If you want something traduction Turc
1,753 traduction parallèle
Two times a week. If you want something serious, let me know.
Eğer güçlü bir şey istiyorsan bana bildir.
You know? If you want something nobody can stop you from taking it you just take it, right?
Bir şeye sahip olmak istersin kimse seni engelleyemez gider ve istediğini alırsın, değil mi?
Well, if you want something done, give it to the busy person, right? Yeah, that's what they say.
Eğer bir şeyi bitirmek istiyorsan o işle meşgul olan kişiye hakkını vermelisin, değil mi?
If you want something else, i can get you something else.
Başka bir şey istersen, başka bir şey de getiririm.
If you want something done, you gotta do it yourself.
- Hiçbir şey beceremiyorum. - Tamam, tamam.
"If you want something done right, waste the guy yourself."
"Bir işi doğru yapmak istiyorsan, adamı kendin öldür."
If you want something in Chelsea, just get David to take you shopping.
Canın Chelsea'den bir şey isterse, söyle David'e götürsün seni.
If you want something, anything, just tell me.
Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeter.
If you want, you might say I was looking for something.
Bir şeyler aradığımı da söyleyebiliriz.
I know it's really hard for you right now, but I just want you to know that when you love something, you set it free, and if it's meant to be, you just...
Şu anın senin için çok zor olduğunu biliyorum, ama bil ki bir şeyi sevdiğin zaman, onu serbest bırakırsın ve eğer senin olacaksa, sadece...
If you want to do something for Omar then take care of his kids.
Eğer Ömer için bir şeyler yapmak istiyorsan, onun çocuklarıyla ilgilen.
If you want to start a family then you're distracted, and if you don't, then there's something wrong with you.
Aile kurmak istersen dikkatin bölünmüş olur. İstemezsen de sende bir terslik vardır.
Monsieur, all I want to know is... if she said something to you on that day... that caught your attention.
Bayım, bilmek istediğim, o gün dikkatinizi çekecek bir şey söyledi mi?
If Sophie felt you were okay on your own, would she want something different for herself?
Sophie, senin tek başına kalabileceğini bilseydi kendi adına daha farklı bir şey yapmak istemez miydi?
I don't want to have the image of the Muslims, you know, if they don't like something you say, they kill you, because it's not.
Müslümanların, söylenen bir sözü... beğenmediklerinde seni öldürdükleri imajını kabul etmiyorum, çünkü öyle değil.
If you have something to say, fucking say it! Okay, fine, you want it?
- Ne, Kevin?
You can always phone me if you want to buy a car or something.
Araba falan almak istersen, istediğin zaman beni arayabilirsin.
If we're going to die, I want you to know something.
Eğer öleceksek, bir şeyi bilmeni istiyorum.
[Man] There's something about stuff... that's on display. See'even if you'Ve got the same stuff, they way they lay it out makes you want.
Eşyaları gördüğünüzde parlak ışıkların altında aynısından evinizde olsa bile oraya diziliş şekilleri istemenize neden oluyor.
So if you want to stop this, y- - then you need to find something there, somethin that you really, really care about...
Eğer bundan kurtulmak istiyorsan gelecekte bir şey bulman gerek çok değer verdiğin bir şey...
I want to ask you something, and you tell me if it's inappropriate.
Sana bir şey sormak istiyorum, uygunsuzsa söyle.
- You again. I, uh, was just wondering... if maybe after this, if, um, you - you want to get some coffee or something. Yeah.
- Yine mi sen?
Look, if you want me to fall or hurt myself or something, I will.
Bak, eğer düşmemi, kendimi yaralamamı veya öyle bir şeyleri istiyorsan yaparım.
If you don't want me to do something, don't plant the idea in my head.
İyi, bir şeyi yapmamı istemiyorsan fikri kafama koyma o zaman.
But if you want me to play along, I need something from you.
Ama eğer birlikte hareket etmemi istiyorsan senden bir isteğim olacak.
If you want to have something back, come again tomorrow.
Geri götürmek istiyorsanız yarın uğrayın.
I can play something else if you want.
İsterseniz başka bir şey çalabilirim.
You really think I only call if I want something, don't you?
Öylesine aradım, gerçekten de senden bir şey beklediğimi mi sanıyorsun?
Oh, you do not want me to put a microscope up your ass,'cause if I do, I will keep looking until I find something.
Üzerinde mikroskop gezdirmemi istemezsin çünkü yaparsam, bir şey bulana kadar bakmaya devam ederim.
Through drought and rain, that land has supported Mcalpines for three generations, and if you want to throw that all away to pursue some worthless folly, at least have the common sense to find something you're good at!
Kuraklıkta ve yağmurda, bu toprak Mcalpine'lere üç kuşaktır hiç yüz çevirmedi, sen bunların hepsini aptalca bir hayal uğrana bir kalemde sileceksen, en azından iyi becerebildiğin bir şey için yap!
If you want them to stick around for much longer, you're gonna have to do something different.
Onları etrafında daha uzun süre tutmak istiyorsan, farklı bir şeyler yapmak zorundasın.
If you have everything, you want something else.
Her şeye sahip olsan bile yine de başka bir şey istersin.
This is something you're gonna have to deal with if you want to be floor manager, you got that?
Bölüm müdürü olmak istiyorsan bu tür konuları nasıl halledeceğini öğrenmen gerek, anlaşıldı mı?
But... if you want your grandchildren to remember you... as being something other than the dirty buggers you once were...
Ama eğer torunlarınız tarafından, eski pisliklerinizle hatırlanmaktan daha fazlasını istiyorsanız...
And if you want to do something that would make me feel better, you can go out and get me a bottle of aspirin.
İyi hissetmem için bir şeyler yapmak istiyorsan gidip bana bir şişe aspirin alabilirsin.
If you want to be in the boss's good graces, you should do something about the Ryuseikai boss.
Patronun söylediklerine kulak asma. Bizden biri mi olmak istiyorsun? O zaman Ryuseikai'nin patronunu öldür.
Yeah, call us sometime if you want to do something, or just talk.
Bir şey yapmak ya da konuşmak istediğinde arayabilirsin.
If you want to take something with you... now or never.
Yanına bir şey alacaksan... şimdi ya da hiç.
And just bear in mind that when I say these things that are bad things that you hear in your ears, this is something that I, if I were you, that I wouldn't want to hear.
Ve unutma ki ben söylediğimde- - Söyleyeceğimi söylediğimde duydukların hoşuna gitmeyebilir. İnanamayabilirsin.
But I'm supposed to pay attention to yours and you've given me the strong sense, I have to say, that if I tell you something you don't want to hear you might very well just walk out of the room.
Ama ben senin anlattıklarına dikkat etmeliyim ve sen çok güçIü duygulardan bahsettin, sana şunu söylemeliyim eğer sana bir şey söylesem beni dinlemek istemeyeceksin ve şu odadan çıkıp gidebilirsin.
I want to know right now if you're hiding something from me.
Şimdi bilmek istiyorum benden birşey saklıyorsan eğer.
But I want you to know that with all we've been through, if there is something bothering you, if there is anything bothering you, you do not have to keep it a secret from me.
Ama haberin olsun, yaşadığımız bunca şeyden sonra seni rahatsız eden bir şey varsa benden saklamana gerek yok.
If you want to find something, you follow it
- Bir şey bulmak için, takip edersin.
Hey, uh, David said there's a kick-ass pizza place down the street, so we're going to go get something to eat, so if you want to come...
Hey, David dedi ki sokağın aşağısında çok güzel bir pizzacı varmış bir şeyler yemeye gidiyoruz eğer gelmek istersen...
Jacob, I know you have something to say to me. But I want to say something to you first, if that's all right.
Jacob, bana söyleyecek bir şeyin olduğunu biliyorum ama sorun değilse önce ben bir şey demek istiyorum.
If you want to hurt Lynette and twist it into something that it isn't, screw you.
Eğer Lynette'i olmayan bir şeyle üzmek istiyorsan, o zaman canın cehenneme.
- if that's something that you want. - No, no. Stop.
Olduğunuz yerde kalın, bayan.
If you want to stay on this case, you will stay out of my way. You will do what I tell you, and if you have something to say to or about my patient, you will raise your hand and wait to be called on.
Eğer bu vakada kalmak istiyorsan, yoluma çıkmayacaksın sana ne dersem onu yapacaksın, ve hastam hakkında söylemek istediğin bir şey olursa..
If you decide this is something you might - want to consider...
Bunun göz önüne almak istediğin bir şey olduğuna karar verirsen- -
If you don't want her hanging around the band, do something about it.
Eğer grupla beraber olmasını istemiyorsan, bir şeyler yap.
If you want to believe something enough... I suppose you...
Bir şeye yeterince inanırsan bunun için...
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you like 1152
if you don't 701
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you like 1152
if you don't 701
if you don't eat 20
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71
if you can't 87
if you want it 177
if you need me 248
if you don't believe me 187
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71
if you can't 87
if you want it 177
if you need me 248
if you don't believe me 187