If that's the way you want it traduction Turc
135 traduction parallèle
But if that's the way you want it...
Ama istediğiniz böyleyse...
If that's the way you want it, I give you leave now - all of you - to talk it over again.
Siz böyle istiyorsanız, çıkın ve bir daha konuşun.
Well, if that's the way you want it.
Pekala, madem öyle istiyorsun.
If that's the way you want it.
Sen nasıl istersen.
No, Joe. Of course, I hate to see you go back to the road but if that's the way you want it I'm with you around every curve.
Elbette yollara dönmen hiç hoşuma gitmiyor ama böyle istiyorsan her virajda yanındayım.
If that's the way you want it, Mr. Creighton.
Eğer istediğiniz buysa, Bay Creighton.
All right, John, if that's the way you want it.
Pekala John, istediğin eğer buysa.
I'll tell him, Jenny, if that's the way you really want it.
Söylerim Jenny. Gerçekten istediğin buysa.
- If that's the way you want it -
- Eh, öyle olsun.
If that's the way you want it... when I finish here tonight, we'll wash up for good.
Madem öyle istiyorsun... bu gece işim bitince buraya bir daha ayak basmayız.
Of course, if that's the way you want it. ─ That's the way I want it.
İstediğim bu!
Okay, if that's the way you want it.
Pekala, eğer istediğin şey buysa.
All right, Colonel, if that's the way you want it.
Pekala, Albay, istediğin buysa, öyle olsun.
- If that's the way you want it.
- Sen bu şekilde olmasını istiyorsan.
If that's the way you want it, I'll... I'll set the drill.
Öyle olmasını istiyorsan sondaj makinesini kurarım.
All right, if that's the way you want it.
Tamam, nasıl istersen.
Ok, if that's the way you want it.
Peki, istediğin buysa.
All right, if that's the way you want it, I'll ride with you.
Tamam, eğer sen buysan seninle geliyorum.
Okay then, if that's the way you want it.
tamam o zaman, eğer istediğin buysa.
That's all you're worried about. If that's the way you want it, that's the way it's going to be.
Eğer böyle olmasını istiyorsan, böyle olacaktır.
IF THAT'S THE WAY YOU WANT IT.
- Aynen öyle.
I mean, if that's the way you want it.
Yani, madem öyle istiyorsun.
- OK, if that's the way you want it.
- İstediği buysa.
That's all right with me, if that's the way you want it.
Öyle istiyorsan, bana uyar.
If that's the way you want it.
Madem öyle diyorsun.
Okay, if that's the way you want it.
Tamam, nasıl istersen!
If that's the way you want it.
Böyle olmasını istiyorsan.
If that's the way you want it, don't say I haven't warned you.
Sen kaşındın... Seni uyarmadığımı söyleme.
If that's the way you want it.
Eğer istediğin usul böyleyse.
Well, if that's the way you want it.
Öyle olmasını istiyorsanız.
If that's the way you want it, Mr McLintock.
Eğer bir mahsuru yoksa Bay McLintock.
If that's the way you want it.
Madem öyle olsun istiyorsun.
If I want to kill you and I can only do it by putting a bomb in a restaurant... then that's the way I'll kill you...
Eğer seni öldürmek istesem, bunu gittiğin restorana bomba koyarak yapabilirim... Bu şekilde biter.
If that's the way you want it.
Nasıl isterseniz.
I'll search your corpse if that's the way you want it.
Eğer istediğin buysa, cesedinde ararım.
If that's the way you want to play it, then.
Öyle olmasını istiyorsanız, öyle olsun.
If that's the way you want it.
Eğer dileğiniz buysa.
If that's the way you want it, then it's fine with me!
Madem öyle istiyorsun, bana göre hava hoş!
If that's the way you want it.
Eğer istersen neden olmasın.
IF THAT'S THE WAY YOU WANT IT!
Sen nasıl istersen.
All right, if that's the way you want it.
Tamam o zaman, eğer istediğin buysa öyle olsun.
If that's the way you want it...
Eğer istediğin buysa öyle olsun.
If that's the way you want it.
İstediğin buysa.
If that's the way you want it.
Eğer sen öyle istiyorsan.
If that's the way we want it, you can get along without me.
Eğer bu şekilde istiyorsak, ben olmadan da idare edersin.
If that's the way you want it.
Madem bu kadar istiyorsunuz...
Well, if that's the way you want it.
Madem öyle istiyorsun.
If that's the way you want it, friend.
Eğer istediğin buysa dostum.
If that's the way you want it, you've got it.
Eğer istediğiniz bu ise, istediğinizi alacaksınız.
Yeah, if that's the way you want it, yes I am.
Böyle istiyorsan, evet.
If that's the way you want it.
Eğer böyle olmasını istiyorsan.