Invitee traduction Turc
7 traduction parallèle
No invitee, so good nighty.
Yani iyi geceler.
My first invitee will be Dr Murphy, whom I overheard telling someone, "Stop bleeding, oh, God, please stop bleeding."
İlk davetlim bir hastasına "Lütfen kanaman dursun Tanrım lütfen kanaması dursun" dediğini duyduğum Dr. Murphy olacak.
You're a non-roster invitee.
Sen liste dışı davetlisin.
Foxy knoxy swept into court like an invitee to a gala event.
Foxy knoxy, sanki bir kutlama olayını ziyaret eder gibi mahkeme içersine geçiyor.
And you're the first invitee, George.
İlk davetli sensin George.
We're honored... you're here valued invitee.
Asıl biz onur duyduk burada olmandan kıymetli davetlimiz.
But... I have heard that you need to bring an invitee with you in order to attend.
Ama ben partiye katılabilmek için biri tarafından davet edilmek gerektiğini duymuştum.