Impact traduction Turc
4,096 traduction parallèle
They're made from high-impact, pressure-molded cocaine.
Yüksek etkili, basınçlı kokainden yapılma uyuşturucular.
I ask again, what impact does this chippy's existence have on anything?
Tekrar soruyorum bu kızın varlığı ne gibi bir fark yaratacak?
Impact caused a severe contusion to the spinal cord.
Darbe omurilik için ciddi bir çürüğe neden oldu.
His BMW's black box said there was no impact from any other car.
BMW'nin kara kutusuna göre hiçbir çarpışma falan olmamış.
Brace for impact.
Çarpma için hazırlanın.
Amnesia after a grenade impact.
Bomba yüzünden hafızasını kaybetti dedim.
[impact sounds] You know that you'll be there for them, and they'll be there for you, for the battles that are yet to come.
Yaşanmamış savaşlar için orada olmanız gerektiğini bilirsiniz ve onlar da sizin için orada olacaklardır.
Eight years ago... we were doing an environmental impact study for a company based in the UK.
Sekiz yıl önce İngiltere merkezli bir şirket için Çeveresel Zarar Raporu hazırlıyorduk.
Were I to tell you the life of an infant boy depended on your speaking, might that make impact?
Yeni doğmuş bir erkek çocuğunun hayatının senin konuşmana bağlı olduğunu söyleseydim. Bir etki yaratır mıydı?
Brace for impact!
Çarpışma için hazırlanın!
Oh! Brace for impact.
Çarpışmaya hazırlanın.
A slow-motion crash that raised giant mountains all along the impact zone.
Yavaş çekim gerçekleşen çarpışma çarpma bölgesinde dev dağların yükselmesine sebep oldu.
It could have the global impact of the silver of Potosi, but without its tarnished history.
Potosi'nin gümüşünün kirli tarihi olmadan aynı küresel etkiye sahip olabilir.
But deep underground it had another impact... .. something that can explain India's dramatic acceleration.
Ama yeraltının derinliklerinde oluşan başka bir etki Hindistan'ın hızlanmasını açıklayabilir.
But the demise of the Tethys would have another major impact on human history...
Tetis'in yok oluşunun insanlık tarihi üzerinde bir başka büyük etkisi daha olacaktı.
But the formation of Eurasia has had a much wider impact on civilisation.
Ancak Avrasya'nın oluşumunun medeniyetler üzerinde çok daha geniş bir etkisi olmuştur.
It certainly doesn't look wildlife-friendly... .. but in places, the impact on nature is not as negative as you might think.
Kesinlikle vahşi yaşama dost canlısı gözükmüyor ama burada, doğa üzerindeki etkisi düşündüğünüz kadar da büyük değil.
No-one knows just how many fish and seabirds were killed, but it certainly had a dramatic impact.
Kimse gerçekten ne kadar balık ve kuşun öldüğünü bilmiyor ama elbette dramatik bir etkisi oldu.
These man-made oases have had a huge impact on nature.
Bu insan yapımı vahaların, doğa üzerinde büyük bir etkisi var.
If the concepts from Masdar can be expanded here, then maybe they can also lead the way in reducing our impact on the world around us.
Eğer anlayış Masdar'dan yayılabilirse, belki o zaman, dünya çapında bizim sebep olduğumuz zayıflamada yol gösterici olabilir.
Some people say he's still alive because they never found the body, but they never found the body because he exploded on impact.
Bazıları onun hala yaşadığını söyler çünkü cesedi asla bulunamadı cesedi asla bulunamadı çünkü darbede parçalara ayrıldı.
This will not impact the trial ;
Bu duruşmayı etkilemeyecek ;
Um, and I think I've made a real impact.
Sanırım gerçek bir etki yarattım.
No... my carelessness had a negative impact, and, um...
- Hayır. İhmalkârlığım yüzünden işler kötüye gitti.
Let me turn off the lights for a more dramatic impact.
Daha dramatik bir etki yaratması için ışıkları kapatayım.
There's another impact on the left temporoparietal.
Sol temporoparietal'da ise başka bir darbe var.
Unfortunately there is an issue that we haven't covered and we're concerned it may impact the suitability of the home environment for Charlie.
Ne yazık ki ortadabir sorun var ve Charlie'nin ev ortamına uyumunu etkilemesinden endişe ediyoruz.
Yes, but even if the mere idea gets a foothold in the public imagination, it could impact severely upon our portfolio. Perhaps.
Evet ama halkın aklında en ufak bir yer bile kaplarsa bulunduğumuz yere ciddi bir hasar verebilir.
- Died on impact?
- Yere çarpınca mı ölmüş?
Ripples of distortion radiated out through that point of impact, shifting everything just a tiny bit.
Bozunma dalgaları o patlama noktasından dışarı doğru yayıldı her şeyi sadece birazcık değiştirdi.
Like shrapnel, on impact.
Şarapnel parçası gibi etki etmiş.
A very strong jab in the abdomen It was a big impact for him
Karnına kuvvetli bir yumruk. Onun için büyük bir darbeydi.
Made impact here, and he fell on this spot.
Çarpma burada gerçekleşiyor ve adam buraya düşüyor.
Doctor says I should take up some low-impact activity, like drinking.
Doktor daha az etkili bir aktivite yapmamı söylüyor, içmek gibi.
We just received a startling tape that is sure to have a major impact on the New York gubernatorial campaign.
New York vali seçimlerini ciddi şekilde etkileyecek bir ses kaydı elimize ulaştı.
Yeah, they wanted to do a little media package on your close relationship with the president, get you talking about her impact on your life.
Başkanla olan yakın ilişkin üzerine bir görüşme yapmak istiyorlardı. Hayatındaki etkisi hakkında konuşmak istiyorlar.
She has had an impact.
Gerçekten de hayatıma etkisi oldu.
Look, if you want to make an impact around here, you need to make your own opportunities.
Bak, burada iz bırakmak istiyorsan fırsatını kendin yaratmalısın.
So, it didn't actually have physical impact.
Yani fiziksel bir temas yoktu.
Your words have ceased to have impact.
Artık sözlerin etkisini yitirdi.
Frost, follow me. I think the point of impact was right about here.
Bence çarpışma noktası tam burasıydı.
Or a freight train that can't stay on the tracks, and it's, like, going off a cliff with, like, 250 passengers on board, and a lot of them die on impact, but there's like, ten that survive,
Ya da raylarda duramayan bir nakliye treni gibi. İçinde 250 yolcu varken uçurumdan uçuyor. Çarpışma anında çoğu ölüyor ama on kadar kişi hayatta kalıyor ama mahzur kalıyorlar.
There's no way for us to know yet if there's been any impact on her cognitive abilities.
Daha iyisini bulacağız. - Evet? - Teşekkür ederim.
Big Bang Impact!
Büyük Patlama Vuruşu!
Has the Web had a positive or negative impact on modern society?
İnternet ağının modern toplumdaki etkisi nedir?
- I'm just thinking whoever dumped that body was looking for maximum impact.
Neden? - Bana göre cesedi bırakan kişi çok ilgi çekmeyi bekliyordu.
Actions you take in your investigation impact my own.
Kendi soruşturmanda aldığın kararlar benimkini de etkiliyor.
Actions you take in your investigation impact my own.
- Soruşturmanda aldığın kararlar benimkini etkiliyor.
The strong bat and the lightning fast ball shatters on impact!
Topun şiddetiyle sopa parçamparça oldu.
What is the impact of Lensing?
O buna ne diyecek?
Impact -
... Vuruşu!