Ihe traduction Turc
56 traduction parallèle
Fo r tIhe fI rst tImmhe I noticed tIhat Ihe no longe r wasIhed IhIs Ihands,'
İlk kez artık ellerini yıkamadığını fark ettim.
Ihe p retends tIhat soap Ihu rts IhIs skin.
Sabunun cildine zarar verdiğini bahane ediyor.
TIhey're still Ihe re, tIhe wommhan of 20, tIhe mmhan of 30
# Ama hala buradalar, 20'lik kadın, 30'luk erkek olarak #
TIhe re's IhappIness to be Ihad down Ihe re but we don't see It
# Mutluluk durur gözümüzün önünde Ama görmeyiz #
Fate Ihas Ihe r fun wItIh us, eve rytIhIng mmhoves on...
# Kader bizimle eğleniyor, Her şey gelip geçiyor # #
- Me Ihe gave... remain now.
- Ben verdim... bekle bak.
A son of the American mother with yours company of cigarettes was rich... sell-Ihe cancer that he / she will cut his language!
Bazı O.. Çocuğu Sigara Şirketleri zengin oldu. Dilini kestirecek kanseri sattılar diye..
Me Ihe say.
Sana söyleyeyim.
iHe won't tell us.I
Söylemiyor.
Oh, God, ihe okay?
Tanrım, iyi mi o?
The... Ihe only way to what?
Ne için tek yol?
From now on under my care, it will receive ihe best treatment.
Şimdiden sonra benim hizmetimdesin, en iyi muameleyi göreceksin.
Fire ihe net gun!
Silahı ateşle!
TI NAI What's ihe matter?
Sorun nedir?
Every S € 3S0f1 OD BB " / G ZOITS, we find Ihe hottest, IT'loS il'lS3I'l € CTGWS OH the SCSIIG, and last season was no different.
Bütün Savaş Alanı sezonlarında olduğu gibi görülmemiş en iyi grupları bulduk ve geçen sezon da farklı değildi.
He takes care of me, Ihe listens to me.
Benimle ilgileniyor, beni dinliyor.
None of us knew who he spoke with tonight or what-have IHE.
O gece konuştuğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Hatta o hafta.
But I think I've IHE said all he knew!
Bildiğim herşeyi size anlattım, sanırım!
IHE not say anything, as it has done.
Her zamanki gibi hiçbir şey söyleme.
IHE not say anything.
Hiçbir şey olmadığını kendin söylersin.
He broke my thumb. Tell IHE to release me.
Wyatt, adam başparmağımı kırdı.
I IHE story along the way.
Yolda anlatırım.
My wife did IHE a question, Jim.
Karım bir soru sordu, Jim.
IHE show next week.
Haftaya gösteririm.
IHE Let me tell you something.
Sana bir şey söyleyeyim.
IHE Let me show you how to shoot.
Sana ateş etmeyi öğreteyim.
If you go back some day, I IHE bush.
Geri gelirsen seni öldürürüm.
I can take care of this man. IHE I promise.
Bu adamın icabına bakacağım, söz veriyorum.
Tell us where your brother, the judge may IHE take a chance.
Kardeşinin yerini söylersen, yargıç sana insaflı davranabilir.
We must IHE this doctor.
Sana borçluyuz, doktor.
IHE Let me ask you something.
Bir şey soracağım.
- What will IHE say?
- Ona ne diyeceğiz?
His father paid by the IHE best medical care... but he still died for injuries.
Babası onun için en iyi doktorları tuttu ama yine de yaralarından ötürü öldü.
Take ihe fishermen into custody.
Gözaltına balıkçılar alın.
We also received information that Ohoi is taking on ihe Russian Mafia in a turf war.
Ayrıca bilgi aldık Choi, çim savaşında Rus Mafyası'nı ele geçiriyor.
Ding left Beijing, ihe site of so much pain and moved back to his hometown, Suizhen.
Ding Pekin'den ayrıldı, çok acı çekti Ve memleketi Suizhen'e geri döndü.
I think it's ihe pollution.
Bence kirlilik bu.
Do you have a cousin who v-rooks as chef at ihe Red Star Hotel?
Kuzenin var mı Red Star Hotel'de şef olarak kim çalışıyor?
Room 505 - end of ihe hall, to the right.
Salonun sonundaki 505 numaralı oda.
He doesn't play by ihe rules.
Kurallara göre oynamıyor.
After ihe meal, let's visit some lady friends of mine.
Yemekten sonra, Hadi benim bazı bayan arkadaşlarımı ziyaret edelim.
A retiree from ihe Central Security Bureau.
Merkezi Güvenlik Bürosundan emekli.
Don't call ihe police!
Polisi arama!
I said, open ihe door!
Kapıyı aç dedim!
Your nephew is on ihe line.
Yeğenin yolda.
Take ihe bus, okay?
Otobüse binin, tamam mı?
( The K7024 Train has arrived at ihe station. )
( K7024 Tren istasyona geldi. )
I joined ihe army in 1964.
1964'te orduya katıldım.
... found wo rk rIgIht away as a cle rk In a toy sto re,'you we re content, Ihe mmhecIhanIcaI toys ammhused you...
... bir tezgahtar olarak bir oyuncakçı dükkanında hemen iş buldum.
He dicho fuera!
iHe diCho fuera!
Ihe kind with the pole?
- Direklere sarılanlardan mı?