English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I won't be late

I won't be late traduction Turc

203 traduction parallèle
I hope he won't be late.
Umarım geç kalmaz.
I won't be in until late.
Geç saate kadar dönmeyeceğim.
I only hope that I won't be too late.
Umarım çok geç kalmamış olurum.
Well, I'm sorry, monsieur, but the baroness won't be in till late tonight.
Afedersiniz bayım ama barones geç saatlere kadar burada olmayacaktır.
I just called to tell him I won't be home until late tonight... perhaps not at all.
Bu akşam geç geleceğimi söylemek için aramıştım. Belki de hiç gelmeyeceğim.
No, I won't be late, Mother.
Hayır anne, gecikmeyeceğim.
- I'll wait. We won't be late.
Geç kalmayız.
I won't be back till late, till I've finished.
Geç vakitte işim bitmeden dönmem.
NO, I WON'T BE LATE. WHY DON'T YOU STAY HERE AND H UG MY JACKET OR SOMETHING?
Sen yokken aşkım büyüdükçe büyüyecek döndüğünde de...
I won't be late.
Geç kalmam.
I won't be too late.
Çok geç kalmam.
I won't be home till late.
Ben gece geç geleceğim.
I won't be in for dinner, Marcel, and I may be out quite late, in fact.
Akşam yemeğinde yokum Marcel, ve geç dönebilirim.
- Then I won't be late.
O zaman çok geç olmaz.
I won't be late. I'll see you at the airport, Catherine.
Çekil şuradan, taksi bulmam lazım.
Go, so you won't be late. - I won't be.
Yavaşça yoldaşlar, yavaşça.
Yes, so I won't be late.
Evet geç kalmayacağım.
I won't be back late.
Geç kalmam.
I won't be late.
Kalmayacağım.
I won't be late!
Kalmayacağım!
If you ever stop talking, I won't be late!
Çeneni kapatırsan, geç kalmayacağım!
I hope it won't be too late.
Sen ne diyorsun ağam? Göle su gelene kadar kurbağanın gözü çatlar.
I hope they won't be late. My leg of lamb will be overdone.
Umarım daha gecikmezler, yoksa etler fazla pişecek.
Yes, won't I be late for my date?
Evet, randevuma gecikmeyeceğim, değil mi?
Well, I won't be too late.
Fazla geç kalmam.
- Of course. I'd ask Mr. Saunders to post it, but he won't be in until late.
Bay Saunders'tan isteyecektim postalamasını, ama geç gelecek de.
– I won't be late.
- Geç kalmam.
I'll bet Johnny Carson's holding his breath waiting for you to drop out of the sky... but could you tell us where the cemetery is so we won't be late?
Eminim Johnny Carson gökte nefesini tutmuş seni bekliyordur ama bize mezarlığın yerini söyleyebilir misin, gecikmeyelim?
I do hope Frank won't be too late.
Umarım Frank çok gecikmez.
I won't be back until late afternoon.
Öğleden sonraya kadar geri dönemem.
I won't be too late, I'm sure.
Çok gecikmem, tamam mı?
Bye, angel, I won't be home late.
Güle güle meleğim. Geç kalmam.
I brought them personally to make sure they won't be late.
Gecikmemesi için bizzat ben getirdim.
All right, I won't be late
Tamam, geç kalmam.
I won't be out late.
Geç kalmam.
"I won't be late this time."
Bu kez geç kalmayacağım.
I won't be late.
Yedi vapuruyla döneriz.
I WON'T BE LATE. OKAY?
Geç kalmam, tamam mı?
Dad won't be back till late what shall I do?
Babam geç saate kadar gelmeyecek ne yapayım?
I hope you won't be late for your exams.
Umarım sınavlarına geç kalmazsın.
I won't be late again, I promise.
Muhterem Peder tekrar geç kalmayacağım.
I won't be home till late.
Eve geç döneceğim.
- I won't be out too late.
- Çok geç kalmam.
- I won't be too late.
- Çok geç kalmam.
I won't be late. Good.
Gecikmem.
And I know mom says no going out on school nights... but this is like part of school... and I won't be home late, and I just really want to go.
Biliyorum annem okul geceleri dışarı çikmamı istemiyor ama bu okulla ilgili. Geçte kalmayacağım. Lütfen çok gitmek istiyorum.
Every morning, I come to wake you up so you won't be late for school.
Beni Tokyo-2'deki Manda-san'a bağlayın. İç İşleri Bakanı.
All right, I won't be late.
Tamam, gecikmem.
- I'm going to a party. I won't be late.
- Partiye gidiyorum, geç kalmayacağım.
Wonderful, I won't be late today.
Mükemmel, bugün geç kalmayacağım.
I won't be late again.
Bir daha geç kalmayacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]