Ihab traduction Turc
200 traduction parallèle
Your brother was with Nizar and Ihab and this jewish neighbor came, and complained about the sheep.
Kardeşin Nizar ve Ihab'la berabermiş. Ve yahudi komşu gelip kuzu hakkında şikayet etmiş.
Walid's terrorist nephew, Ihab, he's been causing trouble ever since he came back from Syria.
Walid'in terörist yeğeni Ihab Suriye'den geldiğinden beri sorun çıkarıyor.
My father is troubled by what he's been hearing about your terrorist nephew, Ihab.
Terörist yeğenin Ihab'ın haberleri babamın canını sıktı.
People are always spreading rumors about Ihab.
Millet Ihab hakkında hep dedikodu çıkarıyor.
Well, look, it's true that Ihab doesn't share my - goodwill for your son's wedding... - I pay you to control him.
Bak, Ihab'ın oğlunun düğünüyle ilgili benim gibi iyi niyetli olmadığı doğru.
Him and his nephew, Ihab.
Onu ve yeğeni Ihab'ı.
- Ihab.
- Ihab.
A follower of Ihab Rashid.
- Ihab Rashid'in destekçilerinden biri.
I've already arrested dozens of Ihab's followers.
Ihab'ın onlarca destekçisini şimdiden tutuklattım.
Just find Ihab Rashid.
Ihab Rashid'i bul yeter.
Ihab.
- Ihab.
Ihab?
- Ihab? - Bir dakika.
Ihab Rashid's terrorists.
- Ihab Rashid'in teröristleri.
Well... S-so how long will you be staying, Ihab?
Ne kadar süreyle kalacaksınız Ihab?
Ah, Ihab! Ihab!
Ihab!
Ihab!
- Ihab!
It pains me to hear you make such accusations when my only concern is for your safety, Ihab.
Böyle suçlamalar yaparak beni üzüyorsun ama. Hele ki benim tek düşüncem senin güvenliğinken Ihab.
Because if she lives, then you lose your excuse to crack down on Ihab and his followers.
Çünkü o yaşarsa, Ihab ve destekçilerinin üzerine sert bir şekilde gitme bahaneni kaybedeceksin.
This motherless pig, Ihab Rashid... he tried to kill me.
Bu piç domuz, Ihab Rashid... Beni öldürmeye çalıştı.
Her loyalty was to Ihab Rashid.
Ihab Rashid'e bağlı bir kadın.
And is Walid not the uncle of Ihab Rashid, the very man we are looking for?
Peki Walid aradığımız adam Ihab Rashid'in bizzat amcası değil miydi?
Ihab Rashid who supplied the deadly syringe used in the attack against you.
Size karşı saldırıda kullanılan ölümcül şırıngayı Ihab Rashid sağladı.
Ihab Rashid.
Ihab Rashid.
It's only a matter of time before we capture Ihab himself.
Ihab'ın kendisini yakalamamız da artık sadece an meselesi.
- Samira : But am I offending you? - Ihab :
- Ama seni gücendiriyor muyum?
Approximately 45 minutes ago, soldiers from the president's office for internal security took Ihab Rashid and ten of his followers and a substantial cache of illegal weaponry into custody.
Yaklaşık 45 dakika önce, başbakanın iç güvenlik makamından askerler Ihab Rashid'i ve on destekçisini yakaladı. Azımsanmayacak miktarda yasa dışı silah da buldular.
At 12 : 00 noon, day after tomorrow, we will hang Ihab Rashid in the Capitol square.
Yarından sonraki gün öğlen 12'de Ihab Rashid'i, Capitol Meydanı'nda asacağız.
Someone did put that woman up to killing your brother, but it wasn't Ihab Rashid.
Biri o kadını kardeşini öldürmesi için ikna etti. Ama o kişi Ihab Rashid değildi.
My daughter was arrested this evening with Ihab and his followers.
Bu akşam kızım Ihab ve destekçileriyle birlikte tutuklandı.
See, the past few months, she's become distant, more and more religious, but I had no idea that she was involved with Ihab.
Son birkaç ayda iyice uzaklaşmış daha da dindar olmuştu ama Ihab ile iş yaptığından haberim yoktu.
That you have nothing to do with Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile hiçbir ilişkin yok.
Ihab Rashid?
Ihab Rashid?
He's the one who testified against Ihab at the council.
Kurul toplantısında Ihab'a karşı şahitlik yapan da oydu.
Because I gave my wife Fatma a needle full of ricin to kill president Jamal Al Fayeed, at the behest of Ihab Rashid.
Çünkü karım Fatma'ya başbakan Jamal Al Fayeed'i öldürmesi için Ihab Rashid'in zorlaması sonucu risin dolu bir şırınga verdim.
That they'd execute Ihab Rashid and in a couple of months you'd be out of here?
Ihab Rashid'i idam ettikten birkaç ay sonra buradan çıkacağını mı söz verdi?
And I'm betting you've never even met Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile tanışmadığına da bahse girerim.
Now, I have to believe, if you really were working for Ihab Rashid, he's not gonna risk his one shot at my brother on tub and tile cleaner.
Şimdi şuna inanmak zorundayım. Gerçekten Ihab Rashid için çalışıyor olsaydın kardeşimi öldürmedeki tek şansını fayans temizleyicisiyle riske atmazdı.
Ihab Rashid is not an innocent man.
Ihab Rashid masum bir adam değil.
We have captured Ihab Rashid and ten of his followers.
Ihab Rashid'i ve on destekçisini ele geçirdik.
So Ihab Rashid is behind all this.
Demek bunların arkasında Ihab Rashid var.
Ihab Rashid is trying to claim the moral high ground by tying you to our father's crime, but don't let him.
Ihab Rashid seni babamızın suçuyla ilişkilendirerek ahlaki açıdan daha üstün durmaya çalışıyor. Buna izin verme.
I am the true voice of Abbudin, not this terrorist pretender Ihab Rashid.
Abbudin'in gerçek sesi benim. Sahtekâr terörist Ihab Rashid değil.
They put you in prison once already because of your association with Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile olan münasebetinden dolayı daha şimdiden bir kez hapse girdin bile.
I know that Ihab's way isn't perfect, but he says the brotherhood will change once they're in power.
Ihab'ın mükemmel olmadığını biliyorum. Ama iktidarı ele geçirince Kardeşler'in değişeceğini söylüyor.
The reason people are following Ihab Rashid is because he's given them a voice.
İnsanlar Ihab Rashid'in peşinden gidiyor çünkü o insanlara bir ses veriyor.
Let's make a partner out of Ihab Rashid.
Ihab Rashid ile ortak olalım.
You didn't make Ihab Rashid.
Ihab Rashid'i sen yaratmadın.
Ihab's just as ruthless as Tariq is.
Ihab da Tariq kadar acımasız.
Oh, and-and get behind Ihab?
Ihab'ı desteklememi mi?
Ihab Abdulla.
- Ihab Abdullah.
Uncle.
- Ihab!