Inertia traduction Turc
131 traduction parallèle
You see, the basic problem is to overcome the inertia...
Gördüğün gibi temel problem ataletin üstesinden gelmek...
Mr Carpenter, what is inertia?
Bay Carpenter, atalet ne demek?
Continues to suffer, however, from a condition of... chronic inertia accompanied by symptoms of extreme terror.
Ancak kronik tembellik ve aşırı derecede terör semptomları hala devam ediyor.
But I'm a victim of inertia.
Fakat eylemsizlik kubanıyım.
Due to inertia, the ship moves higher and higher, approaching the desired orbit.
Hareketsizlik nedeniyle, gemi yükseldi, istenilen yörüngeye yaklaşıyor.
The materials weigh nothing, but their mass and inertia remain.
Malzemelerin ağırlığı kendi ağırlığını tartacak biçimde hazırlanıyor.
The earth with pregnant of inertia and he gave origin to the wrong.
Bu dünya gebe ve haksızlık doğuruyor.
At Hiroshima and Nagasaki, the population 3 months later was found to be apathetic and profoundly lethargic, people living often in their own filth, in total dejection and inertia.
Hiroşima ve Nagazaki'de insanların... üç ay sonra... her şeye kayıtsız ve duyarsız kalmaya başladığı... kendi pislikleri içinde... hiçbir şeye tepki vermeden yaşadığı görülmüştür.
You figure this will get me over my neurotic inertia or something?
Bunun beni nevrotik tembellik çizgisinin dışına falan çıkartacağını mı sanıyorsun?
His condition is typified by total physical inertia absence of interest in its ambiance what we vets call "environment."
Durumunun tipik özelliği, tam bedensel atalet ortama ilgisizlik ki biz veterinerler buna "çevre" deriz.
He bowls to Cowdrey, and no shot at all, a superb display of inertia there...
Ve vuruş yok. Muhteşem bir uyuşukluk gösterisi.
This inertia had effect on Hitler.
Ruslardaki durgunluk Hitler'i cesaretlendirmişti.
it is an immutable state, an unshakeable inertia.
Kesin bir durum, sarsılmaz bir dinginliktir.
You see, it's what they call "creative inertia".
Buna "yaratıcı tembellik" diyorlar.
"Tragheitslosigkeit", That's German for "no inertia".
"Tragheitslosigkeit". Süredurum'un Almancası.
- Inertia.
- Süredurum.
But in this force field you have no inertia.
Ancak bu güç alanında atalet yok.
But her inertia will carry the Stargazer along with us.
Ama onun ataleti Stargazer'ı yanıbaşımızda getirecek.
Her inertia should do the job.
Onun ataleti işi görecektir.
One blast of everything for a microsecond to beat the inertia and then we shut down, except for life-support and two thrusters.
Eylemsizliği yenmek için bir mikrosaniyelik patlama... sonra da yaşam destek ve iki rota iticisinden başka her şeyi kapatıyoruz.
Inertia dampeners are on manual.
Eylemsizlik körelticileri elle kumandada.
Thank you... my mother knows the same type of inertia
Teşekkürler... Annem de aynı durumu bilir.
Precious has inertia confused with romance.
Precious'da romantizmle karışık tembellik var.
We'll let our own inertia carry us the rest of the way.
Yolun geri kalanını ataletimizle gideceğiz.
Oh! It has incredible inertia.
Acayip bir ataleti var.
And the inertia of my life... plunging ahead, and me, powerless to stop it.
Hayatımdaki durağanlık... sürüp gidiyor ve bunu değiştirecek gücüm yok.
But we have to fight inertia to gain top speed.
Ama azami hıza çıkacak kadar ataletimiz yok.
Now, if I were running from the enemy, engines failing... I'd try to keep my inertia going on the off-chance I'd get away.
Eğer ben düşmandan kaçıyor olsaydım ve motorlar dursaydı, ivmemi düşmandan mümkün olduğunca uzaklaşma şansı için kullanırdım.
It's passion that moves the criminal to act that disrupts the static inertia of morality.
Suçluyu harekete geçiren etik olmayan davranışlara iten tutkudur.
We're riding on inertia.
Ataletle gidiyoruz.
Blinovitch's Second Law of Temporal Inertia.
Blinovitch'in İkinci Zamansal Atalet Kuramı.
We just need to find an inertia device. Heeeyyy.
Tek ihtiyacımız aracı bulmak.
The power plant doesn't exert force so much as take inertia out of the equation.
Güç kaynağı aracın süredurumunu denklem dışına atacak kadar kuvvet vermiyor.
We just need to find an inertia device.
Tek ihtiyacımız aracı bulmak.
Inertia will carry us in.
Çekim etkisi bizi taşıyacaktır.
"It is not inertia alone... " that is responsible for human relationships repeating themselves... " from case to case,
" Durmaksızın yinelenen, tanımlanamayacak denli monoton ve yıpranmış insan ilişkilerinin sorumlusu, tek başına azınlık değildir.
"It is not inertia alone that is responsible... " for human relationships repeating themselves. "It is shyness before..." Blah, blah, blah, blah.
" Durmaksızın yinelenen tanımlanamayacak denli, monoton ve yıpranmış insan ilişkilerinin sorumlusu atıllık değildir.
There was this extra whole emotional inertia that...
FazIadan bir duygusaI süredurumu vardı...
Inertia. I knew you were up to something.
Inertia senin, yukarıya bir şey koyduğunu biliyordum.
I think we have enough inertia to make it to Caprica's ionosphere.
Caprica'nın iyonosferine girecek kadar hızımız var bence.
The first is to say nothing and go on merely doing what you were doing before, and pretend that you never heard, allow time and inertia to be your allies.
İlki hiçbir şey söylememek ve yaptığın şeyleri yapmaya devam etmek, hiç duymamış gibi yapıp, zamanın ve süredurumun yandaşın olmasını sağlamak.
I think we have enough inertia to make it to Caprica's ionosphere... then we power up and find a place to land.
Caprico'nun iyonosferine ulaşacak kadar hızımız var. Sonra motoru açıp inecek yer buluruz.
I think no-one seriously embraces it, but the inertia carries it forward.
Bence kimse ciddi anlamda bu yaşam şeklini benimsemiyor, ama eylemsizlikle birlikte istem dışı sürükleniyorlar.
Gravity, inertia, and physics... it's like a round robin.
Yerçekimi, durgunluk ve fizik. Hepsi bir çemberin içindedir.
If you want to blame your inertia on my relationship with Matt... that's your prerogative.
Eğer benim Matt'le olan ilişkimde kendi tembelliğini suçlamak istiyorsan bu senin hakkın.
Let's get this bird in the air. Set inertia compensators and shields at maximum.
Eylemsizlik gidericileri ve kalkanları azami seviyeye getirin.
They must have inertia dampening properties too because I didn't feel a thing.
Atalet sönümleyicileri de olmalı, çünkü hiçbir şey hissetmedim.
It's inertia.
Bu atalet.
What, like, uh... inertia and drag and velocity and all that?
Aynı süredurum, çekme ve hız gibi mi?
This will increase my moment of inertia, so I will spin... faster.
Bu da süredurum momentimi arttıracağından... daha hızlı döneceğim.
He dashed around the corner with Inertia Drift
Tekniği kusursuz ve mükemmel di.