Istanbul traduction Turc
1,520 traduction parallèle
Don't take money from anyone any more. Come with me and let's get out of Istanbul.
Kimseden para alma artık.
Make pocket money for yourself, sleep with one guy and not the other... Ah, Istanbul's a dream!
Onunla yatacağım, bununla yatmayacağım!
It was Recep's idea to beat it to Istanbul.
Recep, gel İstanbul'a kaçalım, dedi.
I'mve seen thousands like you flock to Istanbul and go to waste.
Aa! Senin gibi bin tane gördüm ben.
Banu, you're mine! There is no other Istanbul, damn it!
Ulan Banu, sen benimsin ulan!
Once upon an evening in Istanbul, my Mum and I left prison.
[ANLATICI ÇOCUKTUR] İstanbul'da akşamlardan bir akşammış. Annemle ben hapisten çıkmışız.
Of all these cities the nicest one of all is Istanbul.
Şehirler içinde en güzel şehir İstanbul'dur.
I'm sure of that because I've never seen Istanbul. Hello.
Bundan eminim ; çünkü ben İstanbul'u hiç görmedim.
When Mum was asleep behind bars, I went out exploring Istanbul.
Annem hapiste uyurken ben İstanbul'u keşfe çıkardım.
I went everywhere, explored everywhere Istanbul was full of fairytales.
Her yerini gezdim, öğrendim. İstanbul masallarla doluydu.
Mum's going home. She's running away from Istanbul.
Annem eve dönüyor, İstanbul'dan kaçıyor.
I came to your Istanbul and you stole my wife from me.
İstanbul'unuza geldik, karımı elimden aldınız!
I'll dump you with your Istanbul, your fairytale! Wake up!
İstanbul'unuzu da masalınızı da başınıza yıkarım!
Istanbul's finished anyway.
İstanbul bitti zaten.
Stay there on your own, Istanbul! Empty of everything!
Sen tek başına kal, bomboş kal İstanbul!
Wake up, you whore of an Istanbul! Wake up!
Uyan, İstanbul oruspusu, uyan!
Once upon a time, once upon a morning in Istanbul...
[ANLATICI ÇOCUKTUR] Bir varmış, bir yokmuş. İstanbul'da sabahlardan bir sabahmış.
Where in Istanbul?
İstanbul'un neresinde?
Are you sure she's in Istanbul?
İstanbul " da olduğundan emin misin?
Mukhtar, as soon as rent a house in Istanbul I'll let you know my address.
Muhtar, İstanbul " da ev tutunca sana adresimi yollayacağım.
I've been out of Istanbul for the last 15 years.
Ben 15 yıldır İstanbul " dan uzağım.
The last time you had visited Istanbul was when Kaan was born presume.
İstanbul "a benim bildiğim en son Kaan" ın doğumu için gelmiştin.
He was the toughest driver in Istanbul.
İstanbul " un en kabadayı şoförüydü.
Excuse me, sister. I'd been living out of Istanbul for quite a long time.
Ya kusura bakma kardeşim, uzun zamandır İstanbul dışında yaşadım da.
You are in Istanbul now.
Burası İstanbul.
Dunya is a stranger in Istanbul.
Dünya hanım İstanbul " un yabancısı.
And you shouldn't exaggerate your duty. There are so many strangers and wounded people in Istanbul that it is impossible for a cab driver to deal with them all.
Ayrıca bu insanlık görevini fazla abartmamak lazım İstanbul " da hem yabancı hem yaralanan o kadar çok insan var ki bir taksici olarak imkan yok başa çıkamazsınız.
There's a bus to Istanbul in less than half an hour.
Yarım saate kalmadan İstanbul otobüsü kalkıyor.
I thought I'd visit Istanbul for two days and on the third...
ıki gün İstanbul'a uğrar, üçüncü gün gider...
No one else had business in Istanbul.
Onların İstanbul'da bir işi yok ki.
They had no business in Istanbul, but you did, right?
Onların İstanbul'da bir işi yok. Ama senin var, değil mi?
Why are you in Istanbul?
Niye İstanbul'a geliyorsun?
I came to Istanbul to see you.
Ben İstanbul'a seni görmeye geldim.
You came to Istanbul for that bitch?
Sen o karı için geldin değil mi, İstanbul'a?
Why are you in Istanbul on your way to Siirt?
Sen niye Burdur'dan Siirt'e İstanbul üzerinden gidiyorsun bakayım?
Look, I brought you into this the world.
Ne güzel İstanbul! Bak, seni bu âlemlere ben getirdim.
I came to Istanbul with that Recep.
Bu Recep ile geldim İstanbul'a.
Like roaches given a dose of Shelltox.
Üstüne Shelltox sıkılmış kara böcekler gibi İstanbul'a gelip heba oldular.
I don't know what it is with this Istanbul...
Ne var bu İstanbul'da anam bilmem ki...
But I was actually planning to get out of Istanbul tonight.
Ama bu gece İstanbul'dan kaçacaktım zaten.
There is no other Recep, damn it!
Bundan başka İstanbul yok lan! Bundan başka Recep yok ulan!
Istanbul became ours.
evler yapmışlar.
But then foreigners arrived like moths to the light.
İstanbul bizim olmuş. Ama yabancılar gelmiş sonra ışığa gelen pervaneler gibi.
I'm an Istanbul boy now.
İstanbullu olmuşum artık.
Istanbul...
Ama dinleyin.
Well, who isn't muddled?
İstanbul...
- Istanbul stinks. You can keep it!
- Kokmuş İstanbul'unuz da sizin olsun!
In Istanbul.
İstanbul.
During this time it's size must have doubled.
Bu kadar zamanda bir İstanbul kadar daha büyüdü şehir.
Had you planned anything for the next two days?
Bu iki gün içinde İstanbul'da planladığın eylemler mi vardı?
Were there any other soldiers with you on the bus from Burdur?
Seninle Burdur'dan aynı otobüsle İstanbul'a giden başka asker var mı?