have my back in case things go down O.K. Corral style, you feel me?
İşler O.K. Corral tarzına döndüğünde arkamı kollamanı istiyorum.
But before you go I want you to have this.
Ama gitmeden önce bunu almanı istiyorum.
If they want you to go over this, I go, too.
Seni bunun için kovarlarsa ben de giderim.
If you want me to go, I'll go.
Gitmemi isterseniz giderim.
I know you don't want to go into this topic, but let's start with this :
BU KONUYA GİRMEK İSTEMEDİĞİNİZİ BİLİYORUM AMA ŞUNUNLA BAŞLAYALIM :
I just want to go on the record one last time and say, I do love you.
Son bir kez daha söylemek istiyorum seni seviyorum.
And we're going to take very good care of you. - I want to go home now.
ve sana gereken özeni gösteriyoruz.
I don't know why you want to go back to Walley World... after Dad flipped out there.
Babamın sinirli hareketlerinden sonra Walley World'e gitmek istemeni anlamıyorum.
What I'm saying is that you come and made me want to go through it all again.
Demek istediğim, sen buraya gelip benim bunları yeniden yaşamamı istememi sağladın.
I also know that I can file a tax grievance against you unless you take me where I want to go.
Beni gitmek istediğim yere götürmezsen sana karşı vergi davası açabileceğimi de biliyorum.
I don't want to worry about you every time you go out.
Çok tehlikeli. Dışarı her çıktığında senin için endişelenmek istemiyorum.
I think you want to go younger, man.
- Gençlerle çalışmak istersin dedim.
I mean, quit acting like you don't want to go.
Tamam, şimdi gitmek istemiyormuş gibi davranmayı bırak.
I want to know why you and the rest of your party decided to go to the U.N. unauthorized.
Sen ve senin partidekilerin neden izinsiz bir şekilde Birleşmiş Milletlere gitmeye karar verdiğinizi öğrenmek istiyorum.
I want you to switch and go southpaw.
Değiştirmeni ve sol elinle vurmanı istiyorum.
I don't want you to go.
Gitmeni istemiyorum.
I want you in my office to go over the contracts.
- Kontratlarla ofisime gelin.
You want me to go out like I'm duck hunting on this motherfucker?
Gidip de bu orospu çocuğunu avlamamı mı istiyorsunuz?
I can pay the hospital bill or go to Ricky's for dinner. What do you want me to do?
Ya hastane faturasını öderim ya da Ricky'ye yemeğe giderim.
I want to go with you.
Ben de senle geleceğim.
I want to go with you.
Bende senle gelmek istiyorum.
- If you want me to go, I'll go.
- Gitmemi istiyorsan, giderim.
No, look at me, honey, I want to go with you.
Hayır, bana bak hayatım, seninle gelmek istiyorum.
- I can leave if you want me to go?
- İstersen giderim. İstiyor musun? - Hayır.
We can go to fucking Monte Carlo. I don't give a shit we'll go wherever you want to go.
Nereye istersen oraya gideriz, umurumda değil.
I gotta go to this meeting in just a second... but, honey, I want you to know that I'd like to be with you now.
Şimdi bir toplantıya girmem lazım... ama şunu bil ki şu an yanında olmak isterdim tatlım.
If you want to go, I'll make it.
sen gitmek istiyorsun, bunu yapacağım
Not one that takes me to San Francisco. If you want the company, I'd love to go. Really?
San Francisco'ya gidişime kimse engel değil şirket bunu istiyorsa, seve seve gerçekten mi?
So, I don't want you to go.
Uzun lafın kısası gitmeni istemiyorum.
Because I didn't want you to go.
Çünkü gitmeni istemiyordum.
Gentlemen, as soon as we go over the crest of this hill, I want you to drive your men straight down into the valley.
Beyler, bu tepenin zirvesine ulaştığımız anda adamlarını vadiye doğru yollamanı istiyorum.
I don't know if I'll be awake when you go so I want to apologize to you now for gettin'hot at you.
Siz giderken uyanık olur muyum, bilmiyorum o yüzden, size celallendiğim için özür dilemek isterim.
Look, I want you to take this. Go ahead, son.
Bak, bunu almanı istiyorum.
I mean, I don't want to go see a psychic anyway, let alone with my mother, can you imagine?
Yani, psikoloğa gitmeyi hiç istemezdim annemle yalnız falan, düşünebiliyor musun?
If you want to go to the next room, you go right ahead ; I'm gonna stay with her.
Sen gitmek istiyorsan buyur git.
If you really want to try monogamy, even though I think it's for the young and very naïve I suppose we could give it a go.
Tek eşli olalım istiyorsan, ki bence o iş sadece gençlere ve saf insanlara göre sanırım deneyebiliriz.
( VOICE BREAKING ) But I don't want you to go!
Ama gitmeni istemiyorum ki.
I already told you I don't want to go.
Gitmek istemediğimi söyledim.
"Hey, Lou, you want to go see Looper?" "Nah, I got a thing I gotta do."
- "Lou, Looper'ı izlemeye gidelim mi?" - "Yok ya, işim var."
I just want to go somewhere, just you and me.
Seninle baş başa bir yere gitmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]