English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I wanted to ask you

I wanted to ask you traduction Turc

1,559 traduction parallèle
Listen, I wanted to ask you a favor.
Senden bir iyilik isteyecektim.
And then I wanted to ask you questions about Grandma.
Ve anneannem hakkında da sormak istiyorum.
I wanted to ask you questions about your experience in Auschwitz.
Auschwitz'de yaşadıklarınızı bilmek istiyorum.
Look, I wanted to ask you about tomorrow night.
Yarın akşam için sana sormak istedim.
I wanted to ask you about that night, about the fire.
Yangının olduğu gece ile ilgili bir şeyler sormak istiyorum.
I wanted to ask you if you maybe saw something.
Bir şey görüp görmediğini sana sormak istiyorum
I wanted to ask you a question.
Size bir şey soracaktım.
Yeah, I wanted to ask you about that.
Evet, şunu sormak istiyorum.
Now, about my face, I wanted to ask you something about my nose.
Size burnum hakkında bir şey sormak istiyorum.
But, Seth, I wanted to ask you what do you think about planning the Christmas dance together?
Seth, sana sormak istediğim bir şey var. Noel dansını birlikte planlamaya ne dersin?
I wanted to talk to you in private because I wanted to ask you out on a date.
Özel olarak konuşmak istedim, çünkü çıkma teklif etmek istiyorum.
So, I wanted to ask you something.
Şimdi, sana birşey sormak istiyorum.
I wanted to ask you a question. I wanted to ask you a question.
Bir soru sormak istiyorum.
Hey, listen, I wanted to ask you somethin'I've been thinking about.
Aklıma takılan bir şeyi sormak istiyorum.
I got scarred up pretty bad. Um, anyway, I saw you here and, to tell you the truth, I wanted to ask you out, but I guess, because of the injury, I didn't really have the nerve.
Sizi burada gördüm ve gerçeği söylemek gerekirse, çıkma teklif etmek istiyorum, ama sanırım yaralanma yüzünden cesaretim yok.
I wanted to ask you a few questions about your plant in Virginia.
Virginia'daki fabrikanızla ilgili bazı sorular sormak istiyordum.
I wanted to ask you, how did you get my cellphone number anyway?
Cep telefonumu nasıl buldun?
I wanted to ask you what I'm doing here.
Burada ne işim var benim?
I wanted to ask you.
Senden bir şey isteyecektim.
No, I came here because I wanted to ask you something.
Hayır, ben buraya sana birkaç şey sormak için geldim.
You know, Lois, I wanted to ask you about that artic...
Sana, Lois, şu makale olayını soracaktım...
Hey, there's a question I wanted to ask you back in school and I didn't.
Okulda sormak istediğim bir soru vardı. Soramamıştım.
I wanted to ask you something.
Sana birşey sormak istedim.
See,'cause I wanted to ask you something.
Çünkü sana bir şey sormak istiyordum.
- That's not what I wanted to ask you.
- Sormak istediğim şey bu değildi.
I wanted to ask you...
Şunu soracaktım....
I... I wanted to ask you something about your work.
Ben-ben işiniz hakkında bir şey sormaya geldim.
Story, I wanted to ask you, is something gonna happen to me?
Story sana sormak istediğim şu : Bana bir şey mi olacak?
Honey, there's something I wanted to ask you about.
- Tatlım, sana sormak istediğim bir şey vardı.
Gerri, I wanted to ask you a question about men.
Gerri, sana erkekler hakkında bir kaç soru sormak istiyorum.
- I wanted to ask you, Cot, did you ever have a girl?
- Bende, Cot, Daha önce mala vurdun mu?
Um, but... there's this thing I wanted to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
I wanted to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I wanted to ask you somethin.
Sana bir şey sormak istiyorum.
- I wanted to ask you...
Size şeyi soracaktım...
I was only going to ask if you wanted to play Brawlin'Bots.
Sadece şu yeni oyunu oynamak ister misin diye soracaktım.
I wanted to ask if you could be outta the house for a couple hours tonight.
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim.
Before I commit further resources, brief other investigators, ask... others to follow this lead and thereby make it a matter of public record, I wanted to give you the opportunity to speak to its... veracity. Off the record.
Daha başka kaynaklara başvurup diğer müfettişlere bilgi vermeden, bu ipucunun peşine düşüp halka açıklamadan önce sana kayıt dışı olarak dürüstçe konuşma fırsatı vermek istedim.
I just wanted to ask him some questions, you know?
Sadece bazı sorular sormak istiyordum. Bilirsin?
You say you get it and yet you still manage to knock this morning and ask if I wanted cofee.
Anladım diyorsun. Ama yine de bu sabah kapıya vurup kahve isteyip istemediğimi sordun.
Sure, he did tell me to come up here and talk to you, but I was gonna cos I wanted to ask if I should wear heels or flats when we celebrate my new job tonight.
Tabii ki, buraya gelip, seninle konuşmamı istedi, ama bu akşam yeni işimi kutlarken düz topuk mu, yüksek topuk mu giyeceğimi sormak için zaten gelecektim.
I always wanted to ask you, do you have a date for the prom yet?
Sana sormak istiyordum baloya götürecek birini buldun mu?
Might be a little awkward if I ever wanted to ask you out.
Eğer sana çıkma teklif etseydim bu biraz tuhaf olurdu.
Um, anyway, I really wanted to ask you something.
Neyse, senden bir şey isteyecektim.
So with your allegiance being called into question... I just wanted to ask you just one thing.
Sadakatinin şüphe yaratması sebebiyle sana tek bir şey sormak istiyorum.
There is something I always wanted to ask you but never had the courage.
Sana hep sormak istediğim, ama cesaret edemediğim bir şey var.
I, uh... wanted to ask you guys something.
Ben size birşeyler sormak istiyorum.
I just... I wanted... to ask you something.
Sana sadece bir şey sormak istiyorum.
I wanted to ask a favor of you.
Senden bir iyilik isteyeceğim.
I wasn't coming over here to ask you if you wanted to fu...
Ben buraya bunu sormaya gelmemiştim ki!
I was just gonna ask you if you wanted to go out for a drink.
Bir içki içmek istemiştim seninle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]