Icon traduction Turc
549 traduction parallèle
"Let me have this little icon as a momento..."
"Bu küçük ikonu hatıra olarak saklamama izin verebilir misin..."
Excuse me, where are you taking your icon?
Affedersiniz, ikonu nereye götürüyorsunuz?
I had seen these ladies before always with their little icon.
Bu bayanları daha önce de ellerindeki ikonla görmüştüm.
You mean, the old icon?
- O yaşlı abide mi?
Yes, the moment I showed him the icon.
Evet, ikonu gösterdiğim an.
The ancient words on the icon explain exactly what must be done.
İkon üzerindeki eskiçağ kelimeleri yapılması gerekeni açıklıyor.
The inscription on the icon indicates the only way.
İkon üzerindeki yazıt tek yolu gösteriyor.
I considered you the wild great male icon, you monster!
Seni yıkılmaz erkek örneği olarak görüyordum.
I wasted a week on an icon once.
Bir keresinde, bir ikon için bir hafta harcamıştım.
For three years I was cleaning brushes for Danil before he let me touch an icon.
Üç yıldır Danil için çalıları temizliyorum bana, bir ikona dokunmama izin vermeden önce.
Don't grieve dear, you still can return him, gather all his rests, gather all his rests, bring them to Kyiv, to the miracle working icon of the Theotokos.
Kocanın kalıntılarını topla ve onları Kiev'e önce.. Kutsal Bakire'nin mücize simgesine götür.
That icon weeps day and night long, and when you asperse the rests and when you asperse the rests with those burning tears your Petro will be back to life, he will.
Bu simge gece ve gündüz terler, terlemeli. Bu yanan gözyaşlarını.. Petro'nun küllerine serpersen, o yeniden doğacak..
Icon painter!
Ressam!
I want you to swear on this icon.
Bu kutsal resim üzerine yemin etmeni istiyorum.
By the way, i've acquired a wonderful icon.
Bu arada, harika bir ikon buldum.
And then I must restore the icon inside.
Sonra içindeki ikonları onarmam lazım.
This morning, at exactly 5 : 18 a. m here at ICON's Institute for Data Analysis we installed the final module on the artificial intelligence system which we call Proteus Four.
Bu sabah saat 5 : 18'de ICON Veri Analizi Enstitüsü'nde Proteus Dört adı verdiğimiz yapay zeka sisteminin son modülünü yerleştirdik.
End of notes for the next meeting of the ICON executive committee.
ICON yönetim kurulu toplantısının notları bitti.
You and your pompous ICON buddies inside that mountainside.
Dağ yamacındaki sen ve ICON dostların.
ICON is testing the wind.
ICON rüzgarı deniyor.
Proteus, you're gonna get many requests from me, from my colleagues, scientists, foreign governments from ICON, the company for which we both work.
Proteus, benden, çalışma arkadaşlarımdan bilim adamlarından, yabancı hükümetlerden, ikimizin de çalıştığı ICON'dan çeşitli istekler olacak.
So ICON's miracle leukemia drug will now enter full-scale tests on human sufferers.
ICON'un yeni kan kanseri tedavisi insanlar üzerinde denenmeye başlanacak.
You know, everything she has in here is either an icon, a samovar or broken.
Biliyor musun, buradaki her şey ya bir ikon ya antika ya da bozuk.
Above the altar, you can admire the Madonna of Nicopeia the renowned and highly venerated icon which was brought here from Constantinople in 1204.
Sunağın üzerinde, hayranlık veren Nikope Meryemini görebilirsiniz ünlü ve saygı uyandıran bir ikona 1204'te Konstantinopol'den buraya getirildi.
Next thing I knew, we were in her bedroom, underneath a Russian icon, and her husband came home and found us.
Daha sonra yatakta bulduk kendimizi, tepemizde de bir Ortodoks ikonu. Kadının kocası erken dönünce bastı bizi.
... photo as icon on the wall and I'll do it again!
Onun bir resmini ibret olsun diye duvarıma asmıştım ve yine asacağım.
The pearls with the icon have been stolen.
İkona'nın incileri çalınmış.
I didnt know you could do that with an icon.
Bir simge ile bunu yapabilir ben bilmiyorum.
Fleischman, in Russia, this man is an icon.
Bu adam Rusya'da bir efsane.
They're ready to bond with you, the icon of the future.
Kendilerini sana adamaya hazırlar, geleceğin kahramanına.
And a dashboard icon.
Ve bir otomobil süsü.
Look! Touch the area of the screen displaying the appropriate icon.
Bunun için, ekrandaki ilgili ikona dokunmanız yeterli.
There's this gallery in Venice and I showed them my work, the Icon series.
Venedik'te bir galeri var. Çalışmalarımı onlara gösterdim.
The icon of our destruction.
Yıkımın resmi.
And within the heart of each... lies the icon of our destruction.
Ve kalbinin içindeki her bir... yalan yıkımımızın resmi olacak.
However, the Taqua Tribe of Nagor sees it as an icon of hearth and home.
fakat Nagor'un Taque kabilesi onu ev ve yurt sembolü olarak görüyor.
My mother was an icon painter from Dahkur Province.
Annem, Dahkur ilinden bir ikon ressamıydı.
And probably selected every icon himself.
Ne tür bir yanlış yaptı ki? Muhtemelen her ikonayı da kendi seçmişti.
I mean, I always feel this pressure of being... a strong and independent icon of womanhood... and not making it look like... my whole life is revolving around some guy.
Yani, hep kadınlığın güçlü ve.. .. bağımsız bir sembolü olup.. .. hayatım bir adam çevresinde..
Looks like a goddamn religious icon.
Lanet bir dini tabloya benziyor sanki!
Is that a little icon?
Şu ufak bir ikon mu?
It's hard to work for someone who's a religious icon.
Dini simgesi olan biriyle çalışmak çok zordur.
I hope I don't offend your beliefs but I don't see myself as an icon, religious or otherwise.
Umarım inançlarını rencide etmiyorumdur ama,... kendimi dini simge veya başka bir şeyin simgesi olarak görmüyorum.
I am on a quest- - a quest for the most revered icon in Klingon history.
Bir arayışa çıktım tüm Klingon tarihinin en çok saygı duyulan nesnesinin peşine düştüm.
An icon that predates the Klingon Empire.
Klingon İmparatorluğundan bile eski bir simge.
An icon more sacred than the Torch of G'boj...
G'boj'un Meşalesinden daha kutsal bir simge...
A pseudo-religious icon from the 12th century.
12. yüzyıldan dini bir ikon.
Mickey's an icon.
Mickey? Mickey bir ikondur.
Take her back, spin a crit, dip a urine and do an ICON.
Arkaya götür. Hematokrit, idrar kan testi ve lCON.
This icon.
Bu aziz resmi.
My grandmother gave me this icon.
Büyükannem bana bu ikonu verdi.