In spirit traduction Turc
3,167 traduction parallèle
Pure in spirit.
Ruhları saf olmalı.
You'd bake a cake and you'd tell me not to be sad because dad was here in spirit. So you know what?
Sen kek yapıp üzülmememi çünkü babamın ruhunun bizimle birlikte olduğunu söylerdin.
I was just telling Grayson here about my first year in spirit squad.
Ben de tam Grayson'a ruh takımındaki ilk yılımdan bahsediyordum.
Oh, I'm sure there were many of Kingsbridge who we with you in spirit... but who were simply too busy making money, feeding the king's army.
- Kalben sizi destekleyen bir sürü Kingsbridge'li olduğuna eminim. Ama para kazanmakla ve Kral'ın ordusunu beslemekle çok meşgûllerdi.
In spirit?
Ruhlarımızla mı?
In spirit, at least.
- En azından manevi bakımdan.
It lifts heart, to hear voices raised in spirit.
Böyle neşe dolu sesler duymak insanı mutlu ediyor.
♪ And to all those poor in spirit ♪ ♪ Well the doors are open wide ♪
* Bütün fakir ruhlar, kapılarımız ardına kadar açık size *
"Kind, responsible caregiver wanted to share lovely home" with demented octogenarian who is old of body but young in spirit. Drinking and smoking a plus.
" 80 yaşında ruhen genç bedenen yaşlı bir bunak güzel evini paylaşmak üzere nazik ve sorumlu bakıcı arıyor.
She's dead. No, Gary, he means in spirit.
Hayır Gary, ruhunu kastediyor.
She's still with us in spirit.
Ruhu hâlâ bizimle.
But what we lack from budget cuts, we make up for in spirit.
bütçe kesintilerinin yarattığı açıkları, ruhumuzla kapattık.
The Wolf spirit isn't in the habit of making things up.
Kurt ruhunun doğal alışkanlıkları yoktur..
I can see why you put your faith in the words of the Wolf Spirit.
Kurt ruhunun kelimelerine neden inandığını anlayabiliyorum.
See, now that's the kind of spirit I'm looking for in a Memory Matron.
İşte bir Memory Matron'da görmek istediğim ruh budur.
Well, William, I'm just trying to instill the spirit of giving in your students.
William, öğrencilerine verici olma ruhunu aşılamaya çalışıyorum.
Major Royce, in a misguided spirit of military brotherhood, warns Allison the task force is on his ass.
Ordu kardeşliğinin sapık ruhunda olan Binbaşı Royce Allison'ı, Özel Tim'in kıçında olduğu konusunda uyarıyor.
Then michael by the grace of god I baptize you in the name of the father and of the son and of the holy spirit.
Seni vaftiz ediyorum baba oğul ve kutsal ruh adına İsa adına
Be sanctified in the name of jesus christ and may the holy spirit make a home within you.
Ve kutsal ruh adına.. Tanrı seninle
Is Shane too far gone to the spirit realm, now that the...
Shane'in ruhu sahayı çoktan terk ettiği için...
And in the spirit of this age, we gather here tonight to celebrate a mighty venture.
Ve bu çağın ruhuna uygun olarak, bu gece burada, riskli bir girişimi kutlamak amacıyla toplandık.
The tribes fought bitterly and united only in their fear of'Sic ay Mahtantu'- the evil spirit of the Pine Barrens. "
Kabileler sadece tek korkularından dolayı birleştiler ve acıyla savaştılar : 'Sic ay Mahtantu'. - Barrens Çamlığı'nın şeytani ruhu. "
The war spirit in me has abated and I sincerely rejoice at the prospect of peace.
Savaş benim ruhumu karıştırmıştı ve barışı umudu doğduğunda içtenlikle çok sevindim.
"We, being like Adam not the first transgressors and I propose to rest in a spirit of peace."
Bizler, Adem gibi ilk günahkar değiliz. "Ve önerim bundan sonra" barış içinde yaşamamız.
I baptize you in the name of the Father, the Son and the Holy Spirit.
Seni baba, oğul ve kutsal ruh adına vaftiz ediyorum.
In Father and son and the Holy Spirit.
Baba Oğul ve Kutsal Ruh adına.Amin
In the Father's name. The son and the Holy Spirit.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
♪ Flashes of the spirit, seekers in the clearing ♪
Ruhun ışıltısı, açık alanda arayacılarıyla
In the spirit of cooperation, we pooled our urine samples.
İşbirliği ruhu içinde bütün idrar numunelerimizi birleştirdik.
Eddie's spirit is still in this house.
Eddie'nin ruhu hala bu evin içinde.
In colle, I was hazed so badly my first year of spirit squad.
Kolejde, ruh takımının ilk yılında benimle çok uğraştılar.
Blessed is the woman to whom the Lord does not impute iniquity and in whose spirit there is no deceit!
Ne mutlu içinde yalan olmayan ve Tanrı tarafından günahları sayılmayan o kadına!
God the Father, you, Lord Jesus, good Holy Spirit, in life and death my comforter.
Babamız, Yüce İsa ve Kutsal Ruh,... beni hayatta ve ölümde teselli edin.
You saw what happened after we won the Spirit Stone- - mass desertions in the lizard army.
Ruh Taşı'nı kazandıktan sonra ne olduğunu gördünüz kertenkele ordusunda büyük kaçışlar oldu.
They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Akıl ve vicdanla donatılmışlardır. Birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
They say the spirit of the king is still in there.
Kralın ruhunun hala içeride olduğunu söylüyorlar.
Sounds like that spirit the fisherman in Jutai warned us about.
Bu Jutai'deki balıkçının içine giren ruhun bizi uyardığı şey.
in the name of the Father, the Son, and the Holy Spirit...
tüm günahlarını bağışlıyorum...
I baptize you in the name of the Father and of the Son, and of the Holy Spirit.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına, seni vaftiz ediyorum.
And I find absolutely the same spirit in all of you.
Ve hepinizin içinde kesinlikle aynı ruhu görüyorum.
I think she goes up there in a spirit of self-sacrifice.
Bence fedakârlık bilinci içinde oraya çıkar.
And I hope more than anything that you will- - in the spirit of Valentine's Day- - please forgive me.
Her şeyden daha çok umut ettiğim şey sevgililer gününün de ruhuyla beni affetmendir.
And listen, in the spirit of reciprocity, ma'am,
Hislerimiz karşılıklı, efendim.
In this little world that we operate in, there isn't a very generous spirit to whistle-blowers.
Bu küçücük dünyada ezeli rakipler arasında spekülasyon yaratmak. zekice bir hareket olmaz.
Ryan requires a spirit guide, and I am well-trained in such matters.
Ryan'ın ruhsal bir rehbere ihtiyacı var ve bu benim uzmanlık alanımdır.
Who, for our redemption, was crucified, suffered death, was buried, and rose on the 3rd day by the power of the spirit of the God Osiris.
O bizim kurtuluşumuz için çarmıha gerildi, çok acı çekti gömüldü ve Tanrı Osiris'in ruhunun gücüyle 3. günde bir gül yetişti.
in the spirit of Mother's Day or Father's Day, once a year, we set aside a day to celebrate all your contributions to my life, both actual and imagined by you.
Anneler ve Babalar Günü'nün ruhuna dayanarak yılda bir kez, hayatıma olan katkılarını kutlayacağımız bir gün belirleyelim. Hem gerçek, hem de senin uydurdukların.
Oh, you mean was I able to conjure up the mother-in-law and spirit guide? No, I'm still working on it.
Kayınvalidesi ve bir medyumla ruh çağırmaktan söz ediyorsan bu konu üzerinde hala çalışıyorum.
Oh, I looked over a problem of Macmaster's, really in a spirit of bravado and the answer just came.
MacMaster'ın kabadayılık ruhu problemine baktım ve çözümü buldum.
Feel the music in your spirit.
Müziği ruhunuzun derinliklerinde hissedin.
When you lose a member of the family, you come together, you grieve, then you strengthen your resolve to carry on in the spirit of the one you lost.
Yas tutulur. Sonra da kaybettiğinizin ruhunu yaşatmak için kararlılığınız daha da güçlenir.
spirit 179
spirits 79
spiritual 31
spirited 70
spiritually 37
in spanish 112
in space 42
in spain 52
in spite of everything 54
spirits 79
spiritual 31
spirited 70
spiritually 37
in spanish 112
in space 42
in spain 52
in spite of everything 54