Imprisonment traduction Turc
707 traduction parallèle
to perpetual imprisonment - there to eat the bread of sorrow and drink the water of affliction.
seni, pişmanlık ve keder duygularıyla geçireceğin ömür boyu sürecek bir hapis cezasına mahkûm ederiz.
Jose Real is sentenced to life imprisonment.
Jose Real ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
According to the Iaw, prisoners sentenced to life have right to one day of freedom after ten years of imprisonment.
Yasaya göre, ömür boyu hapse mahkum olanların on yıl sonra bir gün özgürlük hakkı vardır.
Praise silence, all of you, on the pain of imprisonment while sentence of death is passed upon the prisoner at the bar.
Tutukluluğun acısı için hepiniz sessiz olun. İdam cezası içerideki tutukluya uygulanırken.
Lifelong imprisonment.
Ömür boyu hapis.
I ask you to commute Blackie Gallagher's sentence to life imprisonment.
Blackie Gallagher'ın cezasını hafifleterek müebbet hapis cezasına çevrilmesi hususunu size soruyorum.
You all know of my long imprisonment how I was released by the aid of my good friends, the De Farges.
Hepiniz benim uzun mahkumiyetimi biliyorsunuz iyi birer dostum olan De Farge'ların yardımıyla serbest kaldığımı.
You are hereby sentenced to one year's imprisonment and 3000 francs'fine.
Bir yıl hapis ve 3000 frank para cezasına karar verilmiştir.
Imagine the effect of such imprisonment on Jacqueline.
Jacqueline üzerindeki hapsedilmişlik hissini düşünün.
Can you imagine, then, my feelings, when during the long years of my imprisonment, I had to watch every morning the tricolor being raised?
Yıllar boyu süren mahkûmiyetim süresince her sabah üç renkli bayrağın göndere çekilişini izlerkenki hislerimi anlayabilir misin?
Because of his intense and fiery nature, imprisonment was especially bitter to Matrac.
Hassas ve ateşli yapısından ötürü hapis Matrac'a çok daha zor geliyordu.
He was sentenced to life in imprisonment.
Ömrünü hapislerde geçirdi.
It is the judgement of this Court that the defendant, J. Huberman... having found guilty of the crime of treason against the United States... by the jury of this Court for the Southern District of florida at Miami... be committed to the custody of the United States Attorney general... for imprisonment in an institution of the penitentiary type... for a period of 20 years.
Bu mahkeme sanık, J. Huberman'ın birleşik Devletlere ihanetten FIorida Miami'deki Güney Bölge mahkememizin jürisi tarafından suçlu bulunduğu ve birleşik Devletler Genel Savcısı gözetimi altında bir cezaevi enstitüsünde 20 yıllığına hapis olmasına karar vermiştir.
" to life imprisonment for the murder of his wife,
" karısını öldürmekten ömür boyu hapse çarptırılmıştı.
You, who were sentenced to 17 years'imprisonment... for bringing guns and ammunition to the dumps... you talk about violence?
Silah temin etmekten 17 yıl hapis cezası aldın. Sen mi şiddetten bahsediyorsun?
But in the light of the strange and unfortunate circumstances your life... which your counsel Ms Rita has presented... you are sentenced to only three years of rigorous imprisonment
Ama hayatındaki zorluklar ve talihsizlikler göz önüne alındığında avukatın Bayan Rita'nın savunmasıyla yalnızca üç yıl hapse mahkum edildin.
You will find no peace in my imprisonment.
Hapiste olduğum sürece huzur bulamayacaksın.
So I suggest, sire, to save him the immediate disgrace of imprisonment that he be left at large pending trial if he will swear to confine himself to quarters.
Benim önerim efendim. Mahkum olma onursuzluğunu yaşamak yerine ki uzun süre kalacağı kesin. Ben mahkemeye çıkarılmasını öneriyorum.
I pleaded for him once to save him from imprisonment...
- Ben cezasını çekmesi için zindana kapatalım derim.
- Well... your imprisonment shall not be long.
- Merak etmeyin fazla kalmayacaksınız hapiste.
- How hath your lordship brooked imprisonment?
- Lordum bunca zaman kapalı kalmaya nasıl dayandı?
But I shall live, my lord, to give them thanks that were the cause of my imprisonment.
Ama yine de Lordum, beni mahkum ettirenlere teşekkür borcumu ödeyecek kadar yaşayacağım.
You may deny that you were not the cause of my Lord Hastings'late imprisonment.
En son Lord Hastings'in hapse girişinde payınız olduğunu da inkâr edin isterseniz.
Terrasse, two years imprisonment.
Terrasse'ye iki yıl hapis cezası.
