It'll be cool traduction Turc
123 traduction parallèle
It'll be nice and cool.
Hava güzel ve serin olacak.
It'll be nice and cool in Dolores in a couple of weeks.
Birkaç hafta sonra Dolores'e gitmek gayet iyi olur.
If it does and if we should have any slight power problems just cool it out. We'll sit here with you. It will be okay.
Eğer yağarsa ve biraz elektrik sorunumuz olursa... sakin olun, biz de sizinle birlikte burada oturacağız, merak etmeyin.
Keep a cool head and keep those fingers pumping, cos, remember, it's history you'll be writing.
Sakin olun ve başınızı dik tutun! Çünkü birazdan burada tarih yazacaksınız!
I'm taking it from the bottom of the barrel so it'll be nice and cool.
Fıçının en dibinden alıyorum ki buz gibi soğuk olsun.
- It'll be cool in Amsterdam.
- Amsterdam'da cool olacaksın.
It'll be cool.
Harika olacak.
It'll be cool.
Harika olur.
It'll be fun. And that way, the skirts will think I'm just one of your cool friends.
kızlar beni senin havalı arkadaşlarından biri sanır.
Be cool, it'll be fine.
Rahat ol, her şey yolunda.
That'll be cool, huh, when I make my movie... and it comes out on video.
Filmimi yapıp, hah, kasete çıktığında... süper olurdu.
That's permission to go through all the different territories. Be cool, it'll be fine.
işte o, başka bölgelere gitme izni rahat ol, herşey yolunda.
Besides, it'll be cool to show my friends.
Zaten arkadaşlara göstermek harika olacak.
No, it'll be cool.
Süper olacak.
Tell your friend to keep cool. It'll be done in two days.
Arkadaşına içini rahat tutmasını söyle.
Because then she'll be naked in your head, and you'll forget rule one of playing it cool...
Çünkü o artık kafanızda çırılçıplaktır ve soğukkanlı olup ilk kuralı uygulamayı unutun gitsin.
It'll be a cool date.
Çok hoş olur.
Cool down, it'll be all right.
Merak etme her şey yoluna girer.
How cool is it that the next time you see Chandler you'll be walking down the aisle?
Chandler'ı bir dahaki görüşünde düğün geçidinde yürüyecek olman çok hoş.
It's cool to be smart.
Akıllı olmak havalı bir şey.
"You'll get a tumour, but on your surgery day " The doc will see it and say "Wow, you must really be cool"
Tümörün vardır ama ameliyat gününde doktor bunu görür ve "vay, gerçekten çok kralsın" der.
No, but they'll be cool with it.
Hayır, ama hoş karşılayacaklardır.
Cool, it'll be just like on The Simpsons.
Aynı Simpsonlardaki gibi olacak.
There have been periods of many years where all of the smart people, all of the cool people, were working on one kind of theory, moving in one kind of direction, and even though they thought it was wonderful, it turned out to be a dead end.
Daha önceleri de, birçok akıllı insanların, tüm mantıklı insanların, üzerinde çalıştıkları, belli bir yönde ilerleme kaydettikleri ve hatta mükemmel olarak nitelendirilen teorilerin çıkmaz sokaklarda sonlandığı görülmüştür.
Cool it or there'll be trouble!
Sakin olun, yoksa başınız belada!
It'll be cool if she can see the mountain over there, too.
Şu karşıdaki dağı onun da görmesi ne kadar güzel olurdu.
No, it'll be cool to bring a handicapped girl friend home.
Yok, eve özürlü bir kız arkadaş getirmek güzel olur.
Cool, it'll be fun to watch the cups dissolve.
Harika. Bardakların erimesini izlemek eğlenceli olur.
Hey, it'll be cool.
Bak, mükemmel olacak.
It'll be totally cool when we dig it up in, like, 20 years.
20 sene sonra kazdığımızda çok havalı olacak.
He's--he'll be cool about it. But his agent made a huge stink... about picking up, wayward hitchhikers.
Onu bozmaz ama otostopçu alma konusunda menajeri çok tantana çıkardı.
Okay, it'll be cool.
Tamam, herşey güzel olacak-
You play it cool, keep your distance, be aloof you'll have to call the cops to get rid of her.
- Gordon, böyle diyorsam bir bildiğim var. Gordon. Serin takıl, araya mesafe koy, soğuk davran.
It'll be cool.
Aynen öyle.
Say... I know, we II show your photos In huge frames, it'll be really cool
Resimlerini büyük çerçevelere koyup asarız, harika olur.
I mean, it'll just be cool to have some after work clothes other than pajamas.
Demek istediğim... evde pijama dışında giyecek rahat bir şeylerimin de olması iyi olur.
Be less cool. It'll really help your cause.
Lakabını gerçekten hak ediyorsun.
It'll be really cool.
Gerçekten muhteşem olacak.
You'll be mad to say no I don't care, that's it, I want to do Hollywood films or TV, but cool TV, American TV
- Hayır demek delilik olur. - Umrumda değil. Artık Hollywood filmleri istiyorum.
It'll be cool!
Sakin ol.
I've got friends there. It'll be cool. It'll be super-cool.
Orada arkadaşlarım var, güzel olur.
I mean, it'll be cool, if they're all like you.
Eğer hepsi senin gibiyse güzel olur.
It'll be cool, really.
Sorun kalmaz, gerçekten.
Yeah, yeah, it'll be cool.
Evet, evet. Müthiş olacak.
- So, I'm just gonna go in, cool, natural, and just be myself, and I'll just pick it up and...
- Şimdi içeri girecek, sakin ve rahat davranıp, kendim olacağım. Çantayı alıp, çıkacağım.
Yeah, I guess it'll be pretty cool.
Evet, sanırım bu harika olacak.
Maybe we'll hit it off, and things will be cool.
Belki bir şeyleri düzeltir ve aramızı iyileştirebiliriz.
Even if I approach Na Ae Ra, that you'll be cool about it.
Na Ae Ra ile yakınlaşsam bile bu konuda soğukkanlı ol.
It'll be cool, all right?
Sen canını sıkma.
She'll be cool with it.
İyi karşılar.
It'll be over now! - A start to lose your cool, no?
- Sakin olmalıydık değil mi?
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327