English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / Injections

Injections traduction Turc

567 traduction parallèle
It takes time - three injections.
Biraz zaman gerek. Üç igne.
Taking injections?
İğne mi?
The Commendatore says that he wants only me for his injections
Komutan, yalnızca benim iğne yapmamı ister.
I'm a nurse, so should you need any injections...
Ben hemşireyim, iğne olmaya falan ihtiyacınız olursa...
You don't need to have injections only when you're ill
Yalnızca hastayken iğne olunmaz.
I'm fine, I don't need any injections
Ben iyiyim, iğneye ihtiyacım yok.
- I went to give injections
- İğne yapmaya.
-... the tsetse fly injections. - Tsetse fly?
- Çeçe sineği mi?
The injections keep them under control
Yaptığım iğne, bunu kontrol altında tutmaya yarar.
- You know how to give injections? - Yes.
- Enjeksiyon nasıl yapılır biliyor musun?
You give me powders, pills, baths, injections, enemas....
Pudra ve hap verip, banyo yaptırıp, iğne ve lavman yapıyorsun ama...
Here, they gave me injections and made me lie down.
Şimdi ise iğne yapıp yatırdılar.
I couldn't avoid the injections, but I'm not taking the pills.
İğnelerden kaçamadım ama hapları içmiyorum.
Then there were the Mayo brothers, injections, hypnosis, mineral baths.
Sonra Mayo kardeşler, iğneler, hipnoz, mineral banyoları.
There are those injections he gives the dogs when things go wrong!
İşler ters gittiğinde köpeklerine verdiği iğneler var.
You may very well have responded to these last injections.
Son enjeksiyonlara cevap vermiş olabilirsiniz.
As you know, these injections may have had some effect on your vision. I understand.
Bildiğiniz gibi, yaptığımız enjeksiyonlar görme kabiliyetinizi etkilemiş olabilir.
Dr. Malaga. Botox injections : 500 bucks.
Botoks enjeksiyonu : 500 papel.
Restaylane injections : 500.
Yenileme enjeksiyonları : 500. Mikroağda : 300.
So is Botox. But 2.2 million people had injections last year.
Ama 2.2 milyon kişi geçen yıl onları kendilerine enjecte ettirdi.
- -comeback. The ship's doctor gave me injections.
Sadece sevgilinin ekmek parasını elinden alacağız.
Injections, some German stuff.
- Alman iğnesi. Doktorun dediğini boş ver.
I don't want any more injections.
Daha fazla iğne istemiyorum.
The only way to get a tattoo off is with injections of mother's milk.
Dövmeden kurtulmanın tek yolu anne sütü zerketmek.
We must step up the injections.
İlacı verelim gitsin.
I'm getting injections for my nerves.
Sinirlerim için iğne vuruluyorum.
A few injections with reinforced concrete and that's it.
Ama bu o kadar da kötü değil, biraz beton enjeksiyonu yapılır ve tamam!
With silicone injections here and here, then moulding by surgical laser beam, two hours.
Buraya ve buraya silikon enjoksiyonu sonra da cerrahi lazer ile kalıplama ; iki saat.
You see, I merely set the face with a series of silicone injections.
Sadece silikon enjeksiyonları ile yüzde ayarlamalalar yaptım.
But since I will arrange for you to administer each of the injections, no one else will notice.
Enjeksiyonları siz yapacağınız için bunu kimse bilmeyecek.
Perhaps you'd care for me to administer the last few injections.
Son iğneleri ben yapayım isterseniz.
Injections will no longer be necessary.
- Enjeksiyona gerek kalmaz.
He doesn't like injections.
Enjeksiyondan hoşlanmaz.
We must commence ryetalyn injections within two hours and 18 minutes or the epidemic will prove fatal to us all.
Enjeksiyonlara 2 saat 18 dakika içinde başlamak zorundayız yoksa salgın hepimiz için ölümcül olacak.
Have the injections, you won't care.
- Aşı olunca geçer.
What injections?
- Aşı mı?
Barley sugar injections ;
Sakinleştirici.
Oh, I don't like the sound of injections.
Yemin. Aşı işini sevmedim.
Will passengers please get ready For their barley sugar injections.
Yolcuların aşıya hazırlanmaları rica olunur.
You have received pneumatic injections of booster immunizations.
Bağışıklığı kuvvetlendirici basınç iğneleri yapıldı.
Silicone for injections.
Enjeksiyon için silikon.
I'm getting injections for my liver.
Karaciğerim için iğne oluyorum.
He was given his necessary injections 40 minutes ago.
Gerekli iğneleri 40 dakika önce yapıldı.
Even if he does make it through the operation, Mr. Dudek will still need his daily injections... the diabetes, the circulatory regulator.
Ameliyat süresince onlarsız yapabilse de, Bay Dudek'in hala gündelik iğnelere ihtiyacı vardı... şeker iğnelerine, dolaşım düzenleyici iğnelere.
He was looking so stable, then suddenly something just... What do you mean, "something"? He was given his necessary injections 40 minutes ago.
Çok kararalı gidiyordu, sonra birden bir şey... 40 dakika önce gerekli iğneleri yapıldı.
What about those injections Dr. Jalnik gave him?
Dr. Jalnik'in yaptığı o iğnelere ne oldu?
No, not gassed. But it could be done in a more humanitarian way : By injections or god knows who...
Hayır, gaz verilerek değil de daha insancıl bir şekilde yapılabilir enjeksiyon sayesinde ya da emrihak vaki olur falan...
We require two injections during the night.
Gece boyunca iki doz enjekte edeceğiz.
The injections aren't enough, it's in too advanced a state.
İğneler yeterli değil, durum çok ilerlemiş.
The ship's doctor gave me injections.
- Bunları mı?
- Injections?
- İğne mi vuruyorlar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]