I wasn't here traduction Turc
1,737 traduction parallèle
He said Alistair would go crazy if it wasn't done. You know how he is. I'm here.
.. evraklarını istedi.Ben de bu yüzden buradayım.
It's just that I got here and then your phone wasn't working.
Hemen buraya geldim ve telefonun çalışmıyordu.
If the weapon wasn't loaded And i weren't here Would you pull the trigger?
Silah dolu olsa, ben olmasam tetiği çeker miydin?
The weapon was loaded, and I wasn't here, would you have pulled the trigger?
Silah dolu olsa, ben de burada olmasam tetiği çeker miydin?
You wanted to show me what the world would be like if i wasn't here.
Bana dünyanın ben olmasam nasıl olacağını göstermek istedin.
You know, when I, uh, asked you here, it wasn't a group invitation.
Biliyor musun, seni buraya çağırırken grup olarak gelmenizi istememiştim.
I wasn't asking you, I was asking me, because you've already proven that you're not here.
Sana sormuyordum, kendime soruyordum. Burada olmadığını zaten kanıtladın.
I think we'd agree it'd be best if I wasn't here.
Burada olmamam, ikimizin de yararına.
Look, let's just try to continue our evening as if he wasn't here and if he tries to escape, I'll just have to... take him down.
Bakın, gecemize o burada yokmuş gibi devam etmeyi deneyelim. Ve eğer kaçmayı denerse onu indirmek zorunda kalacağım.
If it wasn't for her, i wouldn't be here.
Eğer o olmasaydı ben de burada olmazdım.
- So it doesn't matter that I wasn't here, right?
Yani ben gelsem de gelmesem de birşey değişmiyor pek.
So, look, I wasn't planning on making you feel welcome here, but then I saw the sticker, and I thought, hey, maybe the principal's daughter isn't such a big loser after all.
Yani bak tam olarak sana hoşgeldin demeyi düşünmemiştim fakat sonra şu çıkartmayı gördüm ve düşündüm ki belki de müdürün kızı o kadar da ezik değildir.
I wouldn't be here today if it wasn't for the things he taught me.
Öğrettiği şeyler olmasaydı, bugün burada olamazdım.
I wasn't able to get a 20 here.
Buradan 20'lik ilaç almayı başaramadım.
I didn't actually see it happen. Like, I wasn't here, but I'm pretty sure this -
Burada olmadığımdan gerçekte ne olduğunu görmedim.
- I wasn't sure you'd be here.
Geleceğinden emin değildim.
i just told you, she wasn't even here.
Biraz önce söyledim ya o burada bile değildi.
I would have noticed if he wasn't here.
Orada olsaydı fark ederdim.
Yeah, I wouldn't have dragged you back here in the middle of the night if there wasn't more.
Evet, daha fazlası olmasaydı seni gecenin yarısında geri çağırmazdım.
- Wasn't here, i'd be lost. - Who's your best friend?
- En yakın arkadaşın kim?
- I wasn't even here when it happened.
- O sırada burada bile değildim.
I'm sorry I wasn't here.
Burada olmadığım için özür dilerim.
About the 17 years that I wasn't here. And I did put the men in my life before you guys.
yanında olmadığım 17 yıl ve erkekleri, sizden üstün tuttuğum için.
She said if it wasn't for you, I probably wouldn't be here right now.
Dedi ki eğer sen olmasaymışsın burada olamazmışım.
I'd be going crazy if Dr. Bell wasn't here.
Eğer Doktor Bell burada olmasaydı çoktan çıldırmıştım.
Well, I think it's best if I wasn't here.
Neyse, burada olmasam daha iyi olur.
I wasn't expecting you here, Mum.
Seni burada görmeyi beklemiyordum anne.
I was told that i wasn't going to have to be here long.
- Burada fazla kalmayacağım söylenmişti.
I just thought you'd like me more if she wasn't here.
Sadece eğer o kız burada olmasaydı beni daha çok seveceğini düşünmüştüm.
I should have known Gunray wasn't here.
Gunray'in burada olmadığını bilmem gerekirdi.
I wasn't sneaking, I live here.
Gizlice dolaşmıyorum, burda yaşıyorum.
I wouldn't be here if I wasn't.
İlgilenmesem burada olmazdım.
Neither am I, I wasn't born smart and beautiful to stay here.
Hatta benim de değil,... burada kalabilecek kadar akıllı ve güzel değilim.
She's my best friend in the entire world and I swear to God she would not be here today if it wasn't for you.
Kendisi benim en yakın dostumdur ve yemin ederim, sen olmasaydın o bugün hayatta olmayacaktı.
I wouldn't come here like this if it wasn't.
Öyle olmasa buraya gelmezdim.
Stop it, do you really think I would waste my time to come all the way over here, if I wasn't absolutely sure she was there?
Emin misin? Kızın orada olduğundan tam emin olmasam bu kadar yolu teper miydim sanıyorsun?
I thought he was down here already. Wasn't in his bed.
Ben aşağı inmiş sanıyordum, yatağında değildi.
I wasn't living here then.
Ben o zaman burada oturmuyordum.
If it wasn't for the $ 4,000 suit, I'd say you didn't belong here at all.
Üzerinde 4000 dolarlık takım elbise olmasaydı, buraya ait olmadığını söyleyebilirdim.
I wasn't even here when it happened.
O sırada burada değildim.
- I wasn't sent here for that.
Buraya bunun için gönderilmedim.
I wasn't allowed over here. Their old man didn't like me.
Buraya gelmem yasaktı, babaları beni pek sevmezdi.
I wasn't expecting to see you here.
Sizi burada görmeyi beklemiyordum.
I only brought it up because I noticed that Barbie wasn't here at work today, and I was hoping that your relationship with her had already gone so far south that you'd killed her and buried her deep in a wooded area,
Konuyu oraya getirdim, çünkü fark ettim ki Barbie bugün işe gelmedi. Ben de umuyordum ki, ilişkiniz şimdiden dibe vurduğu için, onu öldürerek ormanlık bir yere gömmüş olasın da, mevzubahis soluk beyaz, tutku cinayeti yüzünden yakın zamanda seni zorla götürsünler.
Yeah, I wasn't sure you were gonna be here.
Evet, burada olacağından emin değildim.
Why wasn't anyone here when I called?
Niçin aradığımda kimse cevap vermedi?
I'm so sorry, Grandpa, I wasn't here.
Burada olmadığım için çok üzgünüm dede.
Look, I wasn't gonna say anything,'cause... lt was supposed to be a surprise, but you kind of forced my hand here.
Bak, bir şey demeyecektim, çünkü sürpriz olması gerekiyordu, ama sen zorladın beni.
And... be careful, runs wasn't the only thing I got down here in 82.
Ve... dikkatli ol, 82'de buraya geldiğimde ishal tek şeydi.
You think I fly here and pull the string so conducted this operation if it wasn't?
Öyle olmasa, sence buraya gelip operasyonu perde arkasından izler miydim?
I have a report here that says that last week the distress call of a fishing boat wasn't heard because its radio waveband was blocked by Radio Rock.
Bu rapora göre, geçen hafta bir balıkçı teknesinin imdat çağrısı duyulmamış, çünkü radyo dalgası Radyo Rock tarafından engellenmiş. İMDAT ÇAĞRISI DUYULMADI - ROCK GEMİSİ KURTARMAYI ENGELLEDİ
i wasn't listening 61
i wasn't paying attention 53
i wasn't born yesterday 35
i wasn't 1177
i wasn't thinking straight 33
i wasn't expecting that 35
i wasn't thinking 181
i wasn't invited 33
i wasn't talking to you 127
i wasn't looking 38
i wasn't paying attention 53
i wasn't born yesterday 35
i wasn't 1177
i wasn't thinking straight 33
i wasn't expecting that 35
i wasn't thinking 181
i wasn't invited 33
i wasn't talking to you 127
i wasn't looking 38