English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I want you to have this

I want you to have this traduction Turc

1,190 traduction parallèle
- Son, I want you to have this.
Oğlum, bunu almanı istiyorum.
I want you to have this.
Bunu almanı istiyorum.
I want you to have this.
Bu senin.
I want you to have this analysed.
Bunu analiz etmenizi istiyorum.
Hyde, I want you to have this car.
Hyde, bu arabayı almanı istiyorum.
I want you to have this. What?
- Bunu sana vermek istiyorum.
I want you to have this.
Bunu size vermek istiyorum.
This may be crazy-soon, but I want you to have this.
Bu oldukca erken olabilir ama bunu almanı istiyorum.
Miss Malena, this heart of mine, on fire, has written so many letters, and if I didn't have the courage to send them to you, it was only because I didn't want to do you harm.
Bayan Malena, ateşler içerisinde yanan gönlüm, şimdiye kadar çok mektup yazdı, ve eğer bunları size yollayamasaydım, bunun tek nedeni sizi incitmek istemeyişim olurdu..
I don't know if you want to have it just above the entrance, or if you want just this part...
Ayrıca tam girişin üstünde olmasını mı yoksa sadece bu kısmı mı isteyip istemediğinizi de bilmiyorum...
I want you to enjoy this, but you have to maintain especially around people you'll see on Monday.
Bununla eğlenmeni istiyorum, ama özellikle Pazartesi göreceğin insanlara karşı tavrına dikkat etmelisin.
Maybe for once I want to put us before whatever mini-drama you and your friends have whipped up this week.
Belki bir kereliğine bizi sen ve arkadaşlarının bu haftaki dramından önce tutmanı istiyorum.
This is probably one of the most important things that I own, and, um... I want you to have it.
Bu herhalde sahip olduğum en değerli şeylerden biri ve senin olmasını istiyorum.
I mean, you really have this way... of making people want to try harder.
İnsanlarda daha iyisini yapmayı isteme hissi yaratıyorsun.
I MEAN, THIS YEAR I WANT TO HAVE FUN. YOU KNOW?
Bu sene eğlenmek istiyorum.
I WANT YOU... TO HAVE THIS.
Bunu almanı istiyorum.
And i'm sure if your grandmother knew How important this was to you, she would want you to have it.
Eminim ki büyükannen bunun senin için ne kadar önemli olduğunu bilseydi, almanı isterdi.
Listen, Patty. I have to say this now, I am sorry, but I don't want to lead you on.
Dinle Patty, bunu şimdi söylemek zorundayım.
But I gotta tell you, I don't want to spend any more time in this place than I have to.
Ama itiraf etmeliyim, burada gerekenden daha fazla kalmak istemiyorum.
I want you to know that you don't ever have to lie to me about this.
Bu konu hakkında bana yalan söylememeni istiyorum.
I don't want to have to tell you this. I saw him give someone a thumbs up.
Bunu söylemek istemezdim ama birine baş parmağını kaldırdığını gördüm.
Eric said this stupid thing about me not working when we're married... and I just want to do something more meaningful with my life than have kids, you know?
Eric, evlendiğimizde çalışmamam hakkında aptalca söylediği şeyle ilgili. Hayatımda çocuk sahibi olmaktan daha anlamlı şeyler yapmak istiyorum. Anlıyor musun?
I want to know what you have to say about this, and I want it on the record.
Bunun hakkında ne söyleyeceğini duymak istiyorum, ve söylediklerinin kayda alınmasını.
Jian. I don't want to ask you this but I have to know.
Jian, sana bunu sormak istemiyorum ama bilmek mecburiyetindeyim.
I want to tell you something in case we don't get out of this : the ones who pass sentence have a rare sense of humour, they turn the rich into poor, the famous into nobody's.
Sana bir şey söylemeliyim buradan çıkamazsak şunu bil : ... bizi yargılayanların garip bir espri anlayışları var zengini fakire, ünlüyü ünsüze çeviriyorlar.
No, I mean that this location isn't easy, and if we do it like you want, we have to prepare more...
Hayır, demek istediğim o yer pek kolay değildir ve istediğiniz şekilde de yaparsak daha fazla hazırlık yapmamız gerekiyor.
To answer that, I'd have to tell you more than you want to know... but suffice it to say... if you don't do what I'm suggesting, it's going to take you another 16 years to get this ship home, and there are going to be casualties along the way.
Bu soruna cevaben, bilmek istediğinden daha fazlasını söyleyebilecek durumdayım... ama yeterlice söyleyecek olursam... eğer önerdiğim şeyi yapmazsan, bu gemiyi eve götürebilmek için bir 16 yıl daha harcayacaksın, ve bu uzun yol boyunca, bir sürü kayıplar yaşayacaksın.
- I just want you to know I have the greatest enthusiasm for this mission.
Bu görev için çok hevesli olduğumu bilmeni istedim.
So next time I want you all to have ideas on who this mystery person could be.
Gelecek sefer, bu gizemli kişinin kim olduğuna dair fikir yürütmenizi istiyorum.
I * want * to help you sort this all out, but we have bigger problems right now.
Bana tüm bu konuyu aydınlığa kavuşturmada yardım etmeni istiyorum... ama.. şu an daha büyük sorunlarımız var. Talyn ölüyor.
But now, you're my 16-year-old daughter... and I do not want to have this conversation.
Şimdi ise 16 yaşındaki kızımsın. Bu konuşmaya devam etmek istemiyorum.
Ok, Elliott, this is the deal I want you to have fun tonight so whatever you want is fine with- - Eyes up, young man
Bu akşam iyi vakit geçirmeni istiyorum bu yüzden istediğin bir şey- - Yüzüme bak, genç adam.
I didn't want to have to do this to you, Claire.
Sana bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim Claire.
'Cause if you want to play this game after I have been reasonable, I will show you.
Ben böyle makul davrandıktan sonra hâlâ bu oyunu oynamak isterseniz size gösteririm.
Pally has some reservations about you, and I want you guys to have an opportunity to try and work this out.
Pally'nin senin hakkında çekinceleri var. İkinizin işleri koluna koymanızı istiyorum.
I want you to know just for the record... that I myself have not seen this for 20 years.
Bir rekor olarak bilmeni istiyorum ki... ben de bunu görmeyeli 20 yıl oluyor.
I want to thank you for this weekend,... because you have taught me something... of inestimable value.
Size bu hafta sonu için tesekkür etmek istedim, çünkü sizler bana birsey ögrettiniz... pahabiçilemez degerde birsey.
You know. This might not be the right time but I'm wondering if there's any chance you might want to have you know. A meal or drink or something with me?
Şey, uygun bir zaman olmayabilir ama merak ediyordum, acaba benimle bir yemek, içki ya da başka bir şey için fırsatınız var mı?
I didn't feel right in keeping this... so I want you to have it.
Bunu tutmak bana doğru gelmedi... almanızı istiyorum.
I'm not telling you this because I want you to suck and have people hate you.
Seni berbat etmek ve insanları senden nefret ettirmek için söylemiyorum bunları
I have that, too. Look, you obviously don't want to do this.
Baksana bu işi yapmak istemediğin belli kıyafetler kalsın işte.
Sydney, I know that you have a personal stake in this - - we're going to be in the same room as the guy, and you want us to go after a document?
- Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum ama... - O adamla aynı odada olacağız ve sen sadece belgeyi almamızı mı istiyorsun? Bu çok saçma!
Listen, Jean, I want to apologise to you for asking you to keep this so secret but this business that we have to discuss is extremely sensitive.
Dinle Jean, bunu sır olarak saklamanı istediğim için özür dilerim ama konuşmamız gereken bu konu gerçekten de çok hassas.
This is not very pleasant people and I don't want you get hurt, so hide on to the cargo and I keep the ship to you until I have done.
Dışarıdakiler iyi insanlar değiller. Zarar görmeni istemiyorum. Kargo bölümünde saklan.
And if this is the end I want you to have something that is.
Ve bu bir son ise bunlardan birisine sahip olmanı istiyorum.
Mrs. Barone, I'm beginning to think you really don't want your son to have this job.
Bayan Barone, oğlunuzun işe alınmasını istemediğinizi düşüneceğim.
I would've found you sooner if I had bothered to look, but now I have, I found you, and all I can say is this – I want my board games back!
Seni arama zahmetine girseydim daha erken bulurdum! Ama madem seni buldum, tek söyleyeceğim şu!
We don't have to take care of this right now, but I want you to think about it, okay?
Bunu şimdi halletmemiz şart değil. Ama düşünmeni istiyorum.
I just want you to understand that no matter what you think you may have done to bring this on yourself, you did not deserve to be raped.
Senden tek istediğim başına gelenlerden dolayı kendini neyle suçluyorsan suçla yine de tecavüze uğramayı hak etmediğini düşünmeni istiyorum.
I want you to have a night off from all this alien crap.
Bu uzaylı saçmalıklarından uzakta bir gece geçirmeni istiyorum.
I'm sorry I have to say this now, but I think you might want another partner.
Maalesef söylemek zorundayım, başka bir ortak edinmek isteyebilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com