I will not let you down traduction Turc
75 traduction parallèle
I promise I will not let you down.
Söz veriyorum seni utandırmayacağım.
Night Talk still has a purpose, a standard to which it must rise, and I will not let you down on that score.
Gece Sohbeti'nin hâlâ bir nedeni, yükseltmesi gereken standartları var ve o konuda hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
I will not let you down.
Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- And I promise you, I will not let you down.
- Ve söz, sizi düş kırıklığına uğratmam.
I will not let you down.
Seni utandirmayacagim.
If you pick me, I will not let you down.
Beni seçerseniz sizi düş kırıklığına uğratmam.
Whatever it is, I will not let you down.
Ne ise seni asla hüsrana uğratmayacağım.
I swear, Tru, I will not let you down.
Yemin ederim, Tru, seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I will not let you down.
Seni yüzüstü bırakmayacağım.
I will not let you down.
Oturmana izin vermeyeceğim.
I will not let you down.
Mahçup olmayacaksınız.
I will not let you down.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I will not let you down. See that you don't.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
- I will not let you down, Master.
- Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım usta.
And I will not let you down
# Bırakmayacağım seni #
I will not let you down
# Bırakmayacağım seni #
I will not let you down Anymore
# Bırakmayacağım seni # # bundan sonra.. / i #
You know, and i ain't afraid of death. But i'm terrified of letting you down... And i will not let you down.
Aslında korktuğum ölmek değil, seni yüzüstü bırakmak ve seni yüzüstü bırakmayacağım.
I will not let you down, sir.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım efendim.
I will not let you down.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Thank you, I will not let you down.
Teşekkür ederim, seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I will not let you down.
Yüzünüzü kara çıkarmayacağım!
I will not let you down.
Sizi utandırmayacağım.
I will not let you down. " Thank you.
"Sizi utandırmayacağım".
I promise you I will not let you down again.
Sana söz veriyorum, seni bir daha hayal kırıklığına uğratmıycam
I will not let you down. Are you...?
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
And I said to him, "I will not let you down, Mr God."
Ve ben de ona, "Sizin umutlarınızı boşa çıkarmayacağım Bay Tanrı" dedim.
I will not let you down.
Yüzünüzü kara çıkartmayacağım.
I will not let you down, Mother.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım anne.
I will not let you down, sir.
Yüzünüzü kara çıkarmam, efendim.
Send me out in the field. I will not let you down.
Beni işin başına getir.Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I will not let you down.
Yüzünü kara çıkartmayacağım.
But I promise you, I swear, if you give me this opportunity, I will not let you down.
Ama size söz veriyorum, yemin ediyorum bana bu fırsatı verirseniz sizi yüz üstü bırakmam.
Whatever it is, I will not let you down. Being a man is about conquering your fears.
Bu her nasıl olacaksa sizi yüzüstü bırakmayacağım.
If you give me this opportunity, I will not let you down.
Bana bu fırsatı verirseniz, sizi hayal kırıklığına uğratmam.
I will not let you down.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmam.
- I will not let you down.
- Hayal kırıklığına uğramayacaksın.
Thank you for this business opportunity. I will not let you down.
Bu iş fırsatı için teşekkürler Hayalkırıklığına uğramayacaksınız.
I will not let you... or Ying down.
Seni veya Ying'i... hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I made a great many sacrifices to get you here Neil and you will not let me down.
Seni burada okutabilmek için ne fedakarlıklar yaptım, Neil. Yüzümü kara çıkaramayacaksın.
For a better tomorrow for all of us. I will try my best not to let you down.
daha iyi bir istikbal için... en iyisini yapacağım!
For Tutatis, let us down. or I will curse you until the tenth generation. Its not our druid.
Tutatis adına, beni buradan kurtarın yoksa 10 kuşak sonrası torunlarınıza kadar lanetlenirsiniz.
I promise we will not let you down.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I have no doubt Pullo will not let you down.
Pullo'nun sizi hayal kırıklığına uğratmayacağına şüphem yok.
Well, I promise we will do our very best, not to let you down.
Söz veriyorum, sizi yolda bırakmamak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
I promise you will not be let down.
Kafanın duşmesine izin vermeyeceğim.
I will try not to let you down this time.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I will not let you walk down that aisle unless you look perfect and beautiful, I promise.
Kusursuz ve güzel görünmediğin sürece düğünde olmana izin vermeyeceğim, söz.
I will not let that come down upon you. I will not.
Sana bunun olmasına izin vermeyeceğim.
I will not, will not, let you down.
Sizi yüzüstü bırakmam. Bırakmayacağım.
I will do my very best not to let you down.
Sizi yüzüstü bırakmamak için elimden geleni yapacağım.