Identify traduction Turc
5,367 traduction parallèle
Starting, Ms. Goldmark, with why you didn't identify yourself when you made that 911 call from the pay phone.
Bayan Goldmark'ın ankesörlü telefondan 911'i arayıp neden kimliğini gizlediği ile başlayalım.
We need to identify their new location, so get ready.
Yeni yerlerini belirlememiz gerek, hazır olun.
It's designed to identify emotional and psychological stability.
Bu test duygusal ve psikolojik istikrarı tanımlamak için tasarlandı.
I was able to identify another male bleeder in the house, but he only matched one sample, JF-13.
Başka bir erkek kurban daha buldum. Ama sadece bir örnekle eşleşti, JF-13.
Left a trail for us to follow so he could see us, identify us.
Takip etmemiz için bize ipucu bıraktı, böylece bizi görebilirdi, bizi teşhis edebilirdi.
If you see anyone make sure you identify them as the enemy before you shoot.
Birini görürseniz ateş etmeden önce onların düşman olduğuna kesin emin olun.
We can identify and locate any telekinetic or telepathic emanation anywhere.
Telekinetik olayların kime ait olduğunu ve nereden geldiğini veya telepatik dalgaların oluştuğu yerleri bulabiliriz.
That's just a way to identify the real buyers and then get them up to our suite.
Bu sadece gerçek alıcıları tespit edip detay için süitimize çıkartmanın bir yolu.
I think you're wearing the mask so that I can't identify you later.
Sonradan seni teşhis etmeyeyim diye o maskeyi takıyorsun. Bana iyi vatandaşlık nutku çekebilirsin.
Identify yourself.
Kendini tanıt.
I yell, "Halt and identify yourself".
"Dur ve kendini tanıt" diye bağıracağız.
Halt and identify yourself!
Dur ve kendini tanıt!
This clinical trial is to identify certain aspects of the procedure.
Bu klinik deney yapılan işleme karşı bir bakış açısı belirlememizi sağlıyor.
But based on Carter's description, I was able to identify which 15th-floor window that Logan entered through.
Ama Carter'ın tarif etmesine göre, Logan'ın 15. katta hangi ofise girdiğini bulabildik.
They'll search for evidence which might help identify additional parties.
Başka kişilerin varlığını tespit etmek için kanıt arayacaklar.
I'm talking about the algorithm that Jonathan developed to identify companies ripe for takeover.
Satın alma zamanları gelmiş şirketleri bulan algoritmadan bahsediyorum.
If I can identify the trigger, maybe...
Eğer tetikleyen şeyi tanımlayabilirsem, belki...
So I could identify the missile.
Böylece füzeyi tespit edebilirim.
Identify yourself and state your purpose.
Kendinizi tanıtın ve amacınızı bildirin.
Identify yourself.
Kendinizi tanıtın.
"devastating to their loved ones, " and leaving the victim unable to identify the attack " or the attacker.
Sevdiklerini harap ettikleri gibi kurbanı saldırıyı ya da saldırganı da teşhis edemeyecek durumda bırakıyorlar.
THAT WE WERE ABLE TO IDENTIFY A MAN NAMED TED DUXBURY.
Ted Duxbury isimli adamı teşhis edebildik.
Can you identify these documents for the court?
Mahkemeye bu belgelerin ne olduğunu açıklar mısınız?
I'll add that to the ever-growing list of murder weapons which we cannot identify.
... tanımlayamadığımız cinayet silahı listesine eklerim.
Well, I built this baby to bombard them with electrons so I could identify them, which I have.
Bu bebeği onları elektron bombasına tutsun diye yaptım böylece bendekinin hangisi olduğunu teşhis edebildim.
Yes. We can identify the victim without a reconstruction.
Yapılandırma olmadan maktulü teşhis edebiliriz.
Unknown caller, by failing to identify yourself, you are conducting an illegal radio transmission.
Kimliği tanımlanamayan arayıcı şu anda illegal bir radyo yayını yapıyorsunuz.
I can't identify with anyone who would trample on their own kids to survive.
Ama bu hayatta kalmak için kendi çocuklarını bırakıp kaçmakla aynı şey değil.
They couldn't identify any of the other customers as the man they saw at the auto shop or sports bar.
Oto mağazası ve spor barında gördükleriyle diğer müşterileri teşhis edemediler.
None of the coffee shop employees can identify the fifth woman in line.
Kahvecideki çalışanların hiçbiri sıradaki beşinci kadını teşhis edemedi.
I heard the drones lost the ability to identify friendlies.
Dronların dostları teşhis etme yeteneğini kaybettiğini duydum.
I'll swab the wounds- - maybe there's some trace that can help us identify a weapon.
Yaralardan örnek alayım. Belki silaha dair kanıt bulabiliriz.
I have not been able to find any particulates that identify who these guys are.
- Bu adamları teşhis etmeye yarayabilecek hiçbir şey bulamadım.
Um... You need to identify the twin with the best prognosis.
En iyi yaklaşımı uygulamak için ikizleri tanımanız gerekir.
It's broken. Next time identify yourself.
- Bir dahakine kimliğini bildirirsin.
He hadn't managed to identify the mole, but...
Köstebeğin kimliğini tespit edemedi ama...
No, it's impossible to identify those contributing markers.
Katkıda bulunan işaretçileri bulman imkansız.
I mean we can identify breakouts in utero.
Patlakları ana rahmindeyken teşhis edebiliriz.
So let's be sure we identify him, you know, right.
Önce bir adamı düzgün tanımlayalım.
Let's look around and identify them.
Bakıp bulmaya çalışalım.
I've just had a conversation with someone I'm only allowed to identify as a senior member of ACN.
ACN'in üst düzey bir üyesi demekten başka bilgi veremeyeceğim biriyle konuştum.
There's got to be a way to identify her.
Onu bulmak için bir yol olmalı
From debris left in the road, we're confident that we will be able to identify the make and model and colour of that second vehicle.
Yolun üzerindeki izlere ve artıklara baktığımızda ikinci aracın markasını, modelini ve rengini tespit edebileceğimizi düşünüyoruz.
Identify the gold diggers.
Servet avcılarını saptayın.
I'll release you as soon as you identify yourself. Let's get it over with.
Adını söyler söylemez salacağım seni, hadi uğraştırma beni.
We didn't identify ourselves at the police station.
Karakolda kimliklerimizi açığa çıkarmadık.
- We need you to come and identify it.
- Bizimle gelmen ve açıklaman lazım.
Can you identify any of these men?
Bu adamlardan herhangi birini tanıdın mı?
You need to identify the key objective of the work.
- Mesele işse varmak istediğin hedefi bir an önce belirlemelisin.
- They couldn't identify the beast,
Hayvanın durumunu açıklayamamışlar...
- Identify your badge number.
- Rozet numaranızı söyleyin.