Iceman traduction Turc
287 traduction parallèle
If you were an innocent housewife with nothing to hide but the iceman, you'd never let me in here.
Saklayacak yanlış bir şeyi olmayan masum bir ev hanımı olsaydın içeri girmeme hayatta izin vermezdin.
Iceman?
Dondurmacı mı yoksa?
So much for our version of The Iceman Cometh.
'Buz adam Geliyor'öyküsü hakkında bu kadar. Son sözü söylemek için birazdan döneceğim.
I was afraid you were strictly an iceman.
Ben de buzcu olmandan korkuyordum.
- Hi, Iceman.
- Selam, Buz Adam.
Hi there, Iceman!
Selam, Buz Adam!
I saw him in The Iceman Cometh at Circle in the Square.
Onu "Buzadam Geliyor" oyununda izlemiştim.
- Beanie! The iceman returns again!
Buz adam dönüyor.
George Wolf, the Iceman.
George Wolf, Buz Adam.
They call him in the newspapers the Iceman... because he sits chilly on a horse.
Gazeteler Buz Adam derdi ona çünkü atın üzerinde soğuk soğuk otururdu.
Here comes the Iceman!
İşte Buz Adam geliyor!
No, Mr. Bishop is rehearsing The Iceman Cometh for Broadway.
Degil, Bay Bishop Broadway için Buzcu provasinda.
He's rehearsing The Iceman Cometh for Broadway.
Bay Bishop Broadway için Buzcu provasinda.
Terry Bishop's doing Iceman.
Terry Bishop Buzcu'yu oynuyormus.
That qualifies him to ruin Iceman?
Bu ona Buzcu'yu rezil etme hakkini mi verir?
The Iceman cometh.
Iceman geliyor. Haydi dışarı.
- I want one of the iceman.
- Iceman olanlardan istiyorum.
He is an iceman.
O soğukkanlı bir katil.
Iceman.
İşte o. Iceman.
At least Viper got lceman before he got us.
En azından Viper, bizden önce Iceman'i haklamış.
- Iceman, what's your position?
- Iceman, konumun nedir?
Let's welcome the incredible iceman, who slices his enemies limb from limb... into quivering, bloody sushi...
İnanılmaz buz adama hoş geldin diyelim. Düşmanlarını lime lime doğrayıp..... onları kanlı birer suşi haline getiren..... Profesör Buz Adam!
- The Iceman wins again.
- Buz adam yine kazandı.
The Iceman's finally melting.
Buz adam sonunda erimeye başladı.
- I'm Whiz, this is the Iceman.
- I'm Whiz, bu da Iceman.
Iceman is a generous guy.
Buzadam, cömert adamdır.
- The Iceman, right?
Buzadam, doğru mu?
Every case that you can't solve you pin on the Iceman.
Çözemediğin her soruşturmayı Buzadam'la ilişkilendiriyorsun.
There is no Iceman.
Buzadam diye biri yok.
- Unless I find the Iceman.
- Buzadam'ı bulamazsam.
There's a drug dealer called the Iceman.
Buzadam denen, bir uyuşturucu tüccarı var.
You tell me why the Iceman wants you dead, you'll get your money.
Kuralı biliyorsun. Buzadam'ın neden seni öldürmek istediğini söyle, paranı al.
The Iceman has been busy.
Buzadam bayağı meşgulmüş.
The Iceman bought your house.
Buzadam, evini satın aldı.
Me and Ganz took half a million dollars from the Iceman.
Ben ve Ganz, yarım milyon dolar yürüttük Buzadam'dan.
- Why would the Iceman hire him?
- Peki, Buzadam neden onu kiralasın?
If the Iceman gets you, we won't even find your body.
Ne töreni, Buzadam, seni ele geçirirse, cesedini bile bulamayız.
A small-time dealer named Burroughs, he was recruited by the Iceman.
Küçük çaplı tüccar, adı Burroughs, Buzadam tarafından güçlendiriliyor.
I've been chasing the Iceman for years.
Yıllardır Buzadam'ı kovalıyorum.
- Jack, the Iceman is a cop.
- Jack, Buzadam bir polis.
The Iceman shows up first.
Buzadam daha önce davrandı.
You know why the Iceman wants to kill me?
Buzadam neden beni öldürmek istiyor dersin?
That is probably the Iceman.
O kişi, muhtemelen Buzadam'dır.
Ever since I started looking for the Iceman.
Buzadam'ı aramaya başladığım, ilk günden beri.
- That's got to be the Iceman.
- Bu, Buzadam olmalı, sen söylemiştin.
- That's got to be the Iceman.
- Bu adamın, Buzadam olması gerek.
- Iceman whacked out Price.
- Buzadam, Price'dan bıkmıştı.
We're gonna get Hammond, and the cop and the Iceman.
Hammond'ı bulacağız, polisi de ve Buzadam'ı da.
That guy ain't the Iceman.
Bu herif Buzadam değil.
That's the Iceman!
Bu, o! Bu, Buzadam!
All I want is the Iceman.
Tek istediğim Buzadam.