Ifrit traduction Turc
88 traduction parallèle
- A demon.
- Bir ifrit.
Not to you, fiend from hell!
Sana boyun eğmem, ifrit!
That's what gets me.
Beni ifrit eden bu.
And I despise your citified claptrap!
Ben de senin o yapmacık şehirli tavrına ifrit oluyorum!
There's been an injustice done and I hate that!
Bir haksızlık yapıldı ve buna ifrit oluyorum!
If she can't aggravate me once a week, she's not happy.
Haftada bir beni ifrit etmese rahat edemez zaten.
You are drunkards, tricksters, villains, whoremasters godless, self-seeking, ambitious tricksters.
Siz sarhoş, düzenbaz, ifrit, fuhuş yapan dinsiz, çıkarcı, hırslı sahtekarlarsınız.
The local folks say the old man of the woods lives here.
Eskilerin demesine bakılırsa, böyle yerlerde ifrit yaşarmış.
I know, as I'm a friend of Lucifer. Satan and Beelzebub will come for me.
Biliyorum, şeytanın dostu olarak, iblis ve ifrit benim için gelecekler.
Or the bogeyman will get you!
yoksa ifrit adam seni alır!
I got to live in this stinking town, and I got to read in the newspapers about some hotshot kid, new star of the college team.
Beni ne ifrit ediyor biliyor musun? Bu kokuşmuş şehirde yaşamak ve üniversite takımının yeni yıldızları hakkında gazete haberleri okumak zorunda olmak.
"And it shall come to pass that in the end days the beast shall reign one hundred score and thirty days and nights."
"Ve son günlerde gelecek... ifrit yüz yıl, otuz gün, otuz gece hüküm sürecek."
Only it won't be the beast that is destroyed.
Yok olan sadece ifrit olmayacak.
I just hate it when the change falls out of my pocket.
Ama bozuk paraların cebimden düşmesine ifrit oluyorum.
It's a demon.
O bir ifrit.
Take that, vile fiend!
Al bakalım, seni iğrenç ifrit!
My grandmother would have called our friend a demon or a spirit or some sort of monster.
Büyük annem dostumuza ifrit derdi ya da bir ruh, ya da bir iblis.
Harvey Stern married too young... to escape his parent's apartment, a rent-controlled cornucopia... of guilt, and soul-deadening criticism.
Harvey Stern çok erken evlenmişti... böylece aile evinden, ifrit düzeyindeki suçluluk... duygusundan ve ruhu öldüren eleştirilerden kaçacaktı.
You go, "Willie at the job, he's so nice." Willie hates your guts.
Şöyle derler : "Willie iş başındayken çok nazik" Willie size ifrit olur.
- And I unrolled one that an ifrit had taken residence in.
Halı satıyordu. - Ve ben bir tanesini açıp baktım. Meğer içinde bir ifrit yaşıyormuş.
- Talking demon dogs!
- Konuşan ifrit köpekler!
This skinhead, "hate black people" all over, getting autographs for cousins.
"Siyahlara ifrit olurum" diye bağıran bir dazlak, kuzenleri için imza aldı.
The First Evil.
İlk ifrit mi?
The First is scrunched, so...
İlk ifrit, alt edildi. Peki...
I hate that word.
Bu kelimeye ifrit oluyorum.
Like something's hanging over you following you like a witch, or a demon that just...
Sanki her an yanında olan bir şey... her an seni izleyen cadı ya da ifrit gibi bir şey varmış da...
Albert hated Mr. Dutton's second wife...
Albert, Bay Dutton'un ikinci karısına ifrit oluyormuş. - Angelina.
What do you know about that hobgoblin?
Bu ifrit hakkında ne biliyorsunuz?
Succubi are girls.
Kız olanlar'ifrit'ler.
Teddy, this guy's been pushing me, and I'm sick of it!
Teddy, bu herif benimle uğraşıyor ve ifrit oluyorum!
So why is Hasty a son of a bitch?
Hasty'ye neden ifrit oluyorsun?
She might get mad at me for telling you this, but
Bunu söylediğim için bana ifrit olacaktır ama...
He's taken such a dislike to you.
Senden ifrit olmuş.
I hate that prick!
O yarak herife ifrit oluyorum!
Don't hate the player, baby.
Patrona ifrit olma bebeğim.
Sophia hates it when I say that.
Sophia öyle dediğim zaman ifrit oluyor.
From the look in his eyes, where lies the demon called desire.
Gözlerindeki tutku denilen ifrit bakışlarından.
Hate that guy.
- Herife ifrit oldum. - Öyle.
So much so.. .. that the great sage Vishvamitr.. .. requested King Dashrath to send Ram..
Bunun üzerine yüce ermiş Vişvamitra kral Daşaratha'dan Rama'nın dini tören yerlerine zarar veren ve tehlikeli bir ifrit olan Tataka'dan korumasını istedi.
- And evil Ravan has to meet his fate..
- Ve ifrit Ravana cezasını çekmeli.
- I hate it when you lie to me.
- Bana yalan söylemene ifrit oluyorum.
O Demon, May power be in the seed of this guy and womb of this woman.
Ey ifrit. Bu erkeğin ve kadının tohumlarına gir.
You, afreets ( powerful evil jinns ), are my last resort for the trouble of this guy and woman.
- Ey ifrit! Sen ki bu dişi ve erkeğin derdine dermanımda son çaremsin.
"The beast shall reign one hundred score and thirty days and nights"
"İfrit yüz yıl, otuz gün, otuz gece hüküm sürecek"
- An "ifrit"?
- İfrit mi?
Damn, you stink of booze!
Tü, ifrit gibi içki kokuyorsun!
God, I hate those women.
Tanrım. İfrit oluyorum bu kadınlara.
Marid or lfrit's action.
Marid ya da İfrit'in işi.
You know? I mean, he may very well be like Damien in The Omen!
Tıpkı "İfrit" filmindeki gibi!
Portrait of an angel, work of a demon!
İfrit işi bir melek resmi.
Ummu summoned an evil jinn.
- İfrit bin cin çağırmış ümmü.