If you're done traduction Turc
701 traduction parallèle
You should just get going now if you're done with us here.
Yapacak işlerin varsa git.
Yes, looks as if you're done for, Lopez.
İşin bitti gibi görünüyor, Lopez.
Colonel Carrington told him if you didn't get ammunition to Fort Piney, they're done for.
Albay Carrington ona, eğer siz Fort Piney'e cephane yollamazsınız mahvolacaklarını söylemiş.
If they get you now, you're done for.
Şimdi yakalanırsan, işin bitik.
I ought to be getting back on the job. if you're done with me for now, I'd better go.
İşe dönmem gerekiyor. Benimle işiniz bittiyse gitsem iyi olur.
Here. You haven't told me if you're remaining here after the job's done.
Bu iş bitince, burada kalıp kalmayacağını söylemedin.
If you're human, if you're a friend... you couldn't have done that.
Eğer bir insansan, bir arkadaşsan bunu yapmamalıydın.
Heberge, if you're done with your work... I'll find something else for you to do.
Heberge, eğer ödevini bitirdiysen yapman için başka şeyler vereceğim.
If that man recognizes you, we're done for.
O adam seni tanırsa yanarız.
If you're done, we'd better move.
Bitirdiyseniz, çıkalım artık.
But if you're, with the slightest chance, suggesting that Piper here might have done it, would he have left his checkbook there to lead you here, Sergeant?
Fakat eğer siz, en küçük bir olasılıkla, bunu Piper'ın yapmış olabileceğini ima ediyorsanız, sizi buraya getirecek çek defterini bırakır mıydı, Çavuş?
If you don't we're done for, all of us.
Öğrenmezsen, biteriz, hepimiz.
If you squirt me, you're done for!
Beni elindekiyle yıkamaya çalışmayacaksın, değil mi?
But if I've done everything you're accusing me,
Ama yaptığım bir şey için beni suçluyorsunuz,
If you're done talking crap now, may I say a word?
Bittiyse bir şey söyleyebilir miyim?
Mind if I wait until you're done?
İşiniz bitene kadar ben burada bekliyorum.
If you're done, Boka, just throw him down!
Boka, işini bitirdiysen yolla aşağı!
If I say you and I are done, we're done.
Eğer sen ile ben ayrıldık diyorsam, ayrıldık.
If you ate any of that stuff, we're both done for.
Eğer o şeyden biraz yemişsen başımız belada demektir.
If you're led by political motives it could be done.
Politik sebepleri bırakırsak... olabilir.
It couldn't be done if you're only half-hearted
Gönülden hissetmiyorsan, bu işi yapamazsın.
If you want to get anything done in this country you've got to complain... till you're blue in the mouth.
Bu ülkede bir şeyin yapılmasını istiyorsan, çirkefleşene kadar şikâyet etmen gerekiyor.
If you're going to do it, do it and be done with it!
Tanrı aşkına, ne yapacaksanız hemen yapın.
It's never welcome, but if you've done all you can do and it's your best in a way, I guess, you're ready for him.
Gelmesi hiçistenmez ama yapabileceğiniz her şeyi yapmışsanız elinizden gelen buysa bir bakıma ölüme hazırsınız demektir.
By the way, it could be done this night if you're ready.
Eğer hazırsan, bu gece bu işi bitirebiliriz.
If you're done socializing, we have work to do.
Yeterince dostluk kurduysan, işimize bakalım.
If you lose the courage, you need to work off your emotions otherwise you're done for.
Belki bu daha da kötü yapar her şeyi. Kendini kötü hissettiğinde tekrar ayağa kalkacak gücü bulmalısın yoksa her şey biter.
But if the cop ever discovers the truth, we're done for, you hear?
Eğer polis gerçeği öğrenirse işte o zaman biteriz. Anladın mı?
When you're three... I'll give you a drum... and if you want to stop growing... I'll show you how it's done.
Üç yaşına geldiğinde,... sana bir trampet vereceğim,... ve eğer büyümek istemezsen,... sana nasıl yapıldığını göstereceğim.
If you're done, ask Lian Hua to bring out the antidote
Lian Hua söyle, panzehiri versin hemen!
If you're done, Fran, thanks a lot.
Bitirdiysen, Fran, çok sağ ol.
If that occurs while you're here, you might like to go to see how it's done.
Eğer siz buradayken gerçekleşirse bunu görmenizi isterim.
If you're done with the files, get out.
Eğer dosyalarla işin bittiyse, defol.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
now, if you're done, i'm very tired.
Buna inanmalısın.
Well, if now's not convenient for you, how about when you're done?
Şuan uygun değilsen, işin bittiğinde ne dersin?
If you're done helping Elsie, maybe you can turn out the horse for me.
Eğer yardım etmeyeceksen atı benim yerime dışarya çıkarabilir misin?
So you're saying, if I hadn't done whatever it is that I did...
Belki. Yani senin söylediğin, artık ne yaptıysam, yapmamış olsaydım...
Mayor, could you come check these ribs and tell me if they're done?
Başkan, bu pirzololar oldu mu, bakabilir misin?
Well, gee, if you're done sifting through your Playboys.
Evet, Playboylarını... karıştırmayı bitirdiysen iyi olur.
Listen, if you're done, we could spend the afternoon together.
Dinle, işin bittiyse, öğleden sonrayı beraber geçirebiliriz.
If you just left us alone, the work could get done, but no, you're so damn invasive that no one can concentrate around here.
Bizi rahat bıraksaydın işler yürürdü. Ama öyle saldırgansın ki kimse işine yoğunlaşamıyor.
If you're done, I'm going back downstairs.
Bittiyse, ben tekrar aşağı iniyorum.
It would be nice, if you were going to use the cream to put it back when you're done.
Çok hoş olurdu, kremayla işin bittikten sonra... onu tekrar buzdolabına koyarsan.
You're always wondering if there's something else you should have done. Something you missed.
Yapabileceğiniz başka bir şey var mıydı diye merak edersiniz gözden kaçırdığınız bir şey.
If you think I'm gonna keep score on who's done what to who, you're very fucking wrong!
Kimin kime ne yaptığının hesabını yapacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun!
If you're done, can I go now?
Bitirdiysen gidebilir miyim?
How do I know if I tell you what you need to know that you're gonna do what the fuck i need to get done.
Sana istediğin şeyi söyledikten sonra... benim istediklerimi yapacağını nereden bileyim?
By God, MacGregor, if there's any killing to be done, you're the first.
Tanrım MacGregor, burada biri ölecekse, önce sen ölürsün.
I'm done, but if you just fucking go near that girl, if you fuckin'go near her, if she fuckin'stubs her toe and you're in the same zip code as her,
Bu iş bitti. Ama onun yanına yaklaşacak olursan, o kıza bir daha yaklaşırsan eğer ayak parmağını çarparsa ve sen de aynı yerde bulunursan senin peşine düşerim dostum!
If you're done scaring my customers away I'd like to open the bar.
Müşterilerimi korkutup kaçırmayı bitirdiyseniz barımı açmak istiyorum.
if you're happy and you know it 31
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28