I would be happy to traduction Turc
587 traduction parallèle
"I would be happy to die sabering Frenchmen as a captain of German uhlans."
"Bir Alman askeri gibi Fransızlara karşı savaşmaktan mutluluk duyarım."
But I would be happy to suffer
Ama acılarım mutlu olurdu
I would be happy to, but what about you?
Bunu seve seve yaparım. Peki ya senin istikbalin ne olacak?
I would be happy to oblige, Lieutenant.
Emrinize memnuniyetle uyardım Teğmen.
I would be happy to tell Your Majesty many things concerning my country if I were sure it would be of interest to you.
Eğer daha önce sizi ilgilendirdiğini düşünmüş olsaydım,... ülkem hakkında daha çok şey anlatırdım, Majesteleri.
You must also understand that anything I can do for you personally I would be happy to do.
Ayrıca bilmelisiniz ki sizin için şahsen yapabileceğim bir şey olursa... yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Princess, I would be happy to have the honor.
Prenses, bana bu şerefi verirseniz çok mutlu olurum.
Of course I would be happy to offer you gentleman Our hospitality for the night.
Sizi bu gece, burada misafir etmekten büyük memnuniyet duyacağım.
I would be happy to grant Lord Yabu's favour.
Efendi Yabu'ya yardım etmekten memnun olurum.
I would be happy to live in warmth and tranquility till the lucid end of my days...
Hayatımın geri kalanını bu sıcak odada huzur içinde geçirmek isterim..
If you would allow me, I would be happy to act as intermediary with Mr. Emerson.
Eğer bana izin verirseniz, Bay Emerson'la size aracılık etmekten memnuniyet duyarım.
Mr. Simmons, I would be happy to if you'll only show me where. Oh.
Bay Simmons, bana nereyi imzalayacağımı gösterirseniz, seve seve yaparım.
Mr. Levinsky, if these proceedings are a burden for the defendant, I would be happy to entertain a request for an adjournment.
Bay Levinsky, eğer bu duruşma davalıya fazla ağır geliyorsa erteleme talebinizi memnuniyetle karşılarım.
- I would be happy to buy it from you.
- Onu menuniyetle satın alabilirim.
I'm Rebecca Howe. And I would be happy to drive you home myself.
Sizi evinize memnuniyetle götürürüm.
With regard to this loss, I think what you should do is to talk if you have something to say. Do not shy we would be happy to listen.
Şu sızıntı konusunda aklında bir şey varsa düşündüklerini çekinmeden söylemelisin Harry.
My mother's dead, but I know it would have... It would have made her happy to be present.
Annem sizlere ömür, ancak biliyorum ki yaşasaydı orada olmak kendisine mutluluk verirdi.
I for one would be happy to.
Bir kereliğine bende mutlu olurum.
I'm sure my husband would be happy to second it.
Eminim kocam bunu onaylamaktan mutluluk duyacaktir.
I know his wife would be happy to learn that.
Karısı bunu duysa sevinirdi herhalde.
I would have been happy to be engaged forever.
Sonsuza değin nişanlı kalmak beni mutlu ederdi.
I would be most happy to be your father's wife and your mother.
Anneniz ve babanızın karısı olmaktan mutluluk duyarım.
If I knew anything, I would be very happy to tell you, but how can I tell you if I don't know?
Bildiğim bir şey olsaydı, size memnuniyetle anlatırdım. Ama bilmiyorsam nasıl anlatabilirim?
If I had somewhere to live, so it could have a home then I would be happy about the baby, too.
Yaşayacak bir evim olsaydı bebeğe ben de sevinirdim.
But I... I am going to die soon, Helene, and it would make me very happy to know that you would not be alone, that you would marry again.
Ama yakında öleceğim ve senin tekrar evlendiğini ve yalnız olmadığını bildiğim için çok mutlu olacağım.
No, but I certainly would be happy to...
- Hayır. - Hayır. Ama bu seni mutlu edecekse...
To be truly happy... I would like my bedroom right here.
Ben mutlu, çok mutlu olmak için, yatak odamı işte burada istiyorum.
We have nothing to offer you but I would be happy if you came inside
Size verebilecek bir şeyimiz yok lakin içeri girme nezaketinde bulunursanız çok memnun olurum.
If any of you would like to give me your views and opinions in private, if you like, I will be happy to include them in my report.
İçinizde görüşlerini benimle paylaşmak isteyen varsa özel olarak raporumda bu görüşlere de memnuniyetle yer veririm.
Yes, he would be so happy to know I'm meeting you.
Sizinle tanıştığımı duymaktan çok mutlu olacak.
I think the y would be happy to accompany the Prior on his last trip.
Muhtemelen Başrahiplerine eşlik etmek isteyeceklerdir.
I would be more than happy to die for you, my lady.
Sizin için ölmekten memnuniyet duyarım, leydim.
Well, see, I would be perfectly happy... to have all my personal things... burned up in a fire... because I don't have anything personal.
Ah, evet, Çok mutlu olurum... bütün kişisel eşyalarımın... ateşte yanmasından... Çünkü kişisel hiçbir şeyim yok.
I would be happy for you to come down to the parlour... where we would be honoured by the graceful presence of yourself, your aunt and my father.
Aşağıya salona gelmeniz bana mutluluk verir.. Bizi babamı ve halanızı, Zarif mevcudiyetiniz onure ederdi.
I'm a surgeon, there are times when I have to cause people pain, so that later on they would be happy.
Ben cerrahım. İnsanlara yardımcı olmak için acı verdiğim anlarda oluyor.
I am grateful that fate lead me to Leningrad. And that in Leningrad there is a street of the same name, a house just like mine and an apartment just like mine. Otherwise I would never be happy.
Roxas / Malatya
I would be happy to do it.
Bundan mutluluk duyarım.
We have been working very hard all night, and I'm happy to be able to tell you thatwe have come up with some draft proposals which would enable you to achieve your desired objectives by the stated dates.
Gece boyunca çok sıkı çalıştık ve belirtmekten mutluluk duyarım ki, belirlenen tarihe icraatı yetiştirebilmeniz için bazı taslaklar hazırlamayı başardık.
If Antoinette would like the marriage annulled, I'd be happy to arrange it.
Antoinette evliliğin iptal edilmesini isterse, seve seve bu işi ayarlarım.
I would be very happy if you could introduce me to her before you introduce her to the public.
Onu, başkalarıyla tanıştırmadan önce, benimle tanıştırırsanız çok mutlu olurum.
Well, yes. If he would like to explain to me... why he wants the child, I'd be happy to listen.
Eğer bana niçin çocuğu istediğini açıklayacaksa... dinlemekten memnuniyet duyarım.
Now, I would be very happy to...
Şimdi, bu genci kendi başıma...
I'll tell you, I would be happy to teach you how to do it.
İnan bana sana da öğretmekten büyük zevk duyarım.
I would be very happy to help in whatever way I can.
Elimden gelen her yardımı yapmaktan mutluluk duyarım.
If you know of anything that you would like sent over from London... I will be most happy to see to it for you.
Londra'dan istediğiniz herhangi bir şey olursa... bunu sizin için temin etmek beni çok mutlu edecektir.
I would be happy and proud to lead this mission, sir!
Bu görevi yönetmekten gurur duyacağımdan emin olabilirsiniz.
I'm sure my father would be happy to marry him off... as Mrs. Olsen's plaything.
Eminim baban, Bayan Olsen'ın oyuncağı olarak onunla evlenmekten zevk duyacaktır.
Yes, I have the feeling that everyone would be very happy to see me sign.
Evet, beni imzalarken gormek herkesi memnun edecektir, hissine kapilmaktayim
I'd be happy to teach you. It would be my pleasure.
Sana öğretmek beni mutlu eder.
She has every right to be there, she's helped us spot crime... and I for one would be, uh, very happy if she continued to stay there.
Orada bulunmaya hakkı var. Suçluları tespit etmemize yardım ediyor. Ben şahsen orada bulunmasından memnunum.
You � re going to quit too, and were going to get fake drivers licenses, and get one of those camper trailer things, and at night you will be driving, and I would be inside making dinner, and when you come home, we'll be so happy to see that were alive, that
Sende bırakacaksın, ve gidip sahte ehliyetlerden alacağız, sonra kamp karavanlarından bir tane alacağız, gece sen kullanacaksın, ve bende evde yemek hazırlayacağım, ve sen eve geldiğinde, hala hayatta olduğumuzu gördüğümüz için mutlu olacağız.