I won't let you down traduction Turc
457 traduction parallèle
Dear Hans, I know that you won't let me down.
Sevgili Hans, beni aşağıda bırakmayacağını biliyorum.
I won't let you down. Maybe you won't, but you step out of line once... me and the gang will drop you like you were a hot potato.
Uğratmazsın herhalde, ama bir kere sınırı aşarsan, ben ve çete, seninle bozuşuruz.
You've been holding the bag here for four years, and, well, I won't let you down, George.
Burada dört yıldır bekliyorsun. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Ama yine de...
I promise I won't let you down
I promise I won't let you down
I won't let you down.
Seni ekmem.
I won't let you down again.
Seni tekrar üzmeyeceğim.
We'd have won that three-legged race if I hadn't let you down.
Eğer seni düşürmeseydim o üç bacaklı yarışmayı kazanabilirdik.
But I won't let you down this time, I promise.
Fakat bu kez seni hayal kırıklığına uğratmayacağım, söz veriyorum.
- I won't let you down.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağız.
- Oh, Mark, I... I hope I won't let you down.
- Umarım seni hayal kırıklığına uğratmam.
If you'll take a chance, Mr. Ramirez I won't let you down.
Bir denerseniz sizi yüzüstü bırakmam.
- I won't let you down.
- Seni bırakmayacağım.
- I won't ever let you down.
- Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I, Asagoro won't ever let you down.
Ben, Asagoro sizi asla yüzüstü bırakmayacağım.
You let us go down in the car, and we won't kill Schaffer.
Teleferiğe binmemize izin ver, Schaffer'i öldürmeyelim.
Kränzer, I won't let you down.
Bu hayatta çok şey gördük geçirdik.
I won't let you down.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I won't let you down.
Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- I won't let you - Please get down
- İzin vermeyeceğim.
- I won't let you down.
- Seni yarı yolda bırakmayacağım.
- I won't let you down next time.
Gelecek sefer seni yarı yolda bırakmayacağım.
- I won't let you down.
Tamam mı? - Bırakmayacağım.
I won't let you down again.
Sizi bir daha yüzüstü bırakmayacağım.
I work hard and won't let you down
Çok çalışacağım ve senin yüzünü kara çıkarmayacağım. Umarım.
- I won't let you down.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I won't let you down.
Seni utandırmayacağım.
I won't let you down.
Sizi yarı yolda bırakmayacağım.
The SAS have been placed on full alert to intercept you, but I know you won't let me down.
Sizi durdurmak için yerleştirilen SAS komandoları alarm halindeler fakat beni hayal kırıklığına uğratmayacağınızı biliyorum.
I won't let you down tonight
Bu gece yüzünü kara çıkartmayacağım.
I know you won't let me down.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum.
I won't let you down.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I won't let you down.
Sağ olun memur bey.
But I won't let you take me down with you. I want to live. I'm going to live.
- Ama ben yaşamak istiyorum....... ve yaşayacağım...!
I'm at my best. I won't let you down.
Ben en iyi halimdeyim. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I love you. And I won't let you down.
Seni seviyorum hayal kırıklığı yaşatmayacağım.
I won't let you down.
Seni yüzüstü bırakmam.
I won't let you down again.
Seni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I won't let you down, Max.
İntikamını alacağım, Max.
I promise I won't let you down.
Söz veriyorum sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Thank you, Ben. I won't let you down.
Hayal kırıklığına uğratmayacağım seni.
Kid, I won't let you down.
Evlat, sürünmene izin vermeyeceğim.
Captain, I won't let you down.
Komiserim, sizi utandırmayacağım.
I won't let you down, Captain.
- Hayır ben gideceğim. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım, Yüzbaşı.
I won't let you take this family down, understand?
Bu aileyi yıkmana izin vermeyeceğim.
I won't let you down.
Seni yüz üstü bırakmayacağım.
I won't let you and the people of Gotham City down again, Batman.
Seni ve Gotham Şehri'ni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım, Batman.
- I won't let you down.
- Senin yüzünü kara çıkartmayacağım.
I won`t let you down, sir.
Hayak kırıklığına uğramayacaksınız efendim.
I won't let you down!
Sizi yarı yolda bırakmayacağım.
Don't worry, Coach, I won't let you down.
Merak etme koç. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I just want you to know that, uh... I won't let you down.
Ve şunu bilmenizi isterim ki sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.