Inspector traduction Turc
9,343 traduction parallèle
Inspector, thank God you're here!
Müfettiş! Tanrı'ya şükür buradasınız.
Inspector, bite of something sweet?
- Müfettiş, tatlı bir şeyler yer misiniz?
I'm Detective Inspector Sean Devlin.
Ben Detektif Sean Devlin.
Detective Inspector Charles Henry, Strathclyde Police.
Strathclyde Emniyetinden müfettiş Charles Henry.
Detective Inspector Charles Henry.
- Polis müfettişi Charles Henry.
We'll take care of this, Inspector.
- Biz hallederiz bu vakayı müfettiş.
The fire inspector thinks this was most likely arson.
- Yangın müfettişlerine göre olay daha çok kundaklama gibiymiş.
- Inspector, City Pest Control.
- Haşere kontrol müfettişi.
Senior Inspector, Crime Branch,
Kıdemli müfettiş, Cinayet masası.
Crime Branch, Senior Inspector.
Cinayet Masası, Müfettiş.
Find out the price of the inspector who's leading this operation.
Operasyonu yürüten müfettişin fiyatını öğren.
I have a feeling this inspector is going to ask for a huge price.
Sanırım bu müfettiş çok yüksek bir para isteyecek.
Meet Sub-Inspector Balvinder Singh Sodhi.
Komiser Yardımcısı Balvinder Singh Sodhi ile tanış.
- Senior Inspector, Mumbai Crime Branch.
- Kıdemli müfettiş, Mumbai Cinayet Masası.
I'm Detective Chief Inspector Eastwood.
Ben Baş Araştırmacı Dedektif Eastwood.
Oh please, Inspector, he's talking back again.
- Komiserim, yine cevap veriyor.
- Then let's ask the inspector to check it.
- Öyle komiserden kontrol etmesini iste. - Baş üstüne.
Oh, the inspector isn't here.
Komiser burada değil.
Inspector, could you please check the report?
Komiserim, raporu kontrol edebilir misiniz?
And that's Inspector Kagiyama.
Komiser Kagiyama.
[Community Safety Division] Inspector Ebuchi.
Komiser Ebuchi.
Um, Inspector.
Komiserim.
Inspector, why don't you go home early for once?
Komiserim, neden bir kez olsun eve erken gitmiyorsunuz?
Inspector.
- Komiserim.
Homicide inspector.
Cinayet masası dedektifi.
You're kind of turning me on, Inspector.
Beni azdırıyorsun detektif.
Miss Inspector?
Memur Hanım?
Everybody loves Italy, Inspector, but I will not be pinned down in public about a theory, although... it's accurate for your purposes.
Herkes İtalya'yı sever memur bey ama, bir teori için toplumda sıkboğaz edilmeyeceğim bu sizin amaçlarınız için uygun olmasına rağmen.
I'm Inspector English, homicide.
Ben cinayet masasından memur English.
With me, Inspector Terrence English. And assistant D.A. Miss Lopez.
Yanımda, Dedektif Terrence English ve Bölge Başsavcısı Asistanı Bayan Lopez.
What's your body weight, Inspector?
Kilonuz kaç, dedektif?
Did you hear Inspector Mulligan. Identify herself as a Police Officer?
Dedektif Mulligan'ın kendini polis memuru olarak tanıttığını duydunuz mu?
He didn't want to get Inspector Mulligan in trouble.
Dedektif Mulligan'ın başını belaya sokmak istemedi.
The Inspector has answered the same questions. Over and over to the very best of her ability.
Dedektif defalarca aynı soruya elinden geldiğince cevap verdi.
When you're in court and they're asking you. Why you have that Inspector's personal number? How you met us?
Sana mahkemede dedektifin numarasını nasıl aldığını sorduklarında, onun umrunda olacağını mı sanıyorsun?
Have a seat, Inspector Mulligan.
Lütfen oturun Dedektif Mulligan.
Inspector Mulligan, we've wrapped up our internal investigation.
Dedektif Mulligan, soruşturmayı sonlandırdık.
Inspector Mulligan, you are officially in the clear.
Dedektif Mulligan, resmi olarak temize çıktınız.
So, by the time I made Inspector.
Sonra ben, dedektif oldum.
You look tired, Inspector.
Yorgun görünüyorsunuz Müfettiş?
Inspector English, on the morning of June 6, 2014, you and your partner, Inspector Hildy Mulligan, were dispatched to the home of Cindy Strauss at 1124 Brannan Street. Is that correct? - Yes, sir.
Müfettiş English, 6 Haziran 2014 günü sabahında ortağınız Müfettiş Hildy Mulligan'la birlikte, Cindy Strauss'un 1124 Brannan Caddesi'ndeki evine gönderildiniz, doğru mu?
Inspector, to recap.
Özetlersek...
Inspector, did you ever consider the possibility that Erich Blunt didn't admit he knew Kevin Neyers because he was embarrassed or even ashamed at his father, a drug addict who was always asking him for money?
Erich Blunt'ın, Kevin Neyers'ı tanıdığını kabul etmeme sebebi utanması hatta uyuşturucu bağımlısı olan ve sürekli ondan para isteyen babasının onu küçük düşürecek olması olabilir miydi?
Well, what are you saying, Inspector?
Peki ne diyorsunuz müfettiş?
I don't get a whole lot of folks showing me respect, Inspector.
Bana saygı gösteren pek insan yoktur Müfettiş.
I'm the kind of guy the system lives on, Inspector.
Sistemin işlemesini sağlayanlardan biriyim, Müfettiş.
Senior Inspector C.F. Mok, West Kowloon RCU...
Kidemli müfettis C.F. Mok, West Kowloon RCU...
Inspector Mok is on his way.
Müfettis Mok yolda..
Well, I wasn't a health inspector either, but restaurants paid me a lot of money to look the other way.
Pekâla, sağlık müfettişi de değilim ama restoranlar öyle olduğumu sanıp bir sürü para ödediler bana.
He's the hospital snack inspector.
Hastanenin çerez müfettişi.
Because the inspector was paid off.
- Çünkü denetimciye ödemesi yapıldı.