English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / If you don't leave

If you don't leave traduction Turc

1,043 traduction parallèle
If you don't leave I'll give it all to you.
Gitmezsen hepsini sana veririm.
You can leave any time if you don't like it.
Eğer hoşlanmadıysan istediğin zaman vazgeçebilirsin.
If you don't, you'll see no reason to leave here.
İnanmıyorsanız, burada kalmanıza da gerek yok.
If you are so anxious to help me, why don't you leave me alone?
Madem yardım etmeye bu kadar isteklisin, beni rahat bıraksana?
If you don't promise to behave yourself I'll ask you to leave.
Doğru düzgün davranacağına söz vermezsen gitmen gerekecek.
I'm on a mission, and if I don't leave here alive, you know what'll happen to you.
Bir görevdeyim, - Beni burada sağ bırakmazsanız eğer, size ne olacağını biliyoruz
If you don't leave this car immediately, I shall personally feed you to the bear.
Derhal arabadan inmezseniz, sizi ellerimle o ayıya yem ederim.
I don't want to know who you are but if you leave you'll be arrested and so will I and my staff.
Kim olduğunuzu bilmek istemiyorum ama ama çıkarsanız tutuklanacaksınız. Ben ve benim ekibim de tabii..
If you leave me, I'II... Don't go.
Dinle beni James, eğer gidersen...
Tigilinus, if you don't leave me alone you will be sent to feed the lions!
Tigilinus, peşimden düşmezsen seni aslanlara yem yaparım!
Don't be sure that if you'd ever said, "Leave leave, leave now." Because I wouldn't get it.
Çünkü alamam.
You'd better leave if you don't join me.
Benimle gelmeyeceksen, sen de ayrılsan iyi edersin.
If you want to leave, I don't mind.
Eğer ayrılmak istiyorsan, sen bilirsin.
If you've something to give, don't leave me with nothing.
Eğer verecek bir şeyiniz yoksa, bendekileri de almayın. Ayaklarım buz kesiyor.
Mr. Spock, if you don't receive a message from me within the hour, leave the vicinity at once, no turning back.
Bir saat içinde benden mesaj almazsanız hemen ayrılın.
If you leave me again, that means you don't love me anymore.
Hey Bıçak! Nereye gidiyorsun?
So why don't we just leave it for now and if you still feel the same way when you come home I won't fight you.
Neden şimdilik böyle bırakmıyoruz? Eve döndüğünde hala böyle hissedersen direnmeyeceğim.
If you hate it that much, why don't you leave?
Bu kadar nefret ediyorsan niçin terk etmiyorsun?
He'll die if you don't leave his body soon.
Vücudunu terk etmezsen ölecek.
If you don't want to continue, please leave.
Eğer devam etmek istemiyorsanız burayı terkedebilirsiniz.
If you don't leave at once you won't live
Şimdi gitmezseniz şansınızı kaybedersiniz
Next time they'll be serious, if you don't leave Tara immediately.
Tara'yı derhal terk etmezsen, ciddi olacaklar.
And if you don't go with me, I'll have to leave you here.
Eğer benimle gelmek istemiyorsan, seni burada bırakırım.
Be angry with me if you like as long as you don't leave me.
Benden ayrılmadığın sürece istersen bana kızgın ol.
Don't forget to turn off the electricity if you go away, and leave the keys with the porter.
Dışarı çıkarsan ışıkları kapatmayı unutma anahtarları da kapıcıya bırak.
And if you don't like it, you can always leave.
Beğenmiyorsan gidersin.
I don't know for sure if Ba Jiao... will leave her father to go along with you
Bayan Jiao'yu düşünüyormusun babasını'da düşünmelisin, zavallı adam.
If you don't leave today... you will be in big trouble
Bugün burdan gitmezsen... kıyametini göreceksin!
If you don't leave immediately, I shall call the concierge.
Buradan hemen gitmezseniz resepsiyonu arayacağım.
If you don't come, we'll leave your bags here!
Gelmezsen, valizlerini buraya bırakacağız!
If you leave now, don't bother to come again
Eğer gidersen, sakın bir daha gelme
If you don't lead, you don't leave.
Eğer yapmazsan gidemezsin.
I don't care if you leave this second.
Şu an çekip gitmen umurumda bile değil.
If I don't come back to get ya, you wait a long time, and then you leave by yourself.
Eğer seni almaya gelmezsem bir süre bekledikten sonra kendin çık ve git.
Okay, now if I don't come back, you leave by yourself and you go to your mother's house.
Tamam, eğer ben gelmezsem kendin çıkıp, annenin evine gideceksin.
If you don't stop this drinking, I'm gonna leave you.
Ne? Seni terk edeceğim. Gerçekten böyle demek istiyorum.
I don't mind talking, but if you go on like that, I'd rather leave.
Konuşmamızda mahsur yok ama böyle devam edersen gideceğim.
But if you don't feel right, leave.
Rahatsız olursan, gideriz.
If you don't like things, leave.
İstemiyorsan, ayrıl.
If you don't wish to go to bed with me, I shall have to leave you.
Benimle yatağa gitmek istemiyorsan, seni terk etmeliyim.
Flo, I really don't need anybody making speeches for me... so I'd appreciate it if you'd just leave me out of your jokes, okay?
Flo, kimsenin benim içim konuşma yapmasına ihtiyacım yok. O yüzden, şakalarına beni karıştırmazsan çok sevinirim.
Don't worry, if I leave I'll let you know.
Merak etme, eğer ayrılırsam sana bildireceğim.
Old enough to take offence if you don't visit him on leave?
Emeklilikte ziyaretine gitmezsen küsecek yaşta yani.
They'll sleep in a prison if you don't leave.
Eğer burayı terketmezseniz bir hapishanede uyuyacaklar.
- Guess you know how to find me if you hear anything. - Don't-Don't leave, don't leave.
Sanırım artık beni nasıl bulacağını biliyorsun.
I won't leave if you don't tell me your name.
Adını söymezsen gitmem.
If that's what you're after, then leave and don't come back.
Peşinde olduğun buysa, git ve bir daha gelme.
- If you don't leave ‒
- Eğer gitmezseniz, korkarım polisi...
If you don't leave, madam, I shall call the police.
- Hemen gitmezseniz, madam...
If I don't leave you, I'll probably make you suffer for it.
Eğer senden ayrılmazsam, muhtemelen bu yüzden sana acı çektiririm.
I want to see him come out as much as you do but if we don't leave now, we'll never get back.
Onun geldiğini görmeyi senin kadar çok istiyorum ama şimdi gitmezsek asla geri dönemeyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]