Goujet, one year imprisonment.
Goujet, bir yıl hapis cezası.
Naturally, Georgie was given life imprisonment, while the offending musician got off with a 10-year sentence.
Doğal olarak, Georgie'ye yaşam boyu hapis cezası verildi, buna karşılık tahrik eden müzisyen 10 yıl hapisle kurtuldu.
You're hereby remanded to the custody of the sheriff... and you'll be transported to the state penitentiary... to serve a term of not less than one, nor more than ten years of imprisonment.
Şu andan itibaren şerifin gözetimindesin. Eyalet cezaevine gönderileceksin. Bir yıldan az, on yıldan çok olmamak üzere... hapis yatacaksın.
Guilty of murder in the first degree, guilty of murder with a recommendation for life imprisonment, or acquittal.
Birinci dereceden katil suçlusu, müebbed hapis önerisiyle katil suçlusu ya da aklanma.
Sentenced to life imprisonment.
Yaşam boyu hapse mahkumiyet.
And are you aware, Mrs Helm, that the penalty in this country for perjury is a heavy term of imprisonment?
Peki bu ülkede Bayan Helm, mahkemede yalancı tanıklık yapmanın cezasının çok ağır hapis cezası olduğunu biliyor musunuz?
Anything would be better than this disgrace, imprisonment, even death.
Herhangi bir şey bu ayıptan, hapse girmekten hatta ölümden daha iyidir.
Why continue on a road that leads to disgrace and imprisonment?
Neden hapis hayatı yaşatan böyle rezil bir yolda devam ediyorsunuz?
- There was some talk of him being insane... so they sentenced him to life imprisonment instead.
- Çılgınlıkla ilgi bazı konuşmalar vardı bu yüzden ceza idam yerine müebbet hapisle değiştirildi.
THEN THE COURT SENTENCES YOU TO IMPRISONMENT IN THE STATE PENITENTIARY WITHOUT HOPE OF PAROLE
Öyleyse mahkeme sizi şartlı tahliye ihtimali olmaksızın eyalet hapishanesinde ömür boyu hapis cezasına çarptırıyor.
LIFE? LIFE IMPRISONMENT?
Ömür boyu hapis mi?
He's faced with fine and imprisonment because he speaks what he thinks.
Ve hapsedilme ve para cezası ile karşı karşıya çünkü o düşündüklerini söylemeyi tercih etti.
This violation is punishable by fine and / or imprisonment.
Bu ihlal para cezası veya hapisle cezalandırılabilir.
Emil Hahn, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Emil Hahn, mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Friedrich Hofstetter, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Friedrich Hofstetter,... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Werner Lampe, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Werner Lampe,... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Ernst Janning, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Ernst Janning,... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
In five years, the men you sentenced to life imprisonment will be free.
Ömür boyu hapse mahkum ettiğiniz insanlar, beş yıl içinde serbest kalacak.
There's a man leaving there today after 17 years'imprisonment.
17 yıllık bir hapislikten sonra bugün, oradan bir adam ayrılıyor.
In the second, he was sentenced to life imprisonment.
"İkincisinde ömür boyu hapse mahkûm edildi."
Age 72, he is now in his 53rd year of imprisonment.
"Şu anda 72 yaşında ve hapis hayatının 53. yılında."
But because you have sinned against her and that you may do penance, we condemn you to perpetual imprisonment, so that you may wipe out your sins and not return to them.
Ama ona karşı işlediğin günahlardan ötürü günah da çıkarabileceğinden seni müebbet hapse mahkum ediyoruz böylece günahlarından arınır ve yeniden onlara dönmezsin.
I COMMUTE YOUR SENTENCE TO LIFE IMPRISONMENT
BEN DE CEZANI MÜEBBET HAPSE ÇEVİRİYORUM.
It's a maximum 15 years'imprisonment.
Ve mahkumiyeti en fazla 15 yıl olabilir.
Hasan Kocabas has confessed to the death of Veli Sari and has been found guilty. According to Turkish penal law article 448, the defendant is sentenced to 24 years imprisonment.
Maktul Veli Sarı'nın öldürülmesi neticesi Hasan Kocabaş'ın itirafıyla suçu sabit olmuş ve Türk Ceza Kanunu'nun 448. maddesi mucibince 24 yıl ağır hapsine.
I risk life imprisonment for the family's benefit, while he, like a thief, suddenly becomes "big brother."
Ben, ailemin iyiliği için, hayatımı hapiste geçirmeyi göze aldım o ise, bir hırsız gibi, birdenbire "büyük ağabey" oluverdi.
Imprisonment for life.
Ömür boyu hapis.