Indication traduction Turc
1,135 traduction parallèle
The preliminary result gives any indication, maybe something going to finally come from the Trioxin after all.
İlk sonuç bütün belirtileri gösteriyor, belki de en sonunda Trioxin'den bir şeyler çıkacak.
Our sensors show no indication of a wormhole in this sector.
Algılayıcılarımız bu sektörde solucan deliği göstermiyor.
Mr. Johnson did Mr. Bundy give any indication that he did not want you in his home?
Bay Johnson, Bay Bundy sizi evinde istemediğini belirtti mi?
There's no indication of suicidal behaviour, but who knows what the effect of sharing one's brain might be?
İntahara yönelik davranış belirtisi yok, ama birisinin beynini paylaşmanın sonucunun ne olabileceğini kim bilir?
There is no indication of the shuttle within sensor range.
Sensörlerimizin menzili içinde mekiğin izi yok.
The first indication occurred when we were digging.
Nasıl? İlk belirti delerken ortaya çıktı.
We have no indication of a transmission.
Hiçbir iletişim tespit edemedik.
Captain, there is no indication of debris.
Kaptan, enkaz izi yok.
I don't see any indication of glottal spasm or tetany.
Kasılma ya da tetanoz belirtisi görmüyorum.
However, NASA officials are denying it as an indication of an alien civilization.
Ama NASA'daki yetkililer, bunun dünya dışı bir uygarlığın işareti olabileceğini reddediyor.
And there's still no indication of why they attacked the station?
Ama neden istasyona saldırdılar? .
Is there any indication of temporal displacement?
- Geçici yer değiştirme izleri?
If you'd been anywhere else, there would have been an indication of change in the oxygen isotope ratios.
Başka bir yerde olsaydın, oksijen izotop oranlarında değişimler olurdu.
They're still checking the sensor logs, but there is no indication that you ever left the ship.
Alıcı kayıtlarına göre gemiden hiç ayrılmamışsınız.
Seven years ago, I said we'd be watching you, and we have been, hoping that your ape-like race would demonstrate some growth, give some indication that your minds had room for expansion.
Yedi yıl önce sizi gözleyeceğimizi söylemiştim ve yaptık da siz maymun benzeri ırkın biraz büyüyeceğinizi umarak akıllarınızın gelişme için yeri olduğuna dair bir işaret bekleyerek.
There ´ s no indication that she cannot hear.
Neden? İşitme sorunu yok ki.
The Eprad science team has given me a clear indication... of the asteroid's structural weak point.
Eprad bilim ekibi ama asteroit'in yapısal.. zayıf noktalarını çok açıkça gösterdi.
is there any indication of transporter activity?
- Işınlama olduğunu gösteren bir bulgu var mı? - Yok.
Well, the file has no name, no indication what it is.
Dosyanın ne olduğuna dair bir bilgi yok.
And an indication of a plasma leak.
Ayrıca plazma sızıntısı izleri de vardı.
I'm still not reading any other life-forms, and no indication of any power source.
Hala başka yaşam formları veya bir güç kaynağına dair bir belirti algılamıyorum.
Any indication of intelligence?
Zekaya dair bir belirti?
Not unless you consider destruction of the lab an indication of intelligence.
Laboratuarı yıkıp geçmeyi bir zeka belirtisi olarak saymazsan, yok.
No indication that they saw us.
Bizi gördüklerine dair bir belirti yok.
Any indication that we've tripped some kind of security protocol?
Güvenlik protokolü gibi bir şeyi tetiklediğimize dair bir işaret var mı?
There were entries by Sisko about messages from the Parada system, but no indication what they were about.
Parada'dan gelen iletiler hakkında, Sisko tarafından girilmiş kayıtlar vardı, ama ne hakkında olduklarına dair bir şey yoktu.
If my experience is any indication, he will need all the help he can get.
Deneyimlerim bir şey öğrettiyse, o da bulabileceği tüm yardıma ihtiyacı var olduğu.
Is there any indication the Council will change their position?
Konseyin duruşlarını değiştireceğine dair bir ipucu var mı?
- Mulder, I haven't seen any indication...
- Ben buna dair bir belirti göremiyorum - -
No indication of forced entry or struggle.
İçeri zorla girildiğine ya da boğuşmaya dair bir iz yok.
There isn't any indication or diagnosis of coronary complications.
Kalp rahatsızlığıyla ilgili her hangi bir bulgu yokmuş.
The doctor didn't give you any indication of why he wanted me to come with you?
Doktor sana neden benim de gelmemi istediğini söylemedi mi? Hayır.
There's no indication of stable matter.
Durağan madde göstergesi yok.
Captain, our sensors did not pick up any indication of an underground civilization.
Kaptan, sensörlerimiz yer altında yaşayan herhangi bir medeniyet tespit edemiyor.
If you give any indication something is wrong, they will... kill me.
Eğer yanlış bir hareket yaparsan, beni... öldürecekler.
They think it's an indication of how things work around here.
Bu şirketin nasıl işlediğinin bir kanıtı bu diyorlar.
Listen, in all the work you've done... is there any indication as to whether or not the disease... is infectious beyond your own species?
Yaptığın bunca çalışmadan sonra hastalığın kendi türünüz haricindeki türlere de bulaşabileceğine dair bir bulgunuz var mı?
That's no indication for surgery.
Bu ameliyat anlamına gelmez.
There's no indication it is Craggy Island.
Buranın Craggy Adası olduğuna dair bir belirti yok ama.
It's an indication of trust.
Bu bir güven göstergesi.
In all that time, I never saw any indication that you had those kind of feelings for me.
Bütün bu süre içinde bana karşı o tür hislerin olduğunu gösteren herhangi bir belirti görmedim.
There is still no indication that any Romulan or Cardassian vessel survived the attack.
Romulan ve Kardasya gemilerinden kurtulan olduğuna dair herhangi bir bulgu yok.
The unusual phase variance we detected was actually an indication of a temporal shift.
Tespit ettiğimiz alışılagelmemiş uyuşum fazı zamansal belirtiler gösteriyor.
- There's no indication of dilithium.
Fakat çok uzak, hiç dilityum belirtisi yok.
There is no indication of directed fire.
Direkt olarak ateş edildiğine dair bir belirti yok.
Any indication what would have been the cause of death?
Ölüme neyin sebep olduğuna dair herhangi bir kanıt var mı?
- Another Bermuda Triangle? - It's more like a wrinkle in time... if Lieutenant Harper is any indication. - Wrinkle in time?
- Teğmen Harper'ın durumuna bakarsak daha çok, zamanda bir kırılma gibi.
That's a good indication.
Bu makul bir sebep.
It didn't take Picasso long to tire of all the snobbish parties, and by the 1930s, his paintings of her, always the surest indication of his feelings, no longer showed a radiant dancer, but a prematurely aged and shrewish wife
Bir süre sonra Picasso partilerden bıkmıştı. Ve 30'lu yıllardan sonra çizdiği resimlerde Olga artık parlayan bir dansçı değil, erken yaşlanmış, huysuz olmuş ve nefret ettiği karısıydı.
- They give indication they'll fight.
Mahkumlar silahlı. Savaşmaları bekleniyor.
- The indication was- -
- Görüşme ise - -