Is this your first time traduction Turc
422 traduction parallèle
Is this your first time in Spain?
- İspanya'ya ilk defamı geliyorsunuz?
Is this your first time here?
Buraya ilk kez mi geliyorsunuz?
- Is this your first time in the area?
- Buralara ilk gelişiniz mi?
Is this your first time in France?
- Fransaya ilk defa mı geliyorsun?
- Is this your first time. - Yes.
- İlk defa mı uçtunuz?
- Anything. - Is this your first time?
- İstediğinizi sorun!
Is this your first time up here?
Buraya ilk gelişiniz mi?
- Is this your first time being a teacher?
- İlk öğretmenliğiniz mi kızım?
Is this your first time?
İlk kez mi biniyorsun?
Uh, is this your first time here, Mister...
Ah, buraya ilk gelişiniz mi, bay...
( laughing ) Or is this your first time?
Yoksa ilk defa mı?
- Is this your first time?
- İlk seferin mi bu? - Hayır.
Is this your first time in an old age home, bloom?
İlk kez mi bir huzurevindesiniz, Bloom?
Is this your first time?
İlk defa mı gitmiştin?
Thank you, is this your first time, sir?
Teşekkürler! Bayım, ilk kez mi geliyorsunuz?
- So, is this your first time out here?
Burada ilk günün mü?
- Is this your first time in Paris?
Bu Paris'e ilk gelişiniz mi? - Hayır.
Is this your first time in Hong Kong?
Hong Kong'a ilk gelişiniz mi?
Is this your first time?
- Bu ilk toplantın mı?
Is this your first time?
Bu senin ilk mi?
Is this your first time?
Bu ilk mi?
Is this your first time to the front?
Bu sizin ilk cephe göreviniz mi?
Is this your first time?
İlk kez mi milli olacaksın?
Is this your first time trying to get into rehab?
İlk kez mi rehabilitasyona girmeye çalışıyorsun?
Is this your first time in Chicago?
Chicago'ya ilk kez mi geldin?
I think this is the first time I've ever held your hand without there being a ghost.
İlk defa elini hayaletler yüzünden tutmuyorum. Gördün mü?
Is it your first time over this way?
Bu yoldan ilk kez mi geçiyorsunuz?
This is your first time here, right?
İlk kez geliyorsun değil mi?
This isn't your first time is it?
- Bu ilk olmayacak herhalde, değil mi?
This is the first time I see you lost in your thoughts...
İlk kez seni bu kadar düşünceli görüyorum.
At practice it didn't rain, so this is really your first time out in the weather at Le Mans.
Antremanlarda yağmamıştı, bu senin Le Mans'daki ilk yağmur tecrüben olacak.
So this is your first time?
Demek bu ilk seferin olacak?
This is your first time in here.
Buraya ilk geliyorsun!
I know this is our first date, but do you think the next time you make love to your boyfriend you could think of me?
Bu bizim ilk buluşmamız, biliyorum ama... erkek arkadaşınla bir daha seviştiğin zaman... beni düşünür müsün?
This is your first time, isn't it?
Bu senin ilk avın, değil mi?
This woman is ripe. You're nervous... Because it's your first time.
Bu kadın hazırsen sadece ilk kez bunu yapacağın... için biraz gerginsin bu da çok doğal!
This isn't your first time, is it?
İlk seferin değil herhalde.
This is really your first time over the Congo, Hod?
Kongo üstünde gerçekten ilk uçuşun, öyle mi Hod?
Do you often fuck people who aren't your clients? No, this is the first time.
- Müşterin olmayanlarla sık sevişir misin?
So, this is your first time in the marketplace, huh?
Demek pazar yerine ilk gelişindi bu, ha?
This is your first time in the field?
İlk saha görevin mi?
This is your first time in the spotlight.
Bu senin sahnedeki ilk seferin.
This is the first time I've ever really appreciated your coffee.
Bu kahveni ilk takdir edişim
It's just that, you know, This is your first time out there. I just...
Bak, bu uzun süreden sonra senin ilk denemen sayılabilir...
Oh, then this is your first time seeing our new artwork.
O zaman yeni sanat eserlerimizi ilk görüşünüzdür.
Joy Miller, since this is your first time in my country, I will make allowances for you.
Joy Miller, ülkeme ilk gelişiniz olduğundan, bu kez izin veriyorum.
This is your first time do not take the gate.
İlk kez operasyona katılıyorsun, kapıyı sen tutma, tamam mı?
I want you to understand a few basic rules of hunting, since this is your first time.
Sizlere av hakkında, bir kaç temel kuralı anlatmak istiyorum.
How you think about yourselves, your place in the universe- - that is on trial and this isn't the first time.
Bu evrende ki yeriniz hakkında kendinizi nasıl düşünüyorsunuz- - Bu bir duruşmadır ve bu ilk kez olmuyor.
So, I take it this is your first time.
O halde sen.. ilk kez yapıyorsun.
And we'll take it, uh, slowly today... because this is your first time modeling.
Bugün biraz ağırdan alacağız çünkü ilk modellik denemeniz.