Is here traduction Turc
107,862 traduction parallèle
Ash is here to help with the boat.
Ash tekneye yardım etmeye geldi.
- ♪ Thy power throughout ♪ - Ash is here to help with the boat.
Ash tekneye yardım etmeye geldi.
Justine? Uh, someone is here to see you.
Justine, biri seni görmek istiyor.
Police Chief Heisel is here.
Polis şefi Heisel burada.
Uh, the kitchen is... is right around here.
Mutfak hemen şurada.
Can you just shine the light down here, please?
Işığı aşağı doğru tut.
And everyone here is a Cards fan.
Herkes de Cardinals taraftarı.
And, um... the bad news is that, uh... I'm gonna be back here, uh, in a little bit to watch the game, after which you'll likely be 50 bucks lighter.
Kötü haber ise daha sonra buraya uğrayıp maçı izleyeceğim ve 50 papel kaybetmiş olacaksın.
Seems your business partner and his girlfriend disappeared just before you moved to my little jurisdictional paradise here.
Benim görev bölgeme taşınmanızdan hemen önce iş ortağın ile kız arkadaşı ortadan kaybolmuşlar.
Oh, is my money-laundering mother really playing morality police here?
Para aklayan annem birden ahlak bekçisi mi kesildi?
Trouble is, ain't much grows up here.
Ama asıl sorun şu, burada pek bir şey yetişmiyor.
You know, the problem we have here is one of power.
Bak, aramızdaki güç dengesinde bir sıkıntı yaşıyoruz.
I mean, there is a charge here for June 12th.
Burada yazılana göre 12 Haziran'da bir ödeme yapmışız.
I mean, there's an estimate here for the swim dock that is ten times higher than any sane human would pay unless sane human was... was making the swim dock - out of Carrara fucking marble.
Yüzmek için kullanılan iskeleye biçtiğimiz değer ise aklı başında birinin ödeyeceğinden on kat daha fazla, tabii o iskelenin inşaatında birinci sınıf mermer kullanmıyorsan.
There is enough carpeting here for the... for the goddamn Mall of America.
- Burada yazan halı boyuyla koca bir alışveriş merkezi kaplanır.
I don't know what the fuck it is that you are doing here, but it sure as hell ain't legal.
Ne bok yediğini bilmiyorum ama yasal olmadığı kesin.
The Snells are thinking about getting into business with Marty here.
Snell'ler Marty ile birlikte iş yapmayı düşünüyorlar.
Always, right? And I could be wrong here, but your goal is to make as much money as possible, right? Isn't that...
Yanılıyor olabilirim ama olabildiğince çok para kazanmayı hedefliyorsun, değil mi?
And right here inside this folder is a detailed description of exactly how I do that.
Şu dosyanın içinde de bunu nasıl yapacağım detaylı bir biçimde yazıyor.
Is it okay if I leave my phone here?
Telefonumu bıraksam olur mu?
Well, what we're really looking for here is a press manager with their finger on the pulse,'cause...
Halkın nabzını tutan bir medya yöneticisi arıyoruz çünkü...
But if you take a closer look, all of these accounts here, the decimal number is rounded up to an even number.
Ama detaylı inceleyince görüyorsun ki tüm bu hesaplarda ondalıklı sayıların tamamı artırılıp çift sayıya yuvarlanmış.
You think your life is going one way, and... then you look over here and it's different.
Hayatının yola girdiğini düşünürsün ama kafanı çevirince farklı bir yolla karşılaşırsın.
And, you know, I bet that's why you tracked me down here at work... instead of approaching me at home, within his view.
Galiba bu yüzden evimize gelip o adama görünmektense iş yerime kadar beni takip ettiniz.
If we drag Del Rio in here on anything, it does not matter what it is, it doesn't have to stick, so long as we know that he sees that we're holding Marty Byrde, too.
İnandırıcı bir nedene gerek yok, Del Rio'yu bir şekilde buraya çekebilirsek Marty Byrde'ün elimize düştüğünü o da görür.
So, I... I am in the unique position of understanding the needs of your operation and of your operation, and I think that what I have here is something that's... that's mutually beneficial.
Her iki tarafın da faaliyetlerini bilip ihtiyaçlarını anlıyorum ve iki tarafın da yararına olabilecek bir teklifim var.
Yeah, but you were here is the problem.
Evet, ama burada bulunmuş olman bizim için sorun.
Is she still here?
- Evde mi hâlâ?
I know you have had enough of me staying here, but I'm not going home till it's done.
Buradaki varlığımdan sıkıldığınızı biliyorum ama bu iş olana kadar eve dönmeyeceğim.
Is Kevin here?
Kevin burada mı?
Here he is.
İşte burada.
Is there a reason we're moving so fucking slow here?
Bu kadar yavaş gitmemizin bir sebebi var mı?
So, he is now here with us.
Yani şu an burada, bizimle birlikte.
- Here we go, come on.
- İş başına, hadi.
This is catch and release here, you fucking idiots.
Yakalayıp bırakıyoruz onları, geri zekâlılar.
- Roy, is this your fucking mess over here?
- Roy, bu pisliğin sorumlusu sen misin?
Here she is, stepping into the ring.
İşte ringe giriyor.
The Sino-Soviet split is alive and well, here in California.
Kaliforniya'da Çin-Sovyet bölünmesi yaşanıyor.
Everyone here is too much sissy.
Buradaki herkes çok hanım evladı!
- Your magic is no good here.
- Senin büyün burada iyi değil.
And I'm not going to do that because there is one policy for you out here, and it is to box you up for eternity.
Ve bunu yapmayacağım, çünkü burada sizin için bir tedbir var, ve sizi kutuplaştırıyor.
Here it is, in his own hand, a letter, trying to influence a federal judge on behalf of spies and pinko subversives who delivered our closely guarded atomic secrets right up the steps of the Kremlin!
İşte burada. Kendi elinden bir mektup. AMERİKAN KONGRE BİNASI 1951
The wallpaper is much nicer here.
Buradaki duvar kâğıdı çok daha güzel.
- Is there a problem here?
- Bir sorun mu var?
But, ladies and gentlemen, there is a chance for justice here.
Fakat hanımlar beyler adaleti yerine getirmek için bir şansımız var.
- Is that what's going on here?
- Bu mu yaptığın?
I don't know what in hell is going on here, but I've got a pretty good guess.
Burada neler dönüyor bilmiyorum ama sağlam bir tahminim var.
What is Azgeda doing here?
Azgeda'nın ne işi var burada?
Is he here because of my husband?
Kocam için mi burada?
We're gonna lock the doors, so whatever is out there won't be getting in here.
Kapıları kitleyeceğiz,... dışarıdaki her neyse, içeri giremeyecek.
Three people are dead, at least. Something is clearly very, very wrong and we need to let the authorities know that we are here and alive.
En az 3 insan ölü, bir şeyin çok güçlü olduğu açıkça ortada, ve yetkililere,... hayatta olduğumuzu bildirmemiz gerek.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